Yıllarca öğrencisi olan ailelerin okul bütçelerinde en büyük pay ders kitaplarına ayrılırdı. Defter, kalem, silgi vs. çok bir şey tutmazdı ama ders kitapları bayağı bir cep yakardı. Sonra AK Parti Hükümeti, ‘Ücretsiz Ders Kitabı Projesi’nden bahsetmeye başladı.
Muhalefet ‘popülist yaklaşım’ dedi, inanmadı ama hükümet projeyi uygulamaya koydu. 2003-2004 yılında ilköğretim, 2006-2007 öğretim yılında da Ortaöğretim kurumları dahil edildi projeye. O gün bugündür de ders kitapları ücretsiz dağıtılıyor. Hükümet sözünü tuttu, ailelerin üzerinden önemli bir yükü aldı almasına da, o gün bugündür ne hikmetse birçok okul yöneticisi bu durumu bir türlü hazmedemedi…
Bakıyorsunuz hemen her ders için öğrenciden ‘ek ders kitabı’ isteniyor.
Gerekçe; Ücretsiz dağıtılan kitaplar ‘yetersiz’...
!!!
Yıllar önce kızım ilkokuldayken ısrarla ek ders kitabı isteyen öğretmeniyle ve okul müdürüyle tartışmıştım. Aynı gerekçeyi öne sürdüklerinde, “Madem kitaplar yetersiz bunu bakanlığa bildirin, değiştirsinler, yeterli kitaplar göndersinler” diye çıkışmıştım. Bakıyorum bugün hala aynı mevzu devam ediyor. Aradan 10 yılı aşkın zaman geçmiş ama hala bakanlığın kitapları ‘yeterli’ hale getirilememiş…
İşin asıl ilginç olanı, istenilen kitapların ‘belli’ kitapevlerine ait olması ve ‘belli’ kitapevlerinden alınabiliyor olması…
Yani öğretmenler ek ders kitabı istiyor ama veliye, “Gidin şu içerikli kitaplar alın” filan demiyor. “Filanca kitabı filanca kitapevinden alın” diyor. Hatta belirtilen adresten kitap aldıktan sonra oraya bir de öğrencinin ismi kaydediliyor…
Niyeyse ?!!!
Yıllar önce tartıştığım kızımın okul müdürü, sorularıma makul cevaplar veremeyip sıkışınca, “Ne yapalım, okulun ödeneği kısıtlı. Bu kitapların satışına aracı olarak aldığımız komisyonlarla eksiklerimizi gideriyoruz” itirafında bulunmuştu.
İşte işin aslı bu…
Kitapların yetersizliği filan bahane.
Ek ders kitapları satılacak, öğretmenler, okul idareleri komisyonlarını alıp ‘eksiklerini’ giderecek…
Bakanlık, Milli Eğitim Müdürlüğü, “Kulak asmayın, böyle bir şey yok, zorlayanı yakarız, yıkarız” filan diye boş teneke misali gürleyecek ama değişen bir şey olmayacak…
Vatandaş mı ?
Onun yapabileceği pek bir şey yok. Her eğitim-öğretim yılı bu filmi izlemeye ve filmin mağdur figüranları olmaya devam edecek…
Kalın sağlıcakla…