Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, son günlerde her platformda, “Eğitimde fırsat eşitliğini bütün evlatlarımıza sağlamak lazım. Geçmişe kıyasla iyi bir noktadayız, evet ama yetmez. Daha iyisini yapmamız lazım. Dolayısıyla da Türkiye'nin geleceğine umutla bakıyoruz” diyor…
Diyor demesine de, mensubu olduğu hükümet bu sözleriyle çelişen icraatlara imza atıyor…
Örnek mi?
Darbe girişimi sonrası ilan edilen ve geçtiğimiz günlerde süresi uzatılan Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında birbiri ardına Kanun hükmünde Kararnameler çıkaran iktidar, yeni bir düzenlemeyle, dershaneler kapandıktan sonra birçok belediyenin ‘sosyal belediyecilik’ anlamında uygulamaya koyduğu ‘üniversiteye hazırlık kursları’na da yasak getirdi.
Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 676 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin (KHK) ‘Milli Eğitim ile ilgili Düzenlemeler’ başlığı altında yeni düzenlemeler şöyle ifade edildi:
MADDE 78- 5580 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“EK MADDE 2- Okullar ile özel öğretim kursları hariç olmak üzere başka adlarla da olsa ilköğretim ve ortaöğretim örgün eğitim programlarının aynısı veya bir kısmını uygulayan ya da bu programlara yönelik deneme, seviye tespit sınavı gibi adlarla toplu sınav organizasyonları yapmak üzere faaliyet göstermek için yüz yüze veya uzaktan öğretim yöntemi ile özel öğretim kurumları veya yerler açılamaz, işletilemez, öğretim programları oluşturulamaz. Belediyeler, sivil toplum kuruluşları ile yükseköğretim kurumlarının sürekli eğitim merkezleri gibi birimlerinde de bu faaliyetler yürütülemez.”
MADDE 79- 5580 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 6- Bu maddenin yayımı tarihinde faaliyet gösteren özel öğretim kursları, eğitim ve öğretim faaliyetlerine 1/8/2017 tarihinden itibaren bir bilim grubunda devam edebilirler. Kurum açma izinleri de buna uygun olarak düzenlenir ve en geç 4/8/2017 tarihi itibarıyla bir bilim grubunda faaliyet göstermek üzere kurum açma izinleri düzenlenmeyen özel öğretim kursları hakkında sürekli kapatma işlemi uygulanır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin hususlar ile bilim grubu tanımı Millî Eğitim Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle düzenlenir.”
Dershanelerin kapatılması sonrası süreçte ülke genelinde çok sayıda belediye özellikle dar gelirli ailelerin çocuklarının üniversiteye hazırlanmalarına katkı sağlamak amacıyla çeşitli adlar altında eğitim merkezleri kurdu. Antalya’da da bu işin öncülüğünü yapan Muratpaşa Belediyesi’ydi. Muratpaşa Belediyesi’nin geçtiğimiz yıl hizmete açtığı Gençlik Eğitim Merkezi’nde (MURGEM) sembolik ücretler karşılığında eğitim gören 645 öğrenci, Yükseköğretime Geçiş Sınavı'nda 180 baraj puanını aşarak yüzde 98.47'lik bir başarı oranı yakaladı. 2 milyon 117 adayın girdiği YGS'de, MURGEM'den 144 öğrenci ilk 100 bine, 19 öğrenci ise ilk 30 bine girdi. YGS'de, Türkiye genelinde sınava giren tüm adaylar arasında 150 puan ve üzeri alan öğrencilerin oranı yüzde 88.81 olurken, MURGEM'de eğitim alan öğrencilerin oranı yüzde 100 olarak gerçekleşti. Sosyal belediyecilik anlamındaki bu iyi örneği Kepez Belediyesi de, Konyaaltı Belediyesi de farklı adlarla uygulamaya başladı. Hepsinin de amacı, eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak…
İşte OHAL kapsamında çıkarılan KHK ile belediyelerin verdiği bu güzel hizmetler 2017’nin 8’inci ayına kadar son bulmuş olacak. Faaliyetini sonlandırmayan merkezler ise kapatılacak. Ve dar gelirlinin değişmez kaderi bir kez daha tecelli edecek. Parası olan sistemde öngörülen etüt merkezlerinde çocuklarının eğitim almasını sağlayacak, olmayan ise kaderine rıza gösterecek…
‘Eğitimde fırsat eşitliği’ de yıllardır olduğu gibi yine sadece söylemlerde kalacak…