Diyebilirsiniz ki ülkemiz su cenneti, hayır biz su fakiri bir ülkeyiz. 3 tarafı denizlerle çevrili olan ülkemizde su ne çok az ne de çok fazladır. Uzmanlar iklim değişikliğinin gelecekte ülkeler arasında su savaşlarına neden olacağını söylüyor. Ülke ve Antalya’da biz ne yapıyoruz da suyu yönetebiliyoruz.
Su, bütün canlıları yaşamları boyunca hem kendisine bağlayan hem de onların yaşamlarını doğrudan etkileyen vazgeçilmez bir kaynaktır. Su sadece insan için biyolojik bir gereksinim değil, aynı zamanda ekonomik, toplumsal, kültürel yaşamın da bizzat kendisidir.
Ancak yaşamsal öneme sahip olan bu kaynak, ne yazık ki yeryüzünde sınırlı miktarda bulunmaktadır. Buna karşın artan dünya nüfusu ve ekonomik gelişmeler, bir yandan suya olan talebi artırmakta diğer yandan sınır değerlere yaklaşmış görünen su rezervlerini tehdit etmektedir.
Bugün mevcut su kaynakları, artan nüfus, küresel ısınma, tarım, sanayileşme ve kentleşme gibi unsurların tehdidi altındadır. Başta sanayileşme ve kentleşmenin yol açtığı kirlenmeler nedeniyle birçok su kaynağı kullanılamaz hale gelmiştir. Bu durum su hizmetlerinde etkin bir yönetim sisteminin oluşturulması gerektiğini göstermektedir.
Toplumda su kaynaklarının korunması konusunda yeterli bilincin oluşmaması, mevcut üretim sistemlerinin duyarsızlığı, sanayileşme ve kentleşme süreciyle birleşince suya ilişkin sorunlar da hızla artmıştır.
Diğer yandan artan dünya nüfusu ve ekonomideki büyüme hem dünyanın ekolojik dengesini hem de su kaynaklarını tehdit edecek noktaya gelmiştir. Sınırlı kaynaklarla sınırsız bir büyüme hırsına kapılan üretim sistemi, doğal kaynaklar üzerine aşırı yük bindirdiği için, tıpkı bir otomobilin motorunun hararet yapması gibi, dünyanın da ısınmasına neden olmuştur. Oysa bu ısınmaya bağlı olarak ortaya çıkan iklim değişikliği, canlılar açısından büyük bir tehlike anlamına gelmektedir. Her şeyden önce su kaynaklarının yok olması ve kapasitelerinin düşmesi söz konusudur.
Su kaynaklarının azalmasını önlemeye ve suyun verimliliğini artırmaya yönelik politikalar giderek toplumların geleceğini belirleyen politikalar haline gelmiştir. Su kaynaklarının korunabilmesi, iyi bir su yönetim sisteminin kurulmasına bağlıdır. Su yönetim sistemi, su kaynaklarının korunması, kullanılması ve kullanım sonrası ortaya çıkan kirlilikten suların yeniden arındırılmasına kadar geniş bir alanı kapsamaktadır.
Küresel ısınmayı en fazla hisseden Antalya’da ne acıdır ki ne devletin ilgili kurumlarından ne de sivil toplum kuruluşlarından ‘Suyunuzu tasarruflu kullanın’ uyarısını göremiyoruz. Sevgiyle kalınız.