Tuzu kuru bir meslektaşımız, “Bir çoğunuzun yerinden kalkmadan, gidip görmeden eleştirdiği EXPO’yu Antalya’ya kazandırmak için çok emek verdik..” diyerek bu organizasyonu eleştirenleri eleştirmiş…
Ben şahsen üstüme alındım. Doğrudur EXPO alanına daha bugüne kadar gitmişliğim yoktur. Eleştirdiğim de çoktur…
Şimdi EXPO’nun Antalya’ya kazandırılması noktasından başlayacak olursak, bu meslektaşımın katkısı ne kadardır bilemem ama ben şahsen kendi adıma üzerime düşeni yaptığıma inanıyorum. O süreçte bir çok kez yazılarımla veya yaptığım haberlerle katkı koyduğumu bilenler bilir. Ha ben birileri gibi ballı gezilere filan gitmedim/götürülmedim. Belki ‘sağlam ilişkilerim’ olmadığından, belki başka nedenlerden. Ancak yerel bir gazeteci olarak gündem oluşturmak, gündemde tutmak adına görevimi yaptım.
Gelelim niye EXPO’ya gitmediğime. Ve gitmediğim halde niye eleştirdiğime…
Hatırlanacağı gibi bu çok çok önemli organizasyonun bayrağı Antalya’ya getirildiğinde herkesi, hepimizi bir heyecan sarmıştı. Ağzını açan milyonlarca ziyaretçiden, milyarlarca dolar gelirden, EXPO’nun bu kente kalıcı olarak bırakacağı şeylerden bahsederdi. Bizler de keyifle yaşardık köşelerimizde.
Peki ne oldu ?
Önce, bu dev organizasyonun Türkiye’ye, Antalya’ya kazandırılmasında baş rolü üstlenen bir takım isimler dışlandı. (İsim vermeme gerek yok bilen biliyor) Ardından, “Bu bir hükümet projesi” denilerek merkezi hükümet işe el attı. Tamam bunda bir beis yok. Hükümet sahiplenirse daha iyi olur dedik ama olmadı. Aylarca yetişir mi, yetişmez mi tartışmaları yaşandı. Fiziki olarak açılışa yetiştirildi belki ama istenildiği gibi olup olmadığı hala tartışma konusu. Açılış öncesi giriş ücretleri açıklandı, evlere şenlik. İndirimli diye satışa sunulan sezonluk biletler yetişkinler için 180, öğrenciler için 90 TL olarak belirlendi. Günübirlik girişler de yetişkinlere 60, öğrencilere 30 TL denildi. Yazdık, ‘bu ücretler fahiş, yerli halktan kimse gelemez’ dedik. Kimse umursamadı. Öyle ya, nasılsa milyonlarca yabancı ziyaretçi akacaktı ülkemize, kentimize. Birakın EXPO’yu normal zamanlarda gelen turist bile gelmedi/gelemedi. şu ya da bu sebeplerle. Krizdi, terördü, siyasetteki gerginlikte ne derseniz deyin. Şuana kadar kaç ziyaretçi geldi bilmiyorum, yakında açıklarlar herhalde ama orada görev yapan veya gidip gezme fırsatı olan tanıdıklara göre hafta sonları hariç uğrayan, giden sayısı kayda değer değil. Her şey bir tarafa, bir basın mensubu olarak dahi rahatça gezmemize fırsat tanınmadı. Genel bir akreditasyonun yanı sıra, her gidecek olduğunuzda, ‘hangi haberi yapacaksın, kiminler görüşeceksin’ gibi özel akreditasyona tabi tuttular. Sanki orada saklanacak bir şey varmış gibi…
‘Tuzu kuru’ meslektaşımız, “Çocuklarınızı alıp bir akşamüstü EXPO’yu gezin. Ve ne kadar şanslı olduğumuzu hissedin” demiş. Ben de diyorum ki, bizim çoluk çocukla oraya yapacağımız bir günlük gezi, aylık bütçemizde koca bir gedik açar arkadaş.
Biz senin kadar şanslı değiliz…
Onun için bırak da eleştirimizi yapalım arkadaş…