Hafta içerisinde kamufle edilerek test sürüşüne çıkan yerli otomobilimizin tasarımı hakkında yapılan tartışmalar bana geçtiğimiz aylarda gündemde olan yerli cep telefonu tartışmalarını hatırlattı. Ekonomi Bakanı tarafından bizzat yapılan açıklamaya göre yerli cep telefonu üreticilerini desteklemek için ithal cep telefonlarına yüklüce bir miktarda ek vergi düşünülüyordu. Hükümet açısından cari açığa etkilerinden dolayı cep telefonu satışlarını kısıtlamak için ortaya konulan taksitli satış yasağına rağmen ithal telefonlara olan rağbetin azalmaması da planlanan zamlar için gizli bir gerekçe idi.
Bu açıklama bile zam gelmeden önce telefonunu değiştirmek isteyen halkımızı tetikleyerek satışlarda ani bir artışa sebep olmuştu. Sanırım genel seçimlerin de etkisiyle sayın Bakan daha sonraki beyanatlarında ithal telefona vergi zammı gibi bir planları olmadığı açıklaması yaparak projeyi muhtemelen bir süreliğine askıya aldıklarını dolaylı yollardan ilan etmişti.
Halen devam ediyor mu bilmiyorum ama çocukluğumuzda ilkokullarda yerli malı haftası kapsamında evlerimizden en güzel meyveleri getirip afiyetle yerdik. O dönemlerde ithal meyve gibi bir kavram dahi olmadığı halde neden yerli üretimin faydaları bize anlatılmaz da onun yerine meyvelerle idare ederdik gerçekten bilemiyorum. Oysaki o günlerde bile teknoloji üretmeye başlamış olsaydık günümüzde teknoloji transferi değil de liderliği konusunda rekabet ediyor olabilirdik.
Gündemdeki cep telefonu, otomobil ve uçak gibi teknoloji odaklı ürünlerde ‘YERLİ’ ifadesi her ne kadar ülkemiz adına gurur verici olsa da gözlerden kaçan bir noktaya değinmek gerekiyor. Bir ürünün ‘YERLİ’ olabilmesi için görsel tasarımının ülkemizde (ya da Türk mühendisleri tarafından) yapılmış olması ya da üretim işleminin ülkemizde gerçekleşiyor olmasından daha önemli bir kriter var! O önemli kriter, ilgili ürünü oluşturan parçaların ne kadarının gerçekten ‘YERLİ’ olduğudur.
Güzel bir cep telefonu tasarlamak yaratıcılık gerektiren bir görevdir ancak çok zor değildir. Gerekli bileşenleri temin ettikten sonra ülkemizde bu telefonun seri üretimini yapmak da mümkündür. Önemli olan, cep telefonun işlemcisinin, yonga setinin, işletim sisteminin, ekranının, pilinin ve diğer önemli parçalarının ülkemizde üretilebilmesidir. Hiç kimse kusura bakmasın ama ekranından işlemcisine kadar en önemli parçaların yurt dışından ithal edildiği, Android işletim sistemiyle çalışan bir cep telefonunu yerli telefon olarak adlandırmak bana hiç de mantıklı gelmiyor. Eğer örneğin TÜBİTAK tarafından geliştirilen PARDUS gibi işletim sistemlerini yeni telefonunuz ile sunabiliyorsanız ben o zaman ürettiğiniz telefona yerli telefon derim!
Otomobile gelince, her ne kadar halkımız genel itibariyle tasarım konusunda takılmış olsa da bence tasarım bu projenin sadece ilk adımı. Önemli olan o otomobilin motoru ile diğer donanım ve yazılımlarını YERLİ hale getirebilmek. Çok iddialı bir ifade olacak ancak yurt dışında küçük bir ev atölyesi olanların hurdacılardan elde edecekleri parçaları kullanarak nasıl kendi hobi otomobillerini yapabileceklerini anlatan kitaplar bile mevcut. Azıcık teknik bilgisi (ve parası) olan bir kişi zaten kendi otomobilini tasarlayabilir ki bizde zaman zaman sanayi ustalarının enteresan otomobiller tasarladıklarını haberlerde görüyoruz.
Uzun lafın kısası, her ne kadar yerli teknolojileri geliştirmeye mutlaka bir yerlerden başlamamız gerekse de, bu başlangıcı orta vadede gerçekten yerli üretime taşıyamadığımız sürece ürünümüzün sadece adı ve tasarımı yerli olarak kalacaktır. Ötesi biraz sabır ve önemli AR-GE yatırımları gerektiriyor...
Sevgiyle Kalın...