Geçen gün Kepez Belediye Başkan adayı Mesut Kocagöz’ün proje tanıtım toplantısındaydım…
Gerek projeleri ile ilgili anlattıkları ve gerekse gazetecilerin sorularına verdiği cevaplar gerçekten çok yerinde ve Kepez’in geleceğine ciddi ışık tutan bir çalışmanın ürünüydü.
Ancak beni asıl etkileyen binbir emekle hazırlanan bu projeler değildi…
Asıl etkilendiğim, Kocagöz’ün kısa hayat hikayesindeki küçücük bir bölüm oldu.
Hayata ayakkabı boyayarak, simit satarak, pamuk tarlalarında pamuk toplayarak ve sonraki yıllarında dişiyle, tırnağı ile verdiği hayat mücadelesinin bugün vardığı noktada Kepez gibi 55 ilden büyük bir ilçenin belediye başkanlığına talip olması başlı başına bir “başarı hikayesidir…”
Bir gemi kaptanının oğlu olan Erdoğan, köyünde çobanlık yapan Demirel cumhurbaşkanı olabiliyorsa, Cem Kotan gibi Mesut Kocagöz gibi hayata emeği ile atılan insanlar ülkenin, kentin yönetimlerine talip oluyorlarsa bu laik cumhuriyetin bizlere bir armağanıdır.
Nitekim geldiği yeri unutmayan Mesut Kocagöz’ün, “temel unsur insandır” anafikri ile yaptığı konuşmadaki kimi vurgulamalar dinleyenlerde sarsıcı etkiler yaptı.
Şimdiye kadar hemen her adayın basın toplantısına katıldım ama hiç birisinde konuşan ve belediyeciliğinin nasıl olacağını anlatan aday, Kocagöz kadar dinleyicileri üzerinde sarsıcı etki yaratmadı.
Nitekim gazetecilerin soru-cevap kısmına geçildiğinde kılı kırk yaran, şeytanın avukatlığını yapabilen cin gibi gazeteciler ancak birtakım “tali” konularda soru sorabildiler…
Kocagöz’ün konuşmasındaki satır başları şöyleydi:
“Bir şehrin gelişmişliği vitrin olan yerlerle değil, yoksulların yaşadığı yerlere bakarak ölçülür…”
“Kepez denince akla işçi gelir, emekçiler gelir, yokluk ve yoksulluk gelir. Bunlar kader değildir. Yönetim tercihinin ranttan yana yapılmasının sonucudur.”
“Yokluğu ve yoksulluğu yönetmeye değil, yokluğu ve yoksulluğu yok etmeye talibim. Atatürk Cumhuriyetinin anlayışı yoksulluğu yönetmek değil, ortadan kaldırmaktır.”
“Kepez’in yoksul insanlarının paraları ile oluşan belediye bütçesinden herkes eşit olarak faydalanacaktır.”
“Bu nedenle temel poltikamız ranttan yana değil, haktan ve halktan yana olacaktır.”
“Kepez ile ilgili önemli konularda neler yapacağımızı Kepez halkına sorarak, ortak akılla kararlaştıracağız…”
Bu sözleri duyunca Şili’nin efsane Devlet Başkanı Allende’ye Şili halkının “Yoksulların Babası” lakabını verdiği aklıma geldi.
31 Mart’ta Kepez Belediye Başkanı olarak seçilirse sanırım Kepez halkı da Kocagöz’e “Yoksulların babası” lakabını verecektir…
Elbette yokluk ve yoksulluk genel ülke yönetiminin çözeceği bir sorundur.
Ancak Kocagöz’ün Kepez’de yaşanan yokluk ve yoksulluğa derman olacak, ışık tutacak çözümler üreteceğine inanıyorum..
Mesut Kocagöz, geldiği hayatı unutmadan, kendi hayatında yazdığı başarı öykülerini Belediye Başkanı olarak Kepez halkı için de yazacaktır…
Biz kepez halkı olarak,sayın Mesut kocagöz başkan adayımızı herseyden önce insancıl yaklaşımı sağı solu olmadan edilen izlenimini yansıtması veya hissettirmesi halkçı insan yanındayız