Haberi ulusal bir TV’de izledim. İddiaya göre, 23 yaşındaki hemşire A.T., Maslak'ta evine gitmek için belediye otobüsüne biniyor. Otobüsün arka tarafında ayakta duran hemşireye kimliği belirsiz bir şahıs önce sözle sataşıyor. Bu meczup, genç hemşireye, “Şort giyenler ölmeli” diye söylendikten sonra yukarıdaki demirlere tutunarak genç kadının yüzüne tekme atıyor. Bu sırada da, “Sen şeytansın” diye bağırıyor…
İnanılacak gibi değil.
Kötü bir şaka gibi.
Diğer taraftan, Yeşilçam’ın yakışıklı jönlerinden, 70’li yıllarda birçok genç kızın rüyalarını süsleyen ‘yeşil gözlü, uzun çocuk’ Tarık Akan hayata veda etti, bakıyoruz sosyal medyada saldıran saldırana…
Küfür ve lanetin bini bir para.
Tarık Akan’ı devrimcilikte Che’yle eş tutan da var, yerin yedi kat dibine sokan da…
Bir güruh var ki, bunların özgürlükten anladıkları tek şey, kendileri gibi olmayanların hayatına müdahale etme…
Bu güruh yoğun bir şekilde hayatın her alanını dinselleştirme çabası içerisinde…
Aslında öteden beri vardılar ama son zamanlarda sanki daha bir pervasızlaştı, daha bir gözükara oldular…
Bazen bakışlarıyla, bazen imalarıyla ve hatta şu son örneklerden gördüğümüz gibi artık fiilen de insanların hayatlarına, yaşam biçimlerine müdahale etmeye başladılar.
Ne oluyor, nereye gidiyor bu toplum?
Zaten öteden beri kutuplaşmanın, ayrışmanın, ötekileştirmenin sancılarını yaşarken nereden çıktı şimdi bunlar?
Neyin hesabını yapıyor, hangi ütopyanın peşinden koşuyorlar?
Daha yakın zamanda gördük işte ağa babalarının ihanetlerini. Şurada kaç gün geçti üzerinden kanlı darbe girişimlerinin…
Nice şehitler verdik, nice insanımız yaralandı. Din, Allah, diyerek insanların inançlarını sömüren bu ihanet şebekesinin yaptıkları gözümüzün önünde dururken şimdi başka din simsarları çıkıyor ortaya.
FETÖ’lerin yerine ÇETÖ’leri koymaya çalışıyorlar.
Bırakın artık bu milletin yakasını.
Bırakın isteyen istediği gibi yaşasın inancını size ne?
Kim ne giyerse giysin, kim nasıl yaşamak istiyorsa yaşasın.
Bu millet gerçek bir demokrasiden başka bir şey istemiyor anlayın artık.
Anlayın ve düşün yakamızdan lanet meczuplar…