Süleyman Konca isimli CHP’li bir okuyucum, bana şöyle bir not göndermiş:
“Ali abi bu bazı CHP li belediye başkanları Cumhuriyet Bayramı’nın gününü değiştiriyor.. Bunlar hangi kafayı yaşıyor, ne yiyor ne içiyor? Bunu anca sen sorarsın bu kafası kıyak insanlara..”
…
Bu arkadaşımızın neden söz ettiğini çoğunuz anladı biliyorum..
Anlamayanlara da biraz sonra ben anlatacağım..
Ama, “bunlar hangi kafayı yaşıyor” sorusunun muhatabı sadece Cumhuriyet Bayramı’nın gününü değiştirip hep “ön planda” olmak için çırpınan Ümit Uysal değil elbette..
Aynı zamanda, siyasetçilerin ihtirasını kullanmak isteyen başka siyasetçi ve gazeteciler ile çıkarcı partilileri de anlatmamız gerekecek..
…
ÜMİT UYSAL VE SORULAR
Önce Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal..
Hatırlarsanız, CHP’liler Uysal’ın öncülüğünde 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı “alternatif bir kutlama” ile Afyon’da kutladı..
Niye Antalya’da değil?
“Kamuoyuna açıklama” yapan Uysal, “Cumhuriyet Meydanı bize verilmedi, biz de Afyon’da kutladık” dedi..
“29 Ekim Cumhuriyet Bayramı için de Valilik bize Cumhuriyet Meydanı’nı tahsis etmedi, biz de‘Cumhuriyet için Antalya Elele Platformu ve komşularımızla birlikte’ en görkemli şekilde kutlayacağımızı kamuoyu ile paylaşırız” dedi..
Gördüğünüz üzere, yapılan bu açıklama tam anlamıyla “halkı ayrıştırma-kamplaştırma” fikrini ortaya koyuyor..
Bu açıklamaya karşı Büyükşehir Başkanı Menderes Türel de “kamuoyuna” bir açıklama yaptı..
“Ayrışmaya gerek yok, bu bizim bir milli bayramımız, hangi görüş ve partiden olursa olsun, gelin Cumhuriyet Meydanı’nda bu bayramımızı hep birlikte, birlik içinde ve kucaklaşarak kutlayalım” dedi..
Bunun üzerine, “Türel’den CHP’lilere siyaset dersi” başlıklı bir yazı yazarak, bir tarafın “halkı ayrıştırma” diğer tarafın “halkı birleştirme” gayreti içinde olduğunu belirtmiştim..
Ve doğru olanın; Türel’in söylediği gibi, “milli bayramımızı -hangi görüş ve partiden olursa olsun- milletçe ve hep birlikte kutlamak olduğunu” ifade etmiştim..
Buna rağmen..
Türel’in “birlik” çağrısını duymazlıktan gelen Uysal hemen bir “açıklama” daha yaptı..
Cumhuriyet Bayramı’nı “28 Ekim Cumartesi günü” Konyaaltı Varyantı’ndan başlayacak fener alayıyla Cumhuriyet Meydanı’nda kutlayacaklarını söyledi..
…
Şimdi soruyorum;
1- Cumhuriyet Bayramı’nı Türkiye 28 Ekim’de mi kutluyor, 29 Ekim’de mi?
2- Hangi görüş ve partiden olursa olsun, bu milli bayramımızı gününde (yani 29 Ekim’de) birlik ve beraberlik içinde kutlamak yerine, NİYE sadece CHP’liler için “alternatif bir kutlama”?
3- Uysal bunu CHP’de ön planda olduğunu gösterip, gönlündeki Büyükşehir Başkanı adaylığını garantilemek için mi yapıyor?
4- Ve bütün bunları yaparken halkı ayrıştırdığının/CHP’li olmayanları ötekileştirdiğinin farkında mı?
5- “Gel bu yanlıştan dön Ümit Başkan” desem, bana kulak verir mi?
…
“KAN GÖVDEYİ GÖTÜRÜR”MÜŞ
Muratpaşa Başkanı bu sorulara cevap verirse, onu da buradan yayınlayacağım..
Ama, “bayramı -hangi görüş ve partiden olursa olsun- herkesin birlikte kutlamasını” kabul etmeyen CHP’li siyasetçi-partili ve gazeteciler de var..
Diyorlar ki;
“Eğer farklı görüşteki kişiler bayramı bir arada kutlarsa, kan gövdeyi götürür”müş..
Çünkü..
Bir taraf “şehitler” için dua ederken, bir taraf içki içiyor olabilirmiş, bu da kavga çıkarırmış..
Süleyman Konca’nın dediği gibi; “bunlar hangi kafayı yaşıyor, ne yiyor-ne içiyor” acaba?
Aydın(!) CHP’lilere bakar mısınız?
Herkesin hayat görüşüne ve inanışına saygı göstermek bu kadar mı zor?
Dua etme, ama Kurtuluş Savaşı sırasında şehit olan insanımız için dua okunurken, içkini içmeyi birkaç dakika erteleyiver..
Bunu yapmazsan özgürlüğün mü gider, ölür müsün?
Ya da bayramı kutlarken içki içmek zorunda mısın?
Dua kısmı bittikten sonra istiyorsan içkini iç, bu defa karşı taraf senin tercihine saygı duymak zorunda..
Farklı görüşteki kişiler birbirlerine saygı gösterir, hoşgörülü olursa..
O ülkede birlik olur, dirlik olur, daha ötesi o devlet “büyük devlet” olur..
Bunu mu istemiyorsunuz?
Bunun için mi milli bayramlarımız için “alternatif kutlamalar” düzenleyerek halkı ayrıştırmaya çalışıyorsunuz?
…
KOYUN MUSUNUZ SİZ?
Buradan CHP’lilere, Ak Parti’lilere, hatta bütün farklı görüşte olanlara sesleniyorum..
“İhtiraslı” siyasetçilerin oyuncağı olup, sizleri çektiği yere gitmeyin..
Koyun musunuz siz?
Bu kadar insanları yönlendirip sonra da bütün farklı görüşte olanlar koyunmusunuz diye sordun ya, kimin hangi siyasetçinin oyuncağı olduğu nasıl belli oluyor. Gazetecim benim.