Aydın Yeşilyurt’u MHP’liler ve bu partiye yakın duranlar tanır. MHP Antalya İl eski başkanlarındandır. Kültürel donanıma sahip iyi bir ülkücüdür. Aynı zamanda son derece beyefendi bir kişiliğe de sahiptir. Kendisini tanırım da severim de…
Gelelim meselenin özüne.
Aydın Yeşilyurt, MHP’de son günlerde iyice ivme kazanan yönetim-muhalefet kavgasında yönetim tarafında yer alan isimlerden biri. Yani mevcut genel başkan Devlet Bahçeli’nin en sıkı savunucuları arasında yer alıyor. Sosyal medya üzerinden Bahçeli ve ekibine yönelik tüm eleştirileri cansiperane bir şekilde göğüslediği gibi hemen hepsine de karşılık veriyor. Dün yine bu kapsamda bir yazı paylaşmış sosyal medyada. Önce bu yazıya bir göz atalım, sonra kendi değerlendirmemizi yapalım.
Bakın ne demiş Yeşilyurt;
“Devlet Bey'in genel başkan olarak girdiği seçimlerde Antalya'da aldığımız oyların
ortalaması 19.2 dir. 2002-2004 ve son seçimde bu ortalamanın altında oy alınmıştır.
Antalya'da bu oranlar her zaman Türkiye ortalamasının üzerinde olmuştur. Bu itibarla Antalya MHP'nin yüz akı şehirlerinden biridir. Bu oranlar Antalya'daki teşkilatların birikim ve emeklerinin tabi bir sonucudur. 2002 yılından bu tarafa yukarıya doğru giden trend 2011 de 0.05 oranında birazcık gerilemiş, 2014 seçiminden sonrada adeta çökmüştür...
Bu durum tabi ki hepimizi üzmektedir. Geçirdiğimiz her seçimin sağlıklı bir analizini yapmak ve dersler çıkarmak hepimizin sorumluluğudur. Şimdi ben aşağıdaki tabloya bakarak ‘bütün bunların sorumluluğu Devlet Bey'e aittir. O'nu değiştirirsek her şey düzelir, iktidar oluruz gibi bir popülizmin peşine takılamıyorum...’ Devlet Bey varken de Antalya'da yüzde 27 ye yakın oy da alınabiliniyormuş…
Genel Başkan adayı olan değerli abilerimizin ve ablamızın da MHP'nin yapısal anlamda düşündükleri problemler ve çözüm önerileri konusunda şu ana kadar sağlıklı bir değerlendirme ve yönetim şablonu ortaya koyamadıklarını gözlemliyorum... Bazı adaylarımızın bu konularla ilgili çalışma yaptıklarına dair duyumlarım var, lakin henüz sonuçlar kamuoyu ile paylaşılmış değil...
Şimdi kendilerini değişimci olarak konumlandıran facebook arkadaşlarımdan ricam; benim bu konudaki düşüncelerimden dolayı hakaret etmek, aşağılamak yerine bu konularda hazırlık yapmaları için destek oldukları genel başkan adaylarını zorlamak olmalıdır...
Müspet şeyler duymak istiyorum... Mesela adayın biri çıkıp desin ki, ben milletvekili adaylarını belirlerken hiç kimseyi kontenjan adayı yapmayacağım, üyelerin tamamının katılacağı bir ön seçim ile milletvekili adaylarını belirleyeceğim..
Ya da tabanda hiç kimsenin siyaset yapmak arzusunu bir ilçe başkanının iki dudağı arasına hapsetmeyeceğim, hakim huzurunda üyelerin katılımı ile delege seçimi yaptıracağım...
15 Mayıs'ta toplanacak tüzük kurultayında sadece genel başkan seçimli olağanüstü kurultay ile ilgili değişiklikleri değil fakat bütün bu konularla ilgili değişiklikleri de yapıp, bu köklü değişime de tüzükte de yer vereceğim...
15 Mayıs kurultayı olağanüstü tüzük kurultayıdır... Alternatif tüzüklerin şimdiden hazırlanıp kamuoyunda tartışmaya açmadan kimse benden popülizmin ardına düşüp kalabalıkların peşine katılmamı beklemesin...”
Şimdi gelelim kendi değerlendirmemize…
Yeşilyurt’un ‘müspet şeyler duymak istiyorum’ ön cümlesiyle başladığı ve adaylardan duymak istediği şeylerin tümüne aynen katılıyorum.
Lakin hemen aklıma şu soru geliyor; Sevgili Yeşilyurt, ilçe ve il başkanlığı yaptığınız dönemlerde mevcut parti yönetimine bu yönde herhangi bir talebiniz oldu mu ?
Yaklaşık 20 yıldır bu partiyi yöneten Devlet Bahçeli ve süreçte zaman zaman değişen ekibine, örneğin bir zamanlar çok sıkı bir şekilde savunduğunuz, tıpkı bugünlerde olduğu gibi tüm eleştirilere karşı göğsünüzü siper ettiğiniz genel başkan yardımcısı Tunca Toskay’a bu düşüncelerinizi aktardınız mı ?
Yıllardır aktif görev yaptığınız partinizin başarılı olması arzu ve refleksinizin, bugün ‘değişim’ isteyenlerin ‘paralelci, hain’ gibi kategorize edilmesiyle örtüştüğünü düşünüyor musunuz ?
Sadece merak ettiğim için soruyorum…
Sevgiyle kalın…
ilginiz için tekrar teşekkür eder çalışmalarınızda başarılar dilerim...
Bu noktada facebook sayfama bu konularla ilgili yapılan yorumlara da bir bakarsanız bu konularda en çok da benim muzdarip olduğum gerçeğini de teslim edersiniz sanıyorum...
5- Ben dedikodu siyaseti yapmam... Zorlama yorumlarla o onu dedi, bu şunu dedi diye bir niyet okuması da yapmam... kaldı ki kimsenin dediklerinin savunucusu ve sorumlusu da değilim...
4- Teşkilatların ve tabanın istek, önerileri ve beklentilerini genel merkeze ulaştırmamda ve sonuç almamda en büyük desteği o dönemdeki genel başkan yardımcım Tunca Toskay Bey'den aldığımı ifade ediyorum...
Partimizin işleyişini bilen ve yaşamış biri olarak, hem 2014 seçimlerinde ve hem de 2015 seçimlerinde il teşkilatlarımızın görüşlerinin mutlak alındığını ve adayların bu görüşler ve görüşmeler sonucu tespit edildiği -inanmanın ötesinde- biliyorum...
3- İl başkanı olarak geçirdiğimiz 2009 mahalli idareler seçimlerinde de adaylarla ilgili taleplerimizin tamamı genel merkez tarafından dikkate alınmış ve gereği yapılmıştır...
2- 2007 milletvekilliği seçim sürecinde il başkanlığımızın bütün ilçe teşkilatlarının görüşlerini alarak genel merkeze sunulan değerlendirme de %90 oranında dikkate alınmıştır...
O delege seçimini muhtemelen gazeteci olarak siz de takip etmiş olmalısınız... tabi uzun zamandan beri böyle bir seçim olmadığından muhtemelen unutmuş olmalısınız?
Evet... merkez ilçe başkanı olduğum dönemde ilçe delegelerinin seçimle belirlenmesini talep ettim.. Genel merkez bu talebimi memnuniyetle karşıladı... 2006 yılında ilçe delegelerimizi Durukan düğün salonunda iki gün süren bir seçim ile belirledik...
Değerlendirmeleriniz için teşekkür ederim Yunus Bey... sorularınıza gelince;