“Ne ağlarsın benim zülfü siyahım.. Bu da gelir bu da geçer…. Ağlama” diyor dinlediğim türküde Sezen Aksu.
Öyle zor günler yaşıyoruz ki. Bu zor günlerin de geçeceğine dair ümidim hep sıcak yüreğimde..
Virüsün hayatımızı zorlaştırdığı da bir gerçek.
2020 yılında hepimizin hayatını zorlaştıran bir virüsten bahsetmek istiyorum bu yazımda.
Öncelikle evimizin dışına çıkarken, yüzümüze maske takmak. Elbette başlarda hepimiz için kolay olmadı dışarı çıkarken maske takmak. Halen daha çenesinin altına, kolunun dirseğine takan insanlara seslenmek istiyorum: Birebir karşı karşıya kaldığımız insana karşı maske takmak insanlığa vefa borcudur. Lütfen kalabalık ortamlardan uzak kalalım. Maskemizi yüzümüzden çıkartmayalım.
Bu yılın başında getirdiği kısıtlamalarla hayatımıza girmişti Corona Virüs. Öyle haberlerle karşılaştık ki komedi gibi.. Korona olan kadının, kızının düğününde misafirler gelmez diye hastalığını saklayıp düğünde tebrikleri kabul etmesiyle başlamıştı gariplikler… Kısıtlamalarla berberler kapanacak diye saçını sıfıra vuranların sayısı azımsanacak gibi değildi… Hangi ülkede olduğunu net olarak hatırlayamıyorum ama olayı duyunca siz de anımsayacaksınız: “Korona olan adam, arabasının içinde öldüğü için de arabasıyla birlikte gömülmüştü. Hafta sonu yasakları nedeniyle gece 11.00’de fırın kuyruklarını, market raflarındaki ihtiyaç olan olmayan her şeyi satın almaları… Testi pozitif çıktığı için bütün köyle helalleşen vatandaşı unutmamak gerekli. Sayesinde tüm köy karantinaya alınmıştı. Karantina başlarında sosyal medyada pek çok paylaşılmıştı: “odalara şehir isimleri verip, şehir şehir geziyorum” şeklinde…
Sonrasında 30 il ve Zonguldak için yapılan kısıtlamalar yine 2020 yılına damga vurmuştu.
Bebek geldi partisi, çocuğun cinsiyeti belli oldu daveti… Çocuğun yaş günü… Sünneti… Eee... Bu kadar kutlama yapılırsa şimdi oğlana bir düğün bile yapılamıyor… Haa bir de, kızları evlen evlen diye rahat bırakmayan yaşlı teyzeler var ya, şimdi hepimiz evde kaldık.
Kamu ve sektör çalışanlarına esnek çalışma saatlerine geçilmesini de unutmamak gerekli... Ve tabii ki kısıtlamalarla adeta “homini gırtlak ye iç yat” şeklinde sokağa çıkmadan evde olmak elbette kilo aldırdı.
Corona'nın aramızdan aldığı sevdiklerimizi Rahmetle anıyorum, yaşadıklarımızla unutulmayacak bir yıl oldu 2020.
Şimdi yepyeni umutlarla karşılıyoruz yeni yılı.
2021'e “sevdiklerimi götürme, umutlarla güzellikleri getir'' demek istiyorum...
Yeni yılınız kutlu olsun. Saygılarımla.
Güzel anlatmış. Kalemine sağlık.
Yüreği güzel arkadaşım yeni yazılarını takipteyim
Mürüvvet hanım kaleminize sağlık. Valla 2020 den çok sıkıldık. Güzel yazmış iyi ifade etmişsiniz. Sizi keyifle okudum. Yazılarınızın devamını bekliyorum.
Yürek sesini yazan kalemini alkışlıyorum . Covid 19 günlerini harika yorumlamış sınız Yeni yazılarınızı bekliyoruz. Selamlar saygılar.
2020 covid 19 günlerine dair harika yazından dolayı tebrik ediyorum arkadaşım. Yorumlayan yüreğini yazan kalemini alkışlıyor ve yenilerinin devamını bekliyorum. Selamlar sevgiler saygılar bozkırdan.
Kalemine sağlık arkadaşım. Çok haklı konulara değinmişsin.
Teşekkür ederiz. 2020 yılı çok yordu insanlığı..
Tebrik ederim. 2020 yılının mizahi ve gerçeğini anlatan güzel bir yazı olmuş. Ayrıca gazetecilik tecrübenizle devamı yazılarınızı bekliyoruz.
Çok güzel bir dokunuş olmuş yazılarınızın devamını bekleriz
Aynen dediginiz gibi , eksantrik bir yıl yaşadık. Yüzyılda bir olacak olacak onlarca olay, yüz yıllık periyodu şaşırarak bizim nesli buldu... Kaleminize emeğinize sağlık...
Tüm insanlara 2021 sağlık huzur ve mutluluk getirsin,çok güzel bir köşe yazısı mürüvvet hanım kaleminize kuvvet...Hijen,maske ve sosyal mesafe ye devam...