15 Temmuz “darbe kalkışması”nın ardından DEFALARCA yazdım/uyardım..
Özetle dedim ki;
1- Bu ülkeyi Cumhuriyet kurulduğundan bu yana sömürenler bize asla rahat vermeyecekler/vermezler.. Çünkü, önümüzde 3 bin yıl sürecek bir “BOR İMPARATORLUĞU” var, dünyadaki borun yüzde 78’i de bizde..
2- Beş trilyon dolarlık ve en çok 50-60 yıl kullanacağı petrol için Ortadoğu’yu kan gölüne çevirenler, 3 bin yıl sürecek bir bor imparatorluğu için sizce ne yapar?
3- 15 Temmuz darbe girişimi başarısız oldu diye sevinmeyelim, adamların B planları var, C planları var, D planları var.. Her başarısız girişimin ardından bunlardan birini devreye sokacaklardır..
4- Küresel güçler Arap’ları haraca bağlamış durumda.. Buna karşı çıkan tek “müslüman ülke” Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan..
5- “Bağımsızlık” kelimesini hiç sevmiyorlar.. Bu nedenle de Erdoğan’ı saf dışı bırakıp “sömürdükleri o eski Türkiye”yi istiyorlar..
…
HALKIMIZ UYANDI ARTIK
Gördüğünüz ve yaşadığınız gibi, bunların hepsine bir bir şahit oluyoruz..
Özellikle son günlerde..
1- Reza Zarrab’ı tutukladılar, sıkıştırdılar, “sanık”tı bir anda “tanık” yapıverdiler..
2- Dövizin ateşini yükselttiler..
3- “İnsanları ikna edemiyorsan kafaları karıştır” felsefesiyle, “sahte belgeler” üretilerek Erdoğan’a karşı “siyasi bir linç” harekatı başlattılar..
Sonuç?
Hiçbiri tutmadı, tutmuyor..
Çünkü; 80 yıldır uyutulan Türk milleti artık “uyanmaya” başladı..
Bilirsiniz, “tarihini bilmeyen her millet yok olmaya mahkumdur” derler..
Türk milleti parayla yazdırılan yakın tarihini hep eksik ve yanlış öğrendi..
Daha önceki tarihini ise sadece savaşlar, harem ve Lale devri zannetti, Osmanlı’nın nasıl kurulduğu, nasıl yükseldiği, nasıl durduğu ve nasıl gerilediği “gerçek anlamda” kendisin hiç anlatılmadı/öğretilmedi..
Osmanlı topraklarında oynanan İngiliz ve Amerikan oyunları konusunda asla bilgi sahibi yapılmadı..
Türk halkı tarihini ve tarihindeki “entrikaları” öğrendikçe işler tersine döndü..
İletişim araçlarının artmasıyla, dizilerle, filmlerle, açık oturumlarla, Erdoğan’ın uyarılarıyla yavaş yavaş tarihini öğrenmeye başlayan halk, “gerçeği” istiyor..
Çok değil, 3-5 yıl öncesine kadar Erdoğan hakkındaki suçlamalara hemen inanan her 10 kişiden 8’i bu tür suçlamalara ya inanmıyor ya da itibar etmiyor artık..
…
HALKI SOKAĞA ÇAĞIRDILAR
İşte bu nedenle de..
Özellikle anamuhalefet partisini “maşa” gibi kullananlar iyice kızmaya ve “yeni planlarını” devreye sokmaya başladı..
Nedir bu planları?
“Halkı sokağa dökmek, birbiriyle çatıştırmak, Suriye’ye çevirmek..”
Ekonomik saldırılar, sosyal saldırılar, hukuki saldırılar, siyasi saldırılar derken..
Önceki gün yeni planın fitili ateşlendi ve “karanlık senaryo” uygulanıyor..
Ankara’nın Mamak ilçesinde bir grup provokatör ellerinde tencere-tava halkı sokaklara çağırdı, sokak eylemlerine yönlendirmeye çalıştı..
Bu tür bir girişimin Antalya’da da olduğu haberi geldi..
Hedefleri; kaos yaratmak, ülkeyi karıştırmak, ekonomiyi durdurmak..
Ama dedim ya, “artık halkımız uyanmaya başladı”..
Nitekim, bu girişimlere pek itibar eden/katılan olmadı..
Böylece, CHP’yi kullananların içerideki uşaklarının gayreti –şimdilik- boşa gitti..
…
Yalnız çok dikkatli olmak zorundayız..
Halkın çok hassas olduğu konularda medyayı ve siyasetçileri kullanarak, toplumun sinir uçlarıyla oynayıp, aynı tür girişimlerle bu halkı sokağa dökmeye çalışacaklardır..
Entrikadan asla vazgeçmezler..
…
DEMOKRASİYE İNANIN YETER
Erdoğan’ı veya Kılıçdaroğlu’nu ya da diğer siyasetçileri seversiniz-sevmezsiniz..
Sizin bu kişisel görüşünüzü/tercihinizi kullanmak isteyenlere kanmayın..
Siyasetçiler karşımıza gelsin, konuşsun, anlatsın, bizi ikna etsin, içlerinden birini seçelim ve sonuçlarına da kabullenelim/katlanalım..
Demokrasi bu değil midir?
Böyle olursak, önümüzde kimse duramaz..
…
Gelin, küresel güçlerin entrikalarına karşı “şartsız-şurtsuz” bir olalım-birlik olalım..
İç işlerimize dışardan hiçkimsenin müdahale etmesine fırsat vermeyelim..
Biz kendi sorunlarımızı kendimiz çözeriz..
Yeter ki; “tehlikeli girişimleri” görmeyelim/duymayalım/itibar etmeyelim..
Ne dersiniz?