Bir hizmet sektörü olan turizmin, tüm dünya genelinde çok büyük bir hızla gelişme gösterdiği görülmektedir. Bugün, tüm dünya hizmet ticaretinin yaklaşık yüzde 30’unu turizm sektörü tek başına oluşturmaktadır. Bunu ben değil yapılan istatistikler söylüyor.
Turizm bir sektörler kesiti olduğu için, diğer bir deyişle bünyesinde irili ufaklı birçok hizmet sektörünü barındırdığı için, ülke ekonomilerine katkısı tam olarak hesaplanamamaktadır. Bir turizm ülkesi olan Türkiye’de turizmin özellikle 1980 sonrası hızlı bir şekilde geliştiği ve
uluslararası turizm sektöründe rekabetçi bir üstünlük elde etmiştir.
24 Ocak 1980 ekonomik kararlarından sonra, Türkiye’de turizm kolay, etkili, verimli ve nispi olarak da ucuz bir araç olarak görüldü. Turizmin, Türkiye ekonomisi içindeki hızlı yükselişinde hiç kuşkusuz, 1982 yılında çıkarılan 2634 sayılı “Turizmi Teşvik Kanunu” ile sektöre sağlanan yatırım teşviklerinin ve mali desteğin çok önemli bir yeri bulunuyor.
Turizm, imalat sanayinden sonra gelen en önemli döviz kaynağı konumunda. Dünya Turizm Örgütünün yapmış olduğu ileriye yönelik projeksiyonlarda, turizmin 21. yüzyılda daha da büyük gelişmeler göstereceği belirtilmekte ve 2020 yılında tüm dünya genelinde oluşacak turizm gelirlerinin 2 trilyon Dolar’a ulaşması öngörülmektedir. Buna ek olarak, dünya genelinde özellikle gelişmiş ülkelerde yükselen refah düzeyine paralel olarak, seyahate ayrılan gelirin ve ulaşım olanaklarının artması ile turizm sektörünün ekonominin diğer sektörlerine oranla çok daha fazla büyüyeceği de bir gerçektir.
Türkiye’nin 2020 yılında uluslararası turizm gelirlerinden aldığı payın yüzde 4’e çıkması, ülkenin bu sektörden elde edeceği gelirinde 80 milyar Dolar’a gibi çok büyük bir rakama ulaşması demektir.
Geçtiğimiz Temmuz ayında resmi gazetede de yayınlandı Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı kurulacak. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, turizmcilerle bir araya geliyor. İzlenimlerime göre turizmciler ajans istiyor fakat biraz temkinliler. Örneğin ajansın yönetimi nasıl oluşturulacak ve kaynağını yani parayı nereden temin edecek. Haliyle ajansın bir bütçesi olacak. Ben olaya farklı bakıyorum, ülkemizde ‘Kalkınma Ajansları’ var mıdır vardır. Örneğin Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) yeni bir ajans kurmak yerine Kalkınma Ajansları bünyesinde oluşturulabilir. Yönetimi ve kaynağı genişletilir oluşturulacak olan fon ve bu fonda biriken kaynakla ülke turizminin tanıtımı ve gelişmesine katkısı sağlanmış olurdu. Bölgesel kalkınma bölgesel tanıtım daha çok fayda getirecektir.