Ben demiştim.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, 5 yıl aradan sonra makamına oturdu. Yaptığı ilk açıklamalarla da, hiçbir bahaneye sığınmasının mümkün olmadığını söyledi. “Hemen bugün çalışmaya başlıyoruz. Antalya’nın çok hızlı hizmete ihtiyacı var” dedi. Neymiş! Nasıl bir belediye devraldığını bilerek göreve gelenin, bahanelere sığınmaya hakkı yoktur.
Dün yazdım. Beni yanıltmadığını aynı gün içerisinde göstermiş oldu. Tıpkı O’na inanan ve güvenen herkes gibi. Nasıl bir belediye devraldığını elbet de kamuoyuna anlatacak, ancak bunları asla bahane etmeyecek. Menderes Türel bu.
Antalya rahat olsun, “Yiğit düştüğü yerden kalktı” diye yazdım dün. Ancak gün boyu yaşadıklarım Antalya’nın zaten rahat olduğunu gösterdi. Sabah erken saatlerden itibaren Lara bölgesinden başlayarak, Konyaaltı’na kadar esnaf ziyaretleri yaptım. Sonra Türel’in mazbatasını alacağı Adliye önünden bir tur atarak, Büyükşehir Belediyesi’ne geçtim. Bu süre zarfında görüştüğüm insanların önemli kısmı için Ak Parti’li denilmesi mümkün değil. Hepsinde bir heyecan gördüm. Umut hissettim.
Büyükşehir Belediyesi önü ise tarihi bir gün yaşanacağını daha Türel gelmeden bir buçuk saat önceden gösteriyordu. İnanılmaz bir kalabalık, inanılmaz bir ilgi vardı “Devir teslim töreni”ne. Öyle ki insanlar yollara kadar taşmıştı. Burada ilginç olan ise, elbette çoğunluk Ak Parti’li vatandaşlar olsa bile, benim rastladığım yüzlerce simaydı. Hiç birisi için “Ak Parti’li” denilmesi mümkün değildi. Ancak koşarak bu heyecanı paylaşmaya gelmişlerdi. Demek ki neymiş! Hizmet adına umut veren adamlarla, kent sakinleri partisine bakmadan heyecan yaşarlar. Menderes Türel böyle bir isim.
İsmini artık anmak bile istemediğim kişi, törene gelmedi. Lütfen CHP’liler kusura bakmasın, bu yazdıklarımızı da partili olarak okumasın. Vicdanları ile bu sözleri tahlil etsin. Bu arkadaş ile CHP’yi birlikte yazmak bile bir azaptı. Bu azaptan kurtulmuş olduk.
Kendi yerine bir devlet memurunu gönderdi “devir teslim töreni”ne. Halbuki 5 yıl önce bir yiğit adam bizzat giderek vermişti başkanlığı O’na. Boşuna yazmadım dün “Yiğit düştüğü yerden kalkıyor” diye. Buyurun bu kadarı bile yiğitliğin ispatı olmaya yeterlidir.
Bir haftadır seçimi kaybettiğini bile bile şehri geren adamın iki amacı vardı. Bir tanesi arkasında bırakmaktan korktuğu yanlışları ki, bu nedenle 60 klasör evrak yaktı. İkincisi de bahane üretip, bu törene gelmemek. Her ikisini de başararak bıraktığını sanıyor koltuğu. Ancak, tarihe “Törenden kaçan başkan” olarak geçti. Asla unutulmayacak. Oraya gelse, karanfillerle uğurlanacaktı.
Evrak işinden de benim kulağıma dün korkunç bilgiler gelmeye başladı. Üstelik en yakınlarından. İnsanların hayatı ile ilgili büyük laf etmeyi asla sevmedim ancak bu meseleden kurtuluş yok gibi. Bakalım bizi neler bekliyor?
Sakın hiç kimse bu yönde bir umudum ve beklentim olduğunu düşünmesin. Bir gerçekliği yazıyorum ben. Elbette suçu, günahı olan varsa çekecektir ancak ben Rabbime bu işlerin içerisinden her ne çıkarsa, günahsız insanları koruması için dua ediyorum.
Beni bilen, tanıyan aksini zaten düşünmez. Bu sözler, bilmeyenler için. Bu arada yazıyı bağlarken, son kez tekrar ediyorum. Menderes Türel için bundan sonra zorluk çok, bahane yok. Bakın hep birlikte inşallah bunu göreceğiz. Daha ilk açıklamaları zaten bu yönde.
Hayırlı olsun Antalya’m! Türel artık makamında.