Bu CHP’liler, siyaset felsefesinin “kötü” yanını öğrenmişler, her yerde ve her konuda bunu uyguluyorlar..
Nedir bu felsefe?
“İnsanları ikna edemiyorsan, kafalarını karıştır..”
Genel Başkan’ları dahil bütün CHP’liler (aklı başında olanları/akılcıları ayrı tutuyorum) yapıyor bunu..
Bunlara isterseniz, “istemezükçü”ler de diyebilirsiniz..
Bugün CHP Antalya Büyükşehir Belediye Meclis üyesi Recep Tokgöz’ün, Boğaçayı ve Kruvaziyer Liman projeleriyle ilgili yaptığı açıklamayı ve o “istemezükçü” tavrını tartışmak istiyorum..
…
“TÜREL YAPMASIN”
Anamuhalefetin meclis üyesi Recep Tokgöz, “körlerle sağırlar birbirini ağırlar” misali Büyükşehir Başkanı Menderes Türel’e muhalif bir gazetenin “Salı Toplantıları”na konuk olmuş..
Tam da CHP ilçe ve il seçimlerinin yapıldığı bir zamanda, bir “çıkış” yapıp kendini göstermek/göze girmek istemiş anlaşılan..
Demiş ki:
“Başkan Türel Antalya'nın DNA'sını bozuyor.. Kendisine Antalya'ya hiçbir şey yapmayın, bazen hiçbir şey yapmamak bir şey yapmaktan daha iyidir.. Yarın sizden bunun hesabını sorarlar dedim, beni dinlemedi..”
…
İyi hatırlayın..
Başkan Türel Boğaçayı Pojesi’ni anlatmadan, CHP İl eski Başkanı Semih Esen çıkıp, “Boğaçayı Projesi yanlış bir projedir, bu proje yapılmasın” demişti..
Proje açıklanmamış, projede ne var-ne yok belli değil, nasıl yapılacak/proje nasıl uygulanacak, ne getirecek/ne götürecek, mali/teknik/sosyal/ekonomik olarak ne kazandıracak/ne kaybettirecek hiçbiri belli değil..
Ve CHP’liler hemen o “istemezükçü” tavırlarını ortaya koymuştu..
Şimdi de Recep Tokgöz aynı tavrı gösteriyor..
Bir de baktılar ki, bu tavırlarına insanlar itibar etmiyor, “Türel kentin DNA’sıyla oynuyor” diyerek hemen “kafa karıştırma” taktiğine başvuruyorlar..
…
KENTE İHANETTİR BU
Gelin şu “bozulan DNA” meselesine bir bakalım..
Bir projenin kentin DNA’sını bozması için, o yerde toprak-iklim ve doğal dengelerin bozulması gerekiyor..
Peki Boğaçayı ve Kruvaziyer Liman için böyle bir “bozulma” sözkonusu mu?
Tokgöz hangi verilere, hangi incelemelere veya hangi uzman görüşlerine dayanarak bu böyle bir suçlamada buluyor?
Bu projelerin; DSİ, Orman, Tarım, Jeoloji, Denizcilik gibi her anlamda araştırması yapılarak, “toprak ve iklim değişikliği yaratmayacağı” belirlendi..
Ve “uzman raporları”na dayanarak da uygulanması kabul edildi..
Bakanlar Kurulu’na kadar gitti, imzalandı, bu karar da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalandı ve resmi gazetede yayımlandı..
Bütün bu aşamalardan geçen bir proje için “kentin DNA’sını bozar” demek, açık-seçik kafa karıştırmaktır, yapılmasını önlemeye çalışmaktır..
…
Sen hiç proje üretme..
Yapılmasın dediğin projenin yerine ne yapılmalı, onun için bir öneri de getirme..
Sonra da çık üretilen projelere “tu-kaka” de..
Bu tavır aymazlığın, istemezükçülüğün de ötesinde, bu kente yapılan bir ihanettir..
…
İŞTE O PROJELER
İsterseniz, Recep Tokgöz’ün “yapılmasını istemediği” o projelere bir bakalım..
…
Boğaçayı Projesi, Antalya’nın yaşam kalitesi ve turizm cazibesini artıracak Türkiye’nin en büyük projelerinden birisi..
927 kilometrekarelik bir havzayı içeren Projes, Büyük Liman’ın mendireğin arkasında 500 yat kapasiteli bir marina, taşkın önleme ve Rekreasyon, özel proje alanı, film stüdyoları ve doğal yaşam parkı olmak üzere 4 ayrı etabı içeriyor..
Film platolarının inşa edilmesi ile Antalya, dünyanın film çekim merkezlerinden birisi olacak..
Ayrıca temalı park, AR-GE üniteleri ve üniversite, sağlık ve konaklama tesisleri, yaşam alanları, ticaret alanları, eğlence parkları ve fuar alanları vb. yapılar inşa edilecek..
Konyaaltı Liman Mahallesi’nde ise Rekreasyon, yeme-içme üniteleri, alışveriş merkezleri, haberleşme ve ulaştırmaya yönelik üniteler, danışma, enformasyon ve banka hizmetleri, konaklama üniteleri, yaşam alanları, ticari üniteler, ofis vb. üniteler inşa edilecek..
Onbinlerce kişiye de istihdam sağlayacak böyle bir proje işte..
…
"Kruvaziyer Liman”a gelince..
Bu da bütün araştırma ve incelemelerden geçerek ilgili Bakanlık ve Başbakan tarafından kabul edildi, Büyükşehir Meclisi’nin onayından da geçti..
Antalya'nın yıllardır özlediği önemli bir yatırım..
Bu proje ile hedeflenen şey; turizme önemli bir ivme kazandırmak, gelir düzeyi yüksek turistleri getirmek, kaliteyi yükseltmek ve turizmcinin/kent esnafının gelir düzeyini artırmak..
Proje, belediyeye ait Lara Birlik Plajı'nda yapılacak..
Kruvaziyer limana 300 metrenin üzerinde 4 tane gemi yanaşabilecek..
Yaklaşık 420 yat kapasiteli bir marina daha olacak..
Ve demir atan gemiden asansörle denizin altına inilecek, denizin içindeki bir akvaryumdan raylı sistemle karaya gelinecek..
…
KIRMIZI KART GÖSTERİN
“CHP’liler ve onların arka bahçesi STK’lar tarafından karşı çıkılan, yapılması istenmeyen” projeler işte bunlar..
Bu kenti seven biri böyle bir şey yapar mı?
Ekmeğini “turizmden” çıkaran bir kent için hayatı önem taşıyan bu projelere karşı çıkan kim olursa olsun, Antalya halkı ona “kırmızı kart” göstermeli..
Hatta bu kentte yaşama hakkı bile tanımamalı..
“Kentin DNA’sıyla oynanıyor” diyen, önce kendi DNA’sına bir baktırsın bence..