Seçim süreçlerinin en önemli propaganda araçlarından birisi de kuşkusuz mitinglerdir.
Kent kent, köy köy dolaşır meydanlara topaldıkları yöre halkına ya partisini ve kendini anlatır ya da rakiplerine veryansın ederler…
Tabii ki liderlerin mitingleri daha ilgi çekici olur, bu nedenle de daha kalabalık olur.
Mitinge katılımın çokluğunu anons ederek “haklı, doğru olan biziz, öyle olmazsa binlerce insan niye gelsin” algısı yaratarak özellikle “kararsız” seçmen üzerinde etkili olmaya çalışılır.
Çok iyi bir hatip olan Sayın Cumhurbaşkanı yaptığı mitinglerde bunu sıkça yapıyor…
“Emniyet güçlerinden aldığımız bilgiye göre meydanda şu anda 80 bin kişi varmış, hay maaşallah…”
Bu türden yürütülen büyük miting algısının her zaman etkili olmadığı, yaşanan örneklerle doğrulanmıştır.
Nitekim “büyük mitingler tarihinde” ilk sırada yerini alan Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Adalet Yürüyüşünden” sonra Maltepe’de yaptığı yaklaşık 2 milyon katılımcının olduğu miting, belki sonraki yıllarda yapılan İstanbul seçimlerinde etkili olmuştur ama CHP’ye iktidar getirmemiştir.
Hadi biraz da tarihten örnekleme yapalım.
Türkiye siyasetinin en renkli ve bir o kadar da hazırcevap, zeki, mücadeleci siyasetçilerinden birisi 2002 yılında kaybettiğimiz “Osman Bölükbaşı’dır.”
Bugünkü MHP’nin bir anlamda atası sayılacak Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisinin kurucusu ve genel başkanlığını yapmıştır.
Bölükbaşı hatipliği ile ünlüdür aynı zamanda.
Yani miting meydanlarında belagati yüksek, müthiş konuşmacıdır ve insanlar ona oy vermedikleri halde gider, dinlerlerdi.
Seçimlerde aldığı en yüksek oy yüzde 3’tür ama en büyük mitingleri Bölükbaşı yapmıştır.
Yine binlerce insanın toplandığı bir mitingde bir ara susar ve kalabalığa bakarak şöyle der;
“Sizin harmanınız büyük de, taneniz çıkmıyor... Burada beni dinlerken aşka gelip Rahman'ı alkışlarsınız, sandık başına gidince şeytana sarılırsınız.”
Türk siyasi tarihinin en güçlü isimlerinden birisi, hiç kuşkusuz halkın “Karaoğlan” dediği Başbakanlık, CHP Genel Başkanlığı yapmış olan “Bülent Ecevit’tir…”
Hatipliği, belageti, zarafeti, zekası, sempatikliği ile meydanlarda onbinlerce insanı toplayarak büyük seçim mitingleri yapan bir siyasetçidir.
Özellikle 1970’li yıllardaki mitingleri dillere destan olmuş, dönemin Başbakanı Süleyman Demirel’in “Miting yapma suikast yapacaklar” diye uyarmasına rağmen 5 Haziran 1977 günü Taksim Meydanı’nda yaptığı milyonluk İstanbul Mitingi, sanırım miting tarihinin en özel mitinglerindendir.
Ama aynı Karaoğlan, 1999 seçimlerinde Azınlık Hükümetinin Başbakanı olarak Nisan ayı başlarında Antalya’ya miting yapmaya geldi.
O zaman mitingler Cumhuriyet Meydanı’nda yapılıyordu.
Ecevit seçim otobüsüyle Meydana geldi ve ancak 3 yüz kişilik bir kalabalığa 10 dakika kadar hitap etti ve gitti.
Lakin o seçimlerde Ecevit’in DSP’si Antalya’dan 3 milletvekili çıkardı ve Ecevit de üçlü koalisyon hükümetinin Başbakanı oldu…
Kısacası, benim mitingim senin mitingini döver, diyenler tarihten ders almalıdırlar…
Yani kuru kalabalığa aldanma