Bugün yeni bir yılın ilk günü..
Kimine göre “yeni bir başlangıç” kimine göre “diğer günlerden hiçbir farkı yok”..
Yeni yıl yaklaşırken, gelecek yılın neler getireceği ile “kehanetler” ön plana çıkar, çoğu kişi de buna inanır..
Bugün ben de, 2018’de hatta 2019’un kasım ayına kadar olan 23 aylık sürede “ülkemizde neler olacak” onları söyleyeceğim sizlere..
Buna ister “kehanet” deyin, ister “perşembenin gelişi çarşambadan belli olur”..
Ama, maalesef bunların hepsini yaşayacağız..
…
BİZE HUZUR VERMEYECEKLER
En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyip, “ayrıntılara” geçeceğim..
Şunu herkes bilsin ki;
Emperyalistlerin “çıkar savaşı” bitmediği sürece, “bize asla rahat ve huzur” vermeyecekler..
Ve biz böyle yaşamaya alışmak zorundayız..
…
Çünkü;
(Zaman zaman söylediğim gibi) 3 bin yıl sürecek bir “Bor İmparatorluğu” geliyor, Bor’un yüzde 78’i bizde..
5 trilyon dolarlık petrol için Ortadoğu’yu kan gölüne çevirenler, yüzlerce hatta birlerce trilyon dolarlık BOR nedeniyle bizi rahat bırakırlar mı dersiniz?
Bor’un yanına “toryum” ve “kaliteli altın ve uranyum”u da ekleyin..
1968 yılında start verdikleri “Türkiye’yi ele geçirme” planlarını gördünüz, yaşıyorsunuz..
Küresel çete, savaş yaparak topraklarını kendi topraklarına katmıyor artık..
“Devletin yönetimini” ele geçiriyor ve böylece o ülkeyi işgal etmiş oluyor..
…
Şu son 10 yıla kadar..
“Üretirseniz 10 kuruşa mal edersiniz, biz size 5 kuruşa verelim” diyerek, bu ülkeye asla “üretme” imkanı vermediler..
Böyle olması için iktidara getirdikleri yönetimlere istedikleri yasaları çıkarttırdılar..
Ele geçirdikleri medya sayesinde de toplumu istedikleri gibi dizayn ettiler..
Bu ülke 300 yıldır işgal altındaydı..
Bu işgale direnenler, “bağımsız Türkiye” için çabalayanlar bir bir yok edildiler..
Bunu yaparken de (şu anda da olduğu gibi) hep “içimizdeki hainleri” kullandılar/kullanıyorlar..
…
ASIL HEDEFLERİ BU MİLLET
Şu manzaraya iyi bakın..
O 1968’de başlatılan proje tam gerçekleştirilecekken, yani bu ülke bütün kurumlarıyla yasal yollardan “paralel bir yapılanma” ile işgal edilecekken karşılarında bir anda bir “lider ve ekibini” buldular..
“Kendilerinden biri” zannediyorlardı..
Ama 2007 yılında “dersanelerin kaldırılmasının gündeme gelmesi” olayıyla bir anda uyandılar..
Ama, artık mücadele başlamıştı..
Ve bir anda o “paralel yapı”yı harekete geçirdiler..
Önce Gezi olayları, ardından 15-27 Aralık olayları, peşpeşe patlatılan canlı bombalar, 15 Temmuz darbe girişimi, milleti birbirine düşürme oyunları, terörü azdırma, ekonomik uygulamalar, suikast girişimleri..
Ve peşpeşe ortaya atılan “yalan belgeler”..
Mesnetsiz suçlamalar..
…
İŞTE İSTEDİKLERİ “TÜRKİYE”
Görünüşte hedefleri, Recep Tayyip Erdoğan ve ekibi..
Ama asıl hedefleri; darbeye karşı gelen, Erdoğan’a inanan bu millet ve bu milletin yaşadığı topraklar, yani Türkiye..
İstiyorlar ki:
Eskiden olduğu gibi; yüksek enflasyondan başını kaldıramasın, yarı aç yaşasın, devalüasyonlar ve deflasyonlarla kafası karışsın ve korksun, devlet ne verirse itirazsız kabul etsin, ülkeyi yönetenler bize biat etsin, bizim isteklerimize karşı çıkmasın, Türkiye üreten bir ülke olmasın-hep bizden alsın, gelişmesin, halk zenginleşip “tercih etme” noktasına gelmesin, para kazanmasın bizden borç alsın, ekonomi politikalarını da bize bıraksın, kaynaklarını nasıl kullanacaklarını bize sorsun..
300 yıldır bunu yapıyorlardı..
Şimdi bu devam etsin diye, yine “içimizdeki hainleri” kullanıyorlar..
…
İŞTE 2018’DE OLACAKLAR
Gelelim bizi nelerin beklediğine..
Erdoğan’ı itibarsızlaştırmadan amaçlarına ulaşamayacaklarını çok iyi biliyorlar..
Bu nedenle de “yalan” olduğunu bile bile “yalan belgeler”le ortaya çıkıp bunu sağlamaya çalışıyorlar..
Tek amaçları var, 2019 yılındaki seçimlerde Erdoğan’ı Başkan seçtirmemek..
Ve kaset kumpasıyla getirdikleri bir genel başkan ve partisine iktidarı vererek, o eski Türkiye’yi geri getirmek..
Yalan belgeler, hakaret içeren açıklamalar, gazetecilere ve siyasetçilere yapılan “hepiniz yargılanacak ve mahkum edilerek o tek tip kıyafeti giyeceksiniz” şeklinde yapılan tehditler, darbe girişimini ve darbecileri meşrulaştırma çabaları, Erdoğan’ın eski dava arkadaşlarını kullanmalar, KHK’lara farklı anlamlar yüklemeler, terör örgütü konusunda emperyalistlerle aynı kulvarda koşmalar, toplumu gerecek-Erdoğan’ı gözden düşürecek her türlü argümanı kullanmalar..
Bütün bu “yalan”ları bilerek ve isteyerek söylüyorlar..
“İnsanları ikna edemiyorsan kafalarını karıştır” stratejini uyguluyorlar..
Başkanlık seçimine kadar bu tür algı ve kafa karıştırma operasyonlarını arttırarak sürdürecekler..
Toplumu alabildiğine gerecekler..
Çoğu yerde kışkırtıp çatışma çıkarmaya çalışacaklar..
Yeni yeni “yalan belgeler” sunacaklar..
Ve millete, “lanet olsun, huzur gelecekse biz esarete razıyız, gitsin bu Tayyip” dedirtebilmek için her yolu deneyecekler..
…
“BAĞIMSIZLIK” KANIMIZDA VAR
Özetle..
İşte bizi yeni yılda bekleyenler bunlar..
Emperyalistlerin “çıkar savaşı” bitmediği sürece, “bize asla rahat ve huzur” vermeyecekler..
Ve biz böyle yaşamaya alışmak zorundayız..
“Bağımsızlık” bizim kanımızda var..
Tam da bunu başarmak üzereyken sakın ola bu mücadeleden vazgeçmeyelim..
“Akılcı” olalım, tuzaklarına düşmeyelim..
Çünkü, başka Türkiye yok..
…
Gelecekte her şey gönlünüzce olsun..