Her yıl 24 Nisan geldiğinde Batılı ülkelerin, “Ermeni soykırımı” feryatlarını bekler olduk..
“Ülkemize 15 yıl öncesine kadar hakim olan güçler, yeniden hakim olabilmek için (içimizdeki hainlerle) her türlü oyunu sahneye koyuyor..”
1915 senaryosu da, sahneye konan oyunlardan sadece biri..
…
GERÇEKTE NE OLDU?
Ermeniler, 24 Nisan’ı bütün dünyada “soykırım günü” ilan ederek adeta sanal bir bellek ve suni bir tarih yarattılar..
Peki; başta ABD ve birçok batılı ülke parlamentosunun “soykırımı anma günü” olarak kabul ettikleri 24 Nisan 1915 tarihinde gerçekte ne oldu?
Gelin, Prof. Dr. Yusuf Sarınay hocama kulak verelim..
…
Birinci Dünya Savaşı’nın başlaması ve Osmanlı Devleti’nin itilaf devletlerine karşı Almanya’nın yanında savaşa girmesi, Ermeni komitecileri tarafından amaçları olan “bağımsız Ermenistan”ın kurulabilmesi için büyük bir fırsat olarak görülmüştür..
Daha önce büyük ölçüde silahlandırılan Ermeniler, savaş başladığında vatandaşı oldukları Osmanlı Devletine karşı savaşarak bağımsız Ermenistan’ı kurmak amacıyla başta Rusya olmak üzere İtilaf devletleri ile işbirliği içine girmişlerdir..
Osmanlı ordusunun Sarıkamış’ta yenilmesi ve arkasından İngiltere ve Fransa’nın Çanakkale’ye saldırmasına paralel olarak Ermeni komitecileri savaşan Osmanlı ordularını arkadan vurmak ve ikmal yollarını kesmek için harekete geçmişler ve silahlı isyanlara başlamışlardır..
Ermeniler Birinci Dünya Savaşı’nın başlarında gönüllü birlikler oluşturarak Rus ordusuna katılmışlar ve vatandaşı oldukları Osmanlı ordusuna karşı savaşmışlardır..
Doğu Anadolu bölgesinde Müslümanlara karşı toplu katliamlar yapmışlardır.. (Ermeniler Tarafından Yapılan Katliam Belgeleri, 2001; Karacakaya, 2005, s. 237-248)..
Ermeni örgütlerinin topyekün bir isyan hazırlığı içinde olduklarının anlaşılması üzerine Osmanlı Ordusu Başkumandanlığı 27 Şubat 1915 tarihinde askeri birliklere bir talimat göndermiştir..
Talimatta Ermenilerde yakalanan silah, bomba ve birtakım şifre belgelerinin bir ihtilal hazırlığını gösterdiğini, bu sebeple ordudaki Ermeni askerlerin silahlı hizmetlerde kullanılmaması, her yerde uyanık davranılarak gerekli tedbirlerin alınması, ancak Ermeniler içinde devlete sadakatle bağlı olanlara zarar verilmemesi emredilmiştir.. (Askeri Tarih Belgeleri Dergisi, Belge No.1999)..
Osmanlı ordularının Doğu Anadolu’da Rusya karşısında yenilmesinden sonra Çanakkale Savaşlarının başlaması ve İstanbul’un tehlike altına girdiği bir dönemde Zeytun, Bitlis, Muş ve Erzurum’un ardından Van isyanı patlak vermiş, Müslümanlara yönelik katliam artmıştır..
Osmanlı hükümeti Ermeni komitelerinin faaliyetlerini kontrol altına almak ve olayları önlemek amacıyla tedbirler alma yoluna gitmiştir..
Ermeni erlerin silahsızlandırılmasından sonra, Dahiliye Nezareti tarafından itimat edilmeyen ve olaylara karıştığı tespit edilen Ermeni polis ve memurların azledilmesi veya Ermeni olmayan vilayetlere gönderilmesi talimatı verilmiştir.. (Osmanlı Belgelerinde Ermeniler, 1994, s. 7)..
Ancak alınan bu tedbirlerin sonuç vermemesi üzerine Ermenileri silahlandıran ve isyanlara sevk eden Komiteleri kapatmak ve elebaşılarını tutuklamak yoluna gidilmiştir..
Nitekim Dahiliye Nezareti 14 vilayet ile 10 mutasarrıflığa 24 Nisan 1915 tarihinde meşhur genelgeyi yollamıştır..
Bu genelgede; Hınçak, Taşnak ve benzeri Ermeni komitelerinin kapatılması, belgelerine el konulması, liderleri ile zararlı faaliyetleri bilinen Ermenilerin tutuklanması ve bunlardan bulundukları yerlerde kalmaları sakıncalı görülenlerin uygun yerlerde toplanmaları talimatı verilmiştir.. (BOA. DH. ŞFR. No. 52/96-97/98- Ek: 1)..
…
BATILILARIN GÜNAHI
Ermenilerin her yıl dünyanın birçok ülkesinde “soykırım günü” olarak andığı 24 Nisan günü, Dahiliye Nezareti’nin işte bu genelgesinin yayınlandığı tarihtir..
“Soykırım” falan da söz konusu değildir, “tehcir” vardır..
Nedir tehcir?
“27 Mayıs 1915'te Osmanlı hükûmeti tarafından Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı ordusu ile karşı karşıya gelebilecek iç unsurların savaş bölgelerinden uzak yerlere devlet eliyle gönderilmesi için çıkarılan Tehcir Kanunu veya resmî adıyla Sevk ve İskân (göç) Kanunu”dur..
…
Dönelim, tehciri “soykırım” sayan batılı devletlere..
O kadar çok “soykırım” günahları var ki, bize laf söyleyecek halleri bile yok..
Ermeni soykırımı yalanıyla Türkiye’yi sürekli hedef alan Batı’yı kendi günahlarıyla yüzleştirecek bir rapor düzenlendi..
Raporda ABD, Fransa, Almanya gibi ülkelerin işlediği savaş suçları ile işgaller tek tek sıralandı..
- ABD’nin Kızılderilileri öldürmekle başlayan Vietnam, Afganistan, Irak’ta milyonlarca insanı ölümüne neden olan eylemleriyle ABD desteğiyle İsrail’in Filistinlilere karşı gerçekleştirdiği katliamlar ortaya kondu..
- Fransa’nın ise sömürgesi altına aldığı ülkelerde, Cezayir ve Ruanda katliamları anlatıld..
- Hollanda’nın milyonlarca insanı köle olarak Avrupa’ya getirdiği, Hollanda barış gücü olarak konumlandığı Srebrenitsa’da 5 günde 8 binden fazla Müslüman'ın katledildiği belirtildi..
- Almanya’nın 2. Dünya Savaşı sırasında uyguladığı Yahudi soykırımına dikkat çekildi..
Raporda ayrıca İtalya’nın Libya, Etiyopya, Arnavutluk işgalleri sıralandı..
…
Bitmedi..
Batılı ülkelerin “soykırımı” sadece insanlara değil, hayvanlara da uyguladığını biliyor muydunuz?
Örneğin, sadece İkinci Dünya Savaşı’nda Avrupa’da “5 milyon at” öldürüldü..
Bunlar da birer “can” değil mi?
…
BAŞKA TÜRKİYE YOK
“Bağımsız bir Türkiye” batılı (emperyalist) ülkelere batıyor tamam da, “içimizdeki batılılara” ne batıyor acaba?
Tekrar ediyorum..
Ülkemiz üzerine oynanan oyunlara dikkat edin, tuzağa düşmeyin..
“Vatansız” kalmak istemezsiniz değil mi?