Cumhuriyet Halk Partisi’nde 24 Haziran seçimleri sonrasında Muharrem İnce ve ekibinin seçimli olağanüstü kurultay için başlattığı imza kampanyasında son haftaya girildi. CHP Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün’ün açıklamasına göre dün itibarıyla toplanan imza sayısı 618. Toplamda 625 imzaya ihtiyaç var. Yani geriye sadece 7 imza kaldı. CHP’deki muhalif kanada göre 30 Temmuz’a kadar bu imzalar da toplanacak ve olağanüstü kurultay gerçekleştirilecek…
Muhalefetin bir başka ayağı olan İYİ Parti’de ise olağanüstü kurultay kararı alındı, aday olmayacağını ilan eden Meral Akşener’in aday olması için imza toplanıyor…
Muhalefet cephesindeki bu kaotik durum, yaklaşık 8 ay sonra yapılacak olan yerel seçimlerin erkene çekilebileceği yolunda yeni senaryoları da ortaya çıkardı. Siyaset kulislerinde, çarşıda, pazarda şu sıralar herkesin dilinde ‘erken seçim’ lakırdısı var. Senaryolar içinde en öne çıkanı şöyle;
İddiaya göre, muhalefetteki bu iç kavgalar, 24 Haziran’dan hemen sonra yerel seçim çalışmalarına başlayan iktidarın ağzını sulandırdı. Muhalefetteki bu karışıklığı fırsata çevirmek isteyen AK Parti, tıpkı 24 Haziran’da olduğu gibi yerel seçimleri de birkaç ay öne çekerek rakiplerini hazırlıksız yakalama planları yapıyor…
Yüzeysel bakınca ‘olabilir’ gibi görünse de bana pek mantıklı gelmiyor.
Bir kere, iktidarın muhalefeti ‘hazırlıksız’ yakalama gibi bir avantaja ihtiyacı yok. Yok çünkü iktidar zaten bir çok açıdan avantajlı. Yukarıda da vurguladığım gibi 24 Haziran seçimlerinin hemen akabinde bir değerlendirme yapıp yerel seçim çalışmalarına start verdiler. Teşkilatlar geceli gündüzlü çalışıyor. Parti içi kavga yok, kırgınlık, küskünlük yok. Belediye başkanları derseniz, ülke genelinde birkaç küçük örnek dışında başarısız olanı hemen hemen hiç yok. AK partili belediyeler hizmetleriyle, merkezi hükümetin de desteğiyle gerçekleştirdikleri yüksek maliyetli yatırımlarıyla, sosyal projeleriyle toplumun önemli bir bölümünün nezdinde kabul görmüş durumda. Aynı kentteki AK Partili belediyeler ile diğer belediyeleri mukayese etme imkanı bulanlar zaten tercihlerini yapmış durumda.
Antalya özelinde de, Muratpaşa ve Konyaaltı dışındaki belediyeler için bu söylediklerim geçerli. Muratpaşa ve Konyaaltı’nın durumu biraz farklı. Daha doğrusu bu ilçelerdeki seçmen yapısı farklı. Ve bu ilçelerde uzun yıllardır CHP seçmeni ağırlıkta. Dolayısıyla AK Parti’nin buralarda belediyelik kazanması için yukarıda sıraladığım avantajlar yeterli olmayabilir. Nitekim onlar da bunun farkında ki, bu iki ilçeye çok daha fazla ağırlık veriyorlar. Bu ilçelerdeki teşkilatları diğerlerinden kat kat fazla efor sarfediyor…
Yani meseleye Antalya özelinden bakıldığında da ‘erken seçim’in AK Parti için bir avantaj olduğunu söylemek doğru olmaz. Muratpaşa ve Konyaaltı’nda CHP’yi aşabilmek için bırakın erken seçimi aksine AK Parti’ye daha fazla zaman lazım…
Özetlemek gerekirse; iktidarın muhalefetteki kaostan nemalanmak için erken seçim planları yaptığı yolundaki senaryolar mantığa uymuyor. Bu senaryoların ‘tabanda birleşme’ sağlayabilmek için CHP Genel Merkezi’nce üretilmiş olabileceği varsayımı bana daha inandırıcı geliyor…
Neyse, işin doğrusunu zaman gösterecektir…