Belli bir teknik ve yeteneğe dayanan, yedinci sanat kurallarını ve o günün teknik kurallarını dikkate alan, ilk satırdan son satırına dek sinemaya uygun olarak hazırlanan metin.
Bir başka deyişle senaryo, görüntü ve sese dönüşecek bir düşüncenin, bir olayın yazıya dökülmüşüdür. Senaryonun tanımı bu.
Seçimler arefesinde gün geçmiyor ki senaryolar üretilmesin. Senaryo değil de bir hesabın içindeler. Topla, çıkar, çarp, böl…
Haliyle bugünlerde yapılan sohbetlerde en çok da siyaset konuşuluyor. Ülkede tek bir televizyon kanalının olduğu koalisyon dönemleri, seçimlere az bir süre kala gerek meydanlarda gerekse de parti teşkilatlarında yapılan toplantılarda ‘Tüm oyları alacağız tek başına iktidarız. Açık ara 10-0 kanacağız’ söylemleriydi ki işe yaramadı. Neden işe yaramadı tabii ki de birçoğu yalandı. Milletvekili adayı köy kahvesinde çiftçilere vaatlerini sıraladı. Verilen sözler kendisine ait olmadığı için rahatlıkla sallayabildi. Sandık günü gelip çattı. Sonuç ne olabilirdi ki az kalsın vekil bile seçilemeyecekti ‘kıl payı’ derler ya meclis salonuna girebildi. Koalisyona devam.
Tek kanallı yıllar artık geride kaldı.
Şifreli, şifresiz hatta internet üzerinden bile yayın yapan televizyonlar var. Akıllı telefonlarla bile anında 3G-4.5G canlı yayın da yapılabiliyor. Seçmen geçmişe göre daha çok bilinçli. Siyasetçinin ağzından çıkan her bir cümleyi takip ediyor. Bir gün başka diğer gün başka konuştuklarını da görebiliyorlar.
24 Haziran’da Antalya’da nasıl bir sonuç çıkar. 16 milletvekilinin tamamını bir parti kazanabilir mi bu mümkün olabilir mi, mümkün değil.
Kaç milletvekili çıkarabilirler, işte bunun üzerine değerlendirme yapılabilir. Seçmen yapısına baktığımızda diğer kentlere kıyasla bir partinin açık ara önde zafer elde edebileceği bir şehir değil Antalya. Bunu, Antalya’da geçmişte yapılan yerel seçim sonuçlarıyla örneklendirebiliriz. Özellikle kent yaşamında mahallesi, sokağı kazılan kaldırımı yapılmayan, yatırım yarım mı kalmış rahatımı bozulmuş parti de aday da cezalandırılabiliyor. Seçtiği kişinin kente bir çivi dahi çakmadığını gördüğünde pişmanlıklar başlıyor. Yerelde ve genelde bu kente yapılan yatırımları gördükçe, 5 yıl makam koltuğunda oturarak, Antalya’nın yıllarının nasıl çalındığını da görebiliyorsunuz değil mi.
Seçime 1 ay kaldı bu uzun bir süredir. İzliyoruz. Sevgiyle kalınız.