Mutlu azınlığı bir tarafa bırakacak olursak çoğumuzun en büyük lüksüdür ailemizle birlikte nezih bir mekanda yeni lezzetler keşfetmek…
Kriterler üç aşağı beş yukarı aynıdır…
Güzel mekan, hijyen, güler yüzlü personel ve tabi cüzdanı yakmayacak, bütçeyi sarsmayacak uygunlukta fiyatlar…
Bizim memlekette halk arasında bir deyim vardır ki tam da bu durumu anlatır.
“Hem şoför mahalli, hem 50 kuruş, hem de filanca yerde dur teyzemin kızını göreceğim” denir. En düşük fiyatı verip en iyi hizmeti almak manasında kullanılır. İşte bizler de ailemizle birlikte zaman zaman çıktığımızda az ücret ödeyip çok hizmet alacağımız böyle mekanlar ararız.
Güzel mekandan kasıt illa da lüks, konforlu olması demek değil elbet. Bazen çok mütevazi ölçülerde mekanlar bilmem kaç yıldızlı tesislerden daha güzel gelir. Kastedilen budur. Hijyen ise olmazsa olmazımızdır yeme-içme mekanlarında. Ve tabi uygun fiyat. Kimse evinin bir aylık mutfak masrafını bir akşam yemeğinde bırakmak istemez. (Mutlu azınlık hariç)
İşte tam da bu kriterlere uygun bir mekan keşfettik ailecek. Bu yazımda bu mekandan bahsedeceğim sizlere. Ne yediğimizi veya içtiğimizi değil, (Gurme değilim çünkü) ancak ne gördüğümüzü, nasıl karşılandığımızı anlatmak istiyorum.
Söz konusu mekan Meltem’de yakın zamanda hizmete açılan Paşa Meltem Çarşısı. Bir zamanlar yerinde balıkçı restoranları vardı şimdi bir eğlence ve dinlence kompleksi var.
Hatırlanacağı gibi bir süre önce tamamen boşaltılan alana ne yapılacağı konusunda Muratpaşa Belediyesi, ‘Semt sizin karar sizin’ sloganıyla bir referandum gerçekleştirmiş, Meltem Mahallesi sakinleri de, “Burası Meltem Çarşısı Sosyal ve Kültürel Etkinlik Merkezi olsun” demişti…
Sonrasında yapılan ihaleyi kazanan Tekin Güçtümer’in sahibi olduğu Tekgüç Gıda burayı Antalya’ya yakışır bir mekana çevirmiş. Açık ve kapalı alanların bulunduğu kompleks içerisinde Turunç Cafe, Fastfood Barbun Balıkevi, deniz ürünleri perakende satış ünitesi, market, şarküteri, çerezi vs. gibi bir çok mekan bulunuyor.
Mekanın Genel Koordinatör’lüğünü Hakan Besci yapıyor. Personel Müdürü ise Nesrin Alay. Her ikisi de son derece güler yüzlü ve sıcak…
Sadece onlar da değil.
Tüm personel oraya gelen herkese adeta akrabası gibi davranıyor…
Yani bir anda evinizdeymiş hissine kapılıyorsunuz…
Hele Barbun Balıkevi’nin bir garsonu var ki, anlatmaya kelimeler yetmez. Adı Şükür Gülçiçek ama herkes Şükrü diye çağırıyor. Başınızı çevirdiğiniz an yanınızda bitiveriyor. Saatlerce oturun, yüzünde tebessümsüz bir anı yakalamanız mümkün değil. Mekana tok bile gitseniz mutlaka bir şeyler yiyorsunuz. Yediğiniz, içtiğinizin lezzeti de cabası. Masa düzeni, servis, her şey ama her şeye ayrı bir özen gösteriliyor. Daha kapıdan içeri adımınızı atar atmaz ‘özel’ olduğunuz hissettiriliyor. Adı Paşa ya, paşalar gibi karşılanıyorsunuz resmen.
Demem o ki, Antalya’nın güzide semti gerçekten de nezih, güzide bir mekan kazanmış. Burasıyla ilgili geçmişte yaşanan polemikleri hatırlıyorum da, ne kadar gereksiz, ne kadar boşmuş. İyi ki Muratpaşa Belediyesi referandum yapmış, iyi ki Meltem sakinleri buranın böyle olmasını istemiş de Antalya böylesine nezih bir lezzet ve dinlence mekanı kazanmış…
Sevgiyle kalın