CHP Antalya Milletvekili adayı Yıldıray Sapan'ın “VARAN 2”si de yalan oldu. Ama o açıklamadaki iki yalanı varki, dudakları uçuklattı. Bir tanesi önceki Büyükşehir Belediyesi yönetimi döneminde gazetemizin sahibi olan şirketin de içerisinde yeraldığı dört firmanın üç ay içerisinde 9.5 milyon liralık iş aldığı, diğeri ise Kıbrıs'ta bir otelin yüzde 25 hissesinin kardeşim tarafından satın alındığı.
Çağrımı yaptım. Diyeceğimi dedim. Bunu iddia eden insandan ispat beklemek en doğal hakkımız. Maalesef 12 Haziran seçim yarışı, Sapan tarafından CHP-Murat Çiçek yarışı haline getirilmeye çalışılıyor. Sebebi belli. Yaptığımız haberlerden dolayı yaşadığı “kuyruk acısı”nı çıkaramadı bir türlü. “Ne acıtmışısız!..” diye düşünmeden edemiyorum.
Bir milletvekili adayı tarafından hayatımda gördüğüm en saçma sapan seçim stratejisi izleniyor. Herkes de buna seyirci kalıyor. Böyle bir seçim çalışması olur mu? Bu partinin “Akil adamları” nerede? Neden kimse ses çıkarmıyor? Aklım almıyor. Bu adamın bir açıklama içerisindeki 50 yalanı ortaya çıktığında, tek suçlusu Sapan mı olacak? Bunun bedelini vicdanlarda sadece Sapan mı ödeyecek? Kesinlikle hayır. Biz bu filmi 29 Mart yerel seçimlerinden önce de izledik. Seçimlerden sonra milletin nasıl tepki gösterdiğine de şahit olduk.
Şimdilik bu kadar diyeyim. Sapan'ın son açıklamasından sonra yaşadığım “komiklikleri” sizlerle paylaşayım. “Komedi” diyorum. Çünkü Kimi görsem, kiminle konuşsam, bu adamla dalga geçiyor.
Sapan'ın “14 milyon liraya Kıbrıs'ta bir otelin yüzde 25 hissesini satın aldılar” açıklamasından sonra, Eski Sanayi'de bir esnaf arkadaşıma uğradım. Zaman zaman gider, esnafla sohbet ederim. O arkadaş internet de bir şeyler yapıyor. “Hayrola?” dedim. “Sahibinden.com'a bakıyorum” yanıtını aldım. “Neye bakıyorsun. Gömü buldun da, araba, Ya da ev mi alacaksın?” diye sorunca, “Yok yok ben senin için bakıyorum” yanıtını aldım. “Hastamısın kardeşim. Benim için ne bakıyorsun? Bilmiyormusun arabamı bile satmak zorunda kaldım” deyince, kahkahayı basıp, “Ben sana sahibinden.com'da uçak bakıyorum. Hemde ikinci el temiz bir uçak” demez mi?
Sonra da aramıza katılan başka esnaflarla birlikte başladı Sapan dalgaları.. Buraya yazılır mı? Yok ayıp olur.
Kıbrıs'tan birlikte çalıştığımız bir otelin Halkla İlişkiler Müdürü arayıp, sanatçı fiyatı sordu. Bende ona, “Artık kendi otelimizden başka yere sanatçı vermiyoruz” yanıtını verdim. Şaşırdı kaldı. Bana ancak “Aşkolsun Murat bey!.. Dalga geçmenin sırası mı?” demez mi? Çok üzüldüm. O hanım bana neden inanmadıki!.. Yıllardır Kıbrıs'ta çalışır. Sapan Kıbrıs'ta otelimiz olduğunu söylüyor. Ama bu hanım inanmıyor. Alllah allah!.. Yoksa Sapan'ın ne kadar ciddi bir adam olduğundan haberi mi yok?
Sen ne yaptın sevgili Sapan?
Günlerdir beni arayan herkes tepki gösteriyor. “Yahu Kıbrıs'ta otelin varda, bizi neden Birkaç gün misafir etmiyorsun? Ayıp değil mi?” diyor. Ben şimdi ne yapacağım!..
14 milyon iyi para.
Allah'a şükür en büyük nimetim akrabalarım. Ne kardeş, ne kuzen, ne yeğen, ne dayı, ne amca, ne hala nede başka bir akrabadan yana eksiğim yok. Bir şükür hepsinden düzinelerce var. Ama yinede düşünmeden edemiyorum. 14 milyonun hatrına daha fazla akrabam çıkar mı? Çıkar da benden bir talepte bulunursa ben nasıl “yok” derim sevgili Sapan?
Yahu seçime gidiyoruz. Ya sen beni arar da, “Murat kardeş biliyorsun seçime gidiyoruz. Ben de aday oldum. Partimizin bir sürü ihtiyacı var, masraflarımız var. Bize bir destek çıksana. Ben şu turizmciden bu kadar, bu sanayiciden şu kadar istedim ve aldım. Sende elini cebine at da, yardımcı ol” desen. Ben ne yaparım? Param olmadığına seni nasıl inandırırım. Hadi diyelim bir şekilde cüzi de olsa bulup, sana yardımcı oldum. O zaman o paraları partiye vereceğinden nasıl emin olacağım? Emin olsam, o para için sonra kendi partililerin ile kavga etmeyeceğini, onları suçlayamayacağını, sağda, solda küfür etmeyeceğini nereden bileceğim? Ya sen çıkıp, “Ben o paraları ilan, reklama ödedim. Şuna, buna verdim” dersen? Ve doğru değilse?
Ah Sapan ah!..
Bir salladın, bir salladın!.. Haberin varmı?
Var tabii.. Nede olsa bu işlerin ustasısın.
“Çok rahatsız oldular” diyorsun. Vallahi ben hiç olmadım. Bunu bilmeni istiyorum. Bundan sonra benden bir talepte bulananları sana yönlendireceğim. Çünkü Seni muhasebeci olarak atadım, haberin olsun. Senden iyisini bulamam kardeş.
Bu arada insanların ekmeği ile ilgili yalan, yanlış, iftira dolu konuşuyorsun da, sen kimsin, nereden geldin, bugüne kadar ne iş yaptın, lüks hayatı nasıl yaşıyorsun, kimlerin adamısın, kimlerden destek alıyor, neyin karşılığında, neyin taahhüdünde bulunuyorsun, özgeçmişini neden saklıyorsun?
Sende bunlara bir cevap versen de, millet vekil adayını bir tanısa.