ABD'nin tanınmış Cumhuriyetçilerinden, Cumhuriyetçi Parti'nin “liberteryen” kanadından eski başkan adayı ve eski Teksas Senatörü Ron Paul’ün, ülkesiyle ilgili yorumları ilginç..
Size onları verip birkaç laf da ben edeceğim..
…
Önce “küçücük bir ön bilgi” vereyim..
Ne demek “liberteryen”?
Liberteryenizm, yol gösterici norm olarak negatif özgürlük fikrini savunan siyasi akımdır..
Yani, liberteryenler otonomi (özerklik) ve seçme özgürlüğünü en üst düzeye çıkarmaya çalışır; politik özgürlük, gönüllü iş birliği ve bireysel karar önceliğini vurgular, bu doğrultuda da devletin minimize edilmesi ya da ortadan kaldırılması gerektiğini savunur..
İşte böylesine “öncü fikirleriyle” tanınan Ron Paul, Russia Tuday (RT) televizyonuna bir demeç vermiş..
Ve dünya açısından son derece önemli bir “öngörü”de bulunmuş..
Demiş ki:
“Sistem çökecek, ABD de Sovyetler Birliği gibi dağılacak.. Yani, imparatorluğumuzun sonu geliyor.”
…
CAMİ DUVARINA SİYMEK
ABD’li eski bir başkan adayı ve senatörden bunu duymak bana şaşırtıcı geldi..
Ama evet, ufukta böyle manzara var..
Neden var?
Bizim, “eceli gelen köpek cami duvarına siyer” diye bir lafımız vardır hani..
ABD son yıllarda bunu yapıyor hep..
Örneğin;
1- Dünyadaki bütün devletlerden uluslararası hukuka uymasını ister, uymayanı cezalandırır(!)..
Ama, kendisi hiçbir uluslararası hukuku tanımaz ve uymaz..
“Ben dünyanın kralıyım, ben ne dersem o olur” der çıkar..
2- Dünyadaki hiçbir devletin nükleer silah sahibi olmasını istemez..
Nükleer silahı olanı da çeşitli darbe, entrika, Bizans oyunları ve savaşlarla yola getirir(!)..
Ama kendisindeki nükleer silahları söylemez/söyletmez..
“Eee kralın da bu kadar ayrıcalığı olsun artık canım” der..
3- Dünyadaki bütün ülkelerin yeraltı ve yerüstü kaynaklarını “kendisine ait” olarak görür..
İstediği şartlarda verilmesini sağlar, sağlayamazsa “Saddam-Kaddafi” misali ekarte eder, istediğini yapacak bir yönetimin gelmesini sağlar..
…
Bütün bunlar, “cami duvarına siymek”tir ve bu tavırları sonsuza kadar sürdürmesi mümkün değildir..
Birileri çıkar, “hele bi dur bakalım kardeşim, dünya 5’ten büyüktür” der, şaşırtır..
Ardından diğer ülkeler ve halkları bu doğrultuda düşünce sahibi olmaya başlar..
Ve ne “nükleer silahlar” ne de “dolar tehditleri” kimseyi korkutamaz hale gelir..
Sonuçta da..
“Küresel para babalarının yönettiği” ABD’nin eski başkan adayı ve eski Teksas Senatörü Ron Paul’ün söylediği şey gerçekleşir..
ABD’de sistem çöker, Sovyetler Birliği gibi dağılır, yani “İmparatorluklarının” sonu gelir..
Bugünden yarına değil belki, ama 30-50 yıl içinde “aniden” gelir..
Ve yine birileri çıkar, “bir daha nükleer silah üretme, olanları da yok et” der, yapmak zorunda kalır..
…
“EZBERE” SÖYLEMİYORUM
Bunları ezbere mi söylüyorum sizce?
Böyle düşünenler, Ron Paul’e biraz kulak versin şimdi:
“ABD'nin umursanmadan büyüyen borçlarıyla askeri harcamaları, eninde sonunda sistemin çökmesine ve Sovyetler Birliği'nin son günlerindeki gibi yanıp kül olmasına yol açacak..”
Biz böyle bir duruma ne diyoruz?
“Hesapsız kasabın kabasına girer masat..”
…
Ron Paul’u dinlemeye devam:
“Trump ticari zekasını ABD yönetimine entegre etmekle övünüyor..
Ancak yaklaşmakta olan ekonomik erimeyi dahi engelleyemedi..
Ben ekonomik açıdan bakıyorum..
Faşizm, sosyalizm, komünizm, hatta Keynescilik yaşayabilir sistemler değildi ve kaçınılmaz olarak çöktü..
Aynı durum ABD için de geçerli..
Sovyet sisteminde olduğu gibi, ani ve dehşet verici sona doğru gidiyoruz..
Bizim eyaletlerimiz ayrılmayacak belki, ancak dünya genelinde imparatorluğumuzu daha fazla finanse edemeyeceğimize samimi olarak inanıyorum..
Bize ait olduğunu iddia etmesek de, imparatorluğumuz büyük miktarda para ve nüfuz gerektiriyor ve biz imparatorluğu bir arada tutmak için silahla tehdit edip yaptırımları kullanıyoruz..
Bunun uzun süreceğini sanmıyorum..
Artık sona yaklaştığımızı düşünüyorum..”
…
ABD KARŞITLIĞI ARTIYOR
Hesapsız harcamanın, hovardalığın, kabadayılığın sonsuza kadar sürmeyeceğini herkes biliyor bence..
“Canı yanan eşek, attan ileri gider”miş..
Dikkat edin, Avrupa dahil bütün dünyada “ABD karşıtlığı” hızla artıyor..
ABD’nin canını yaktığı ülkelerde yaşayanlar, bunu onların yanına bırakır mı sizce?
Her ülkede bir gün bir “Erdoğan” çıkar, “one minute” der, bütün pisliklerini yüzlerine söyler..
Ve halkını da arkasına alarak, “gereğini” yapar..
…
Evet, “ABD de Sovyetler Birliği gibi dağılacak”..
Belki yarın, belki yarından da yakın..