Böyle bir soru cümlesini başlık yapmamın amacını yazının ilerleyen bölümlerinde anlatacağım. Önce sorunun yanıtını sözlükteki karşılığı ile verelim…
EXPO; ‘Exposition’ kelimesinin kısaltılmışı. Bunun Türkçe karşılığı ise ‘sergi’…
Dünya Sergisi veya Fuarı olarak da bilinen ve 19’uncu yüzyılın ortalarından beri düzenlenen bir organizasyon. Dünyanın en büyük kültür, tarih ve eğitim olimpiyatı. 100 yılı aşkın geçmişi olan EXPO, her şeyden önce bir gösteri niteliği taşıyor. EXPO’lar kültür, tarih ve eğitim alanında ülkelerin daha iyi bir dünya yaratmak amacıyla bilgi alışverişinde bulunmalarını sağlayan, küresel düzeyde en kapsamlı organizasyon olarak görülüyor. EXPO’da, belirlenen temada yerkürede gelinen en son nokta, geleceğe yönelik vizyon, olanaklar, sorunlar ve çözümler tüm boyutlarıyla gözler önüne seriliyor. EXPO’lar büyük bir etkinlik olmasının yanı sıra yerele, ulusala ve uluslararası arenaya ulaşıyor. Dolayısıyla EXPO’lar bugün uluslararası diyalog, halk diplomasisi ve uluslararası işbirliğine yönelik eşsiz bir platform…
EXPO’ların önemli özelliklerinden biri de çok fazla sayıda ziyaretçiyi çekiyor olması. Düzenlendiği ülkeye/kente dünyanın çeşitli yerlerinden milyonlarca ziyaretçiyi çekebiliyor. Tabi EXPO’nun başarılı olabilmesi için, düzenlendiği bölgedeki yerel halkın da olaya dahil edilmesi şart. Halkın bu etkinliği benimsemesi, özümsemesi şart…
İşte yaklaşık 2 ay sonra Antalya’da açılışı yapılacak olan EXPO 2016 Antalya’da görülen en büyük eksiklik de bu. Bu önemli etkinliğin ülkemize ve kentimize kazandırılması sonrasında başlayan ‘yetişecek-yetişmeyecek’ tartışmaları arasında fiziki anlamda önemli bir yol alınmış olsa da, halkla bütünleşmesi noktasında hala arzu edilen seviyeye ulaşılmış değil. Bugün sokağa çıkıp önünüze gelene ‘EXPO nedir?’ diye sorun alacağınız cevaplardan ne demek istediğimi anlayacaksınız. Fiziksel çalışmaların yanı sıra tanıtım anlamında çalışmalar yapılmıyor değil. Medya aracılığıyla yurtiçi ve yurtdışında sürdürülen tanıtım faaliyetleri var. Ancak bunların hiçbirisi yerel halkın bu olayı içselleştirmesine yetmiyor. Bunun nedeni de tanıtımın daha çok turiste yönelik yapılması, halkın anlayabileceği bir dilin kullanılmaması. Yani ‘EXPO, Botanik’ gibi kavramlar tanıdık gelmediği için halk etkinlik üzerinde odaklanamıyor. Böyle olunca da bu dev organizasyonun genel manada kente ve dolayısıyla kent yaşayanlarına katkıları da yeterince idrak edilemiyor.
Geçenlerde EXPO 2016 Antalya için bilet fiyatları da açıklandı ve internet üzerinden satışlar da başladı. 15 Mart’a kadar ‘kampanyalı’ olarak satış yapılacağı ilan edildi. Bu kampanya doğrultusunda sezonluk biletler (yetişkinler için) 180 liradan 30 liraya düşürülmüş. 8-13 yaş arası çocuklar için ise 15 TL. 23 Nisan’dan itibaren kapı fiyatları uygulanacak ki, bu dönemde sezonluk karta yetişkinler 180, öğrenci ve 65 yaş üstü kişiler 90, 8-13 yaş arası çocuklar ise 45 TL ödeyecek. Yine 23 Nisan’dan itibaren yetişkinler tek seferlik ziyaret için 60, öğrenci ve 65 yaş üstü kişiler 30, 8-13 yaş çocuklar 15 TL ödeyerek alana giriş yapabilecek. EXPO 2016, 0-7 yaş arası çocuklar ile gazi, gazi yakını, şehit yakını ve engellilere ise ücretsiz.
Kampanyalılar hadi neyse ama kapı fiyatları bir hayli yüksek. Düşünün ki, 4 kişilik bir aile sergi alanını gezmek için ortalama asgari ücretin dörtte biri kadar ücret ödemek zorunda…
Bu parayı ödeyemeyecek olan insan sayısı ne yazık ki bu kentte bir hayli fazla. Ayrıca daha tam olarak ne olduğunu kavrayamadığı bir etkinliğe insanların bu kadar para verip gezeceğini düşünmek de çok akılcı değil.
Demem o ki, EXPO yönetiminin bilet fiyatlarını belirlemeden önce halkı etkinlik konusunda yeterince bilinçlendirmesi gerekirdi. Örneğin etkinlik başlamadan sergi alanına halka yönelik ‘bilgilendirme’ turları düzenlenebilir, kentin kazanımları herkesin anlayabileceği bir dille anlatılabilirdi. Kentin muhtelif noktalarına yerleştirilecek dev sinevizyonlarla 23 Nisan’a kadar aralıksız gösterimler yapılabilirdi. Sadece AVM’lerde küçük çaplı gösterilerle yetinilmeyip, halkın topluca bulunduğu açık alanlarda çeşitli etkinliklerle tanıtımlar yapılmalıydı. Şuana kadar bunu pek görmedik.
23 Nisan’a daha iki ay var. Umarım kalan sürede bu anlamda bir şeyler yapılır…