Önceki gün yaygın gazetelerden biri sürmanşette, “O akıl yine devrede” başlığını atmış. Konu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener. Daha doğrusu, Akşener’in 24 Haziran seçim sonuçlarının sorumluluğunu üzerine alıp seçimli olağanüstü kongre kararı alması ve bu kongrede aday olmayacağını açıklaması. Ve de kurmaylarının aday olması için baskı yapmaları…
Sözkonusu gazete bu gelişmeyi, “Siyaseti dizayn eden güç, 1 Kasım seçimleri sonrası Devlet Bahçeli ve MHP yönetimini değiştirmek için Akşener’i sahaya sürmüştü. 24 Haziran’da proje başarısız olunca parti çatırdamaya başladı. Ancak buna rağmen projenin sahipleri Akşener’in peşini bırakmıyor” yorumuyla değerlendirmiş…
Kimsenin yüzünü yıkamak veya avukatlığını yapmak gibi bir amacım veya misyonum yok ancak böyle absürt değerlendirmeleri görünce de duramıyorum. Ne yazık ki son yıllarda toplumumuzda böyle bir kültür oluştu. İçinden çıkamadığımız, anlam veremediğimiz bir durumla karşılaştığımızda hemen bir ‘üst akıl’ üretiyoruz. İkili ilişkilerimizde dahi yakınımızdaki birinden beklemediğimiz bir hareket geldiğinde, “Yok canım o böyle yapmaz/yapamaz, muhakkak ona biri akıl vermiştir” diyoruz…
Garip değil mi? Hiç kimsede, hiç birimizde akıl yok. Her şeyimizi o ‘üst akıl’ hallediyor.
Ne akılmış arkadaş!..
Sözde MHP’yi ele geçirmek (!) için Akşener’i ileri süren ‘o akıl’, bunu başaramayınca yeni parti kurdurmuş. Bunda da başarılı olamayınca, yani Akşener “Bırakıyorum” deyince yine devreye girmiş ve Akşener’i geri getirmeye çalışıyormuş.
Peh peh peh…
Eee, Akşener dün tüm ısrarlara, parti kurmaylarını, teşkilatların çabalarına rağmen bir kez daha ve net şekilde aday olmayacağını tekrarladı.
Şimdi ne olacak?
O malum akıl şimdi yeni birini mi projeye dahil edecek?
Peki, “Hanımefendiyi mutlaka ikna edin” diye açıklama yapan MHP lideri Devlet Bahçeli bu projenin neresinde?
24 Haziran’da AK Parti ile ittifak kurarak bugünkü sonuçların alınmasında pay sahibi olan, halen ittifakı devam ettiren MHP ve onun lideri Bahçeli de o aklın figüranı mı?
Malum gazetenin değerlendirmelerine bakılırsa böyle bir sonuç ortaya çıkıyor.
Bırakın kardeşim o aklı, şu aklı.
Herkesin aklı da var, vicdanı da…
Asıl siyaseti dizayn etmeye, toplumu yönlendirmeye çalışan sizlersiniz. Şu akılsız sandığınız millet var ya, emin olun hepinizden daha akıllı. Kimin ne yaptığını, ne yapmaya çalıştığını çok iyi görüyor ve biliyor. Yazdıklarınızın, attığınız manşetlerin zerre kadar hükmü yok. Boş teneke misali kendiniz çalıp kendiniz dinliyorsunuz. Birilerine yaranmak adına attığınız manşetlerin millet nezdinde kıymeti olmadığı zaten tirajınızdan da belli…
Ne diyeyim ki, Allah akıl fikir versin…