Bugün Türkiye’nin değişik bölgelerindeki yerel yönetim masalarıyla Antalya’da yürütülen hizmet çalışmalarını bir karşılaştırmak istersek Anadolu’daki hizmet çabası, gayreti ve uyumuna neredeyse imrenecek hale geldik.
Birbirini yemekten yorulmayan, her projeye karşı çıkarak muhalefet yapmayı marifet sayan zihniyetin artık böyle bir siyaset anlayışının Antalya’da kabul görmediğini anlaması gerekiyor.
Her bir hizmete, her bir projeye, her bir çalışmaya karşı çıkan zihniyetin artık Antalya için iyi şeyler düşünmediğine kanaat getiresi geliyor insanın.
Karşı çıkılan konu bir kaşık suda kopartılan fırtına misali fevri duruma dönüşüyor.
Anadolu’daki birçok meslektaşımız ile zaman zaman haberleşiyor, hal hatır sorup onların görev yaptıkları gazeteleri ofisimize istiyoruz. Karşılıklı bu dayanışma uzun yıllardır sürüyor. Onların yayıncılık anlayışında “Memlekete kim hizmet yapıyor, çivi çakıyorsa sonuna kadar arkasındayız” bayrağı sallanıyor.
Antalya ile bu durumu karşılaştırmak istersek inşaat ve proje bittiğinde en tepesine bayrak dikilir ve mesaj verilir. Bırakın Antalya’da biten projenin sonunda bayrağı dikmeyi dikilen bayrağı tutan demirin eğriliği eleştirilmeye çalışılıyor.
Evet aynen böyle oluyor. Hatırlayın çok kısa bir süre önce Expo’daki Nilüfer silüetli 100 metreyi bulan dev kulenin eğriliğini bile söylediler. Ama yapılan iş doğru olduğu ve salt eleştirerek ‘Çamur At İzi Kalsın’ anlayışı ile yaklaşılması bir kez daha muhalefetin Anadolu’daki muhalefet bakışında olmadığı ortaya çıkmıştır.
İmrenmemek elde değil Anadolu’daki bu dayanışmaya.
Büyükşehirler, iller, ilçeler bölgelerine hizmet bekler. Bu hizmetler gerçekleştirilirken meclis üyelerinin verdiği kararlar ile şehirlerde yenilikler başlar. Antalya’nın kanatlanıp uçuşa geçtiğini görmek istemeyenler artık başını kumdan çıkartmalı. Bu şehirde yaşayan herkes, bizim ortak paydamızın hizmet olduğu da unutulmamalıdır. Allah bu şehrin kalkınması ve çağdaş, modern şehirler arasında yer almasını sağlayanlardan razı olsun.