İlk olarak 1920 yılında bir semt takımı olarak kurulan, 1966 yılında şimdiki kurumsal adını alan ANTALYASPOR bir şehrin, bir camianın takımıdır. İlk kurulduğu günden bu yana çağdaş, olimpik birçok sporla şehrimizi temsil edip, başarılar kazanmış büyük bir camia oluşumuza vesile olunmuştur. Günümüzde kulüpler maalesef sadece futbol odaklı spor kulübü olarak faaliyet göstermektedir. Böyle olunca kulüplerin ne ruhu, ne camiası ne de cefakâr, fedakâr, vefakâr taraftarı olmuyor. Sadece yönetime yakın kişilerin takibinde bir takım oluyor. Gençlerbirliği, Kasımpaşa, Karagümrük, Başakşehir gibi kulüpler futboldan başka branşlarda yer almadıkları için asla bir camia olamıyorlar, dışarıdan edindikleri zengin yöneticilerle ligde tutunmak için mücadele veriyorlar. Ülkemizde futbol ligi 3 kulüp için dizayn ediliyor sanki yıllarca. Futbol süper liginde şampiyon olamıyorsam, hentbol liginde, basketbol liginde, voleybol liginde şampiyonluk beni mutlu eder ve daha çok Antalyaspor’a bağlar. Şampiyon olunmasa bile Antalyaspor’a ve bu şehre büyük değer katacak organizasyonlardır bu sporlar. Bir yıl içinde yanlış tercih ettiğimiz futbolcular, uyumsuz diye gönderdiğimiz teknik direktörler için heba ettiğimiz paraların yüzde10 ile bu takımlar üst seviyelerde olabilirler.
Cesaretimiz, özgüvenimiz yoksa bahanelerimiz çok oluyor. Bu takımlar kurulsun ve kurulmuşlara sahip çıkılsın denildiğinde sponsor yok veya sponsor bulun deniliyor. Tamam, tamam da bu kadar yönetici neden var. Birkaç tane işi bilen kendini bu işlere adayan yönetici olsa başkanla yeter Antalyaspor’a. Hiçbir şey bilinmiyorsa başkan Ali Şafak Öztürk’e sormak yeterli olacaktır. Öztürk ailesi şu an için ülkemizde en büyük spor sponsorudur. Nasıl sponsor bulunur, sponsor ne ister, biz ne alırız gibi soruların cevaplarının tümü zaten Öztürk ailesinde. Antalyaspor hentbol Sunpet ile şampiyon olur, basketbol Regnum ile süper ligde oynar. Spor branşı ne olursa olsun Antalyaspor artık şampiyonluk yaşamalıdır.
Antalyaspor kadın sporcu konusunda çok eksik. Yönetimin haberi var mı bilinmez. 2021 Japonya Olimpiyatları’nda yüzde 52 erkek, yüzde 48 kadın sporcu olacak. 2024 Paris Olimpiyatları’nda yüzde 50 kadın sporcu olacak. Bu fırsat olmalı Antalya ve Antalyaspor için. Başarılı kadın takımları kurulmalı ve sahip çıkılmalı. Antalyaspor’un olimpiyat sporcuları olmalı.
Camianın birlikteliği için başta Kale Kapısı olmak üzere birkaç Lokal Antalyaspor’a güç katacaktır.
Gençlerbirliği ve Kasımpaşa gibi köklü kulüplerle birlikte Karagümrük mü camia değil? 1926'da kurulmuş, 1942'de kulübü kapatılmış, sahası elinden alınmış, 1996-2000 ve 2009-2012 yılları arasında amatöre düşmesine rağmen hiç bir zaman taraftarsız ve sahipsiz kalmamış Karagümrük camia değil öyle mi? Günümüzdek aktif olan teakwondo branşında ülkemize Avrupa Şampiyonlukları kazandırmış bir camidan bahsediyoruz. Ondan öncesine gidersek hentbol, voleybol, masa tenisi, atletizm, biriç, bisiklet şubeleri gibi birçok branşta Türk sporuna hizmet vermiş bir kulüpten bahsediyorsunuz. Üstelik çoğu şehir takımından bile daha çok ve tutkulu bir şekilde kulübüne bağlı taraftarı var iken Karagümrük camia değil demek kusura bakmayın futbol cahilliğinden başka bir şey değil.
Levent abimiz yüreğimizde içimize attığımız herşeyi en ince ayrıntısına kadar dile getirmiş ve dökmüşsün. Emeğine kalemine yüreğine sağlık abi.