Bugün “siyaset” yapanlarla ilgili iki farklı konu yazacağım..
Biri, “fırıldak” dediğim için bana “tazminat davası” açan ve dün kaybeden Av. Ali Aktaş ve “onun gibi çıkarcı muhalefet” yapanlarla ilgili..
Diğeri de, “CHP’de Konyaaltı İlçe seçimlerine müdahil olduğu ve bunu da kaybettiği, bu nedenle de karizması çizildiği/90’dan gol yediği” iddia edilen Başkan Muhittin Böcek’le ilgili..
…
ÇOK ÖZEL BİR MUHALİF
Önce Av. Ali Aktaş..
Referandum öncesinde sosyal medyada yaptığı paylaşımlara, yine sosyal medyadan verdiğim cevaplarla eleştirdim..
Çünkü, Ak Parti’yi ya da Tayyip’i sevmek, fikirlerini/çalışmalarını kabul etmek/övmek zorunda değilsiniz..
Muhalefet edebilirsiniz, hatta çok sert bir biçimde eleştirebilirsiniz de..
Ama, “doğru olmayan/gerçeği yansıtmayan” paylaşımlarla zaten gergin olan toplumu daha da germek/kutuplaştırmak “muhalefet etmek” değil, olsa olsa bu ülkeye “düşmanlık” olur..
İşte Av. Ali Aktaş da bunu yapıyordu..
“Bu tür bir muhalefet sana yakışmıyor, akılcı ol” dedim..
Bana, “sen iktidarın muti kulusun” diye cevap verdi..
Ben de bunun üzerine, “çok özel bir muhalif” başlığıyla bir yazı yazarak, kamuoyuna “siyasi fırıldak Av. Ali Aktaş’ın paylaşımlarına itibar etmemeleri” gerektiğini ve bunun nedenlerini örneklerle anlatmaya çalıştım..
“Bana hakaret etti” diyerek dava açtı ve kaybetti..
Ama..
Bir avukat olarak, bu davayı kaybedeceğini zaten biliyor olması gereken Av. Ali Aktaş’ın asıl kaybettiği şey açtığı dava değil..
O beni, yani bir gazeteciyi kaybetti..
Bir gazeteci, haberinde ya da yazısında “kötü niyet” beslemiyor ve gerçekten “eleştiri” sınırını aşmıyorsa, “aklı başında/kafası çalışan” hiçbir siyasetçi onu karşına almaz, almamalı..
Çünkü, bilir ki, “gazeteciler hancı, siyasetçiler yolcudur”..
Ve siyaset yapan herkesin gazetecilere ihtiyacı vardır..
…
Av Ali Aktaş da, diğer siyaset yapanlar da bundan kendine bir ders çıkarsın bence..
…
CHP SEÇİMLERİ VE BÖCEK
Muhittin Böcek’e gelince..
Pazartesi günkü yazımda, CHP Konyaaltı ilçe seçimlerinde yaşananları ve bazı iddiaları dile getirmiştim..
Ve şöyle yazmıştım:
…
CHP’nin Konyaaaltı ilçe teşkilatı seçimlerinde, “biri beyaz-biri kırmızı” iki liste yarıştı..
Beyaz liste, “Muhittin Böcek listesi” olarak tanıtıldı..
Bu liste aynı zamanda, “Lordlar Kamarası” olarak da tanımlanıyordu..
Niye Lordlar Kamarası?
Çünkü; beyaz listede “CHP’nin ağır topları” olarak nitelenen belde- ilçe başkanları, kadın kolları başkanları, gençlik kolları başkanları, meclis üyeleri ve eski milletvekilleri yer alıyordu..
Peki ya “Kırmızı Liste”?
Kırmızı listede ise, bugüne kadar “üyelik” dışında CHP’de hiçbir zaman görev almamış, özetle “adı-sanı bilinmeyen” isimler yer aldı..
Bunun sonucunda beyaz listenin başkan adayı Onur Duruk kurayla başkan oldu, ama yönetim kurulu ile il delege listesi kırmızı listeden oluştu..
Bu da CHP’liler tarafından şöyle yorumlandı:
- “Başkan Muhittin Böcek’in karizması çizildi..”
- “Ben Büyükşehir adayıyım diyen Muhittin Böcek kendi seçim bölgesinde bile itibar görmedi, Antalya’nın bütününde nasıl görecek?”
- “Muhittin Böcek 90’dan gol yedi..”
…
Bu yazımdan sonra beni arayan Başkan Böcek şunları söyledi:
“Partimizin yöneticileri de eğilimlerimiz de belediye başkanlarının teşkilat seçimlerine müdahil olmasına karşıdır..
Bu nedenle, benim Konyaaaltı ilçe seçimlerine etki ettiğim, liste hazırladığım iddiaları doğru değildir..
Eğer müdahil olsaydım, benim hazırladığım liste kesinlikle kazanırdı..
Çünkü Muhittin Böcek 20 yıldır Konyaaltı’nda herkes tarafından sevilen ve değer verilen biridir..”
…
İddialar ve iddialara verilen cevap böyle..
Değerlendirmeyi siz yapacaksınız artık..