Türkiye’de hiçbir standarda uymayan o kadar çok olay olur ki, bazen şaşırtır sizi..
Ama, konu “siyaset” olunca, “sürprizlere hasret kalıyorsunuz”..
…
KANIKSADIĞIMIZ ŞEYLER
Geçtiğimiz hafta perşembeden pazara tam 4 gün boyunca Sabah Akdeniz CHP’yi her alanda gözler önüne serdi..
Perşembe: CHP Antalya İl Başkanı ve meclis üyeleri, Afrin operasyonuna karşı eylem yapanlara destek verdi.. Vatandaşların karşı eylemi ile ortam gerildi, olayların çıkmasını polis önledi..
Cuma: CHP İl Başkanı Ahmet Kumbul, CHP’lilerin HDP’lilerin “serbest bırakılsın” dediği 4 PKK’lı’yı hiç dile getirmedi ve basın toplantısında CHP’nin verdiği desteği haber yapan gazeteye iftira attı..
Cumartesi: CHP’nin gizlediği “ihanet mesajları” belgeleriyle yayınlandı..
Pazar: Parti tabanı CHP’ye tepki gösterdi..Eski yöneticilerden Bülent Erol, “CHP HDP’ye döndü diyerek partiden istifa etti..
Bu haberlere kimse şaşırmadı..
Çünkü, CHP’nin “bu halleri” artık çok tanıdık, çok bildik bir tavır..
…
BAŞKA ÖRNEKLER DE VAR
1- CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz’ın, ABD’nin vize başvurusunu durdurmasına ilişkin, “ABD’nin tüm Türkleri cezalandırabilecek vize kararını doğru bulmuyoruz.. Ülkemizde bulunan vatandaşlarımızın yüzde 50’si Cumhurbaşkanı’na, Başbakan'a ve AKP’ye karşı, geri kalan yüzde 50 ise ABD’nin yanındadır” demesi de kimseyi şaşırtmadı..
Oysa yapılan araştırmalar gösteriyor ki; Türk halkının yüzde 90’ı ABD’ye karşı..
2- Yine CHP genel başkanı, genel başkan yardımcıları ve milletvekillerinin bazılarının, “Türkiye aleyhine” olacak şekildeki tavır, konuşma ve açıklamaları da kimseyi şaşırtmıyor..
3- Hatırlayın; Artvin'de bakır madenini protesto etme bahanesiyle yeni bir “Gezi” tezgahlamaya çalışılırken, CHP’nin çukur siyaseti boşa çıkarılan “PKK/HDP’ye koltuk değneği olması” da kimseyi şaşırtmamıştı..
4- Bize “dost” görünüp, “Türkiye’yi kana bulayan terör örgütlerine arka çıkan ülkelerin ikiyüzlü tutum ve davranışları” da kimseyi şaşırtmıyor..
5- İktidara muhalefet etmekle Türkiye'nin ulusal çıkarlarına, güvenliğine, istikrarına karşı olmak arasındaki farkı görmezden gelenlerin, “ağızlarını her açışlarında Esad, ABD ve Karayılan gibi konuşmaları” da kimseyi şaşırtmıyor artık..
…
CHP’lilerin buna benzer, daha onlarca-yüzlerce tutum ve davranışını sayabiliriz..
“Düşman” sadece “dost bildiğimiz müttefikler” olsa, kenetlenir ve üstesinden gelebiliriz..
Ama..
“Asıl düşman” içimizde olunca, işin rengi değişiyor..
Ülkemize karşı içimizdekilerin bu düşmanlıklarının tekrarlanmasını da kanıksadık..
…
CHP TABANI RAHATSIZ
Öte yandan..
CHP’li yönetici ve milletvekillerinin bu tutum ve davranışlarından rahatsız olan çok fazla “CHP’ye gönül vermiş vatandaşımız” var..
- “Atatürk’ün partisi”ni istiyorlar..
- Konu Türkiye olunca, karşı çıkmak yerine “bir olmayı” istiyorlar..
- Teröre destek vermeyen, teröristleri korumayan, terörü destekleyenlerle yanyana olmayan bir CHP istiyorlar..
- Sürekli olarak Ak Parti’yi itibarsızlaştırmaya çalışmak yerine, Türkiye için-halk için fikri olan, projeler üreten bir CHP istiyorlar..
Ama, CHP yönetimi bunları hiç iplemiyor..
…
KURULTAYI HATIRLAYIN
Yazmıştım, ama CHP’nin 36. kurultayına bir daha dönelim..
- Eksiklerini/yanlışlarını masaya yatıran bir CHP gördünüz mü?
- “Halk bize niye itibar etmiyor” diye kendilerine “eleştirel bakan bir CHP” gördünüz mü?
- Yenilenmek ve yenileşmek isteyen bir CHP gördünüz mü?
- “Halka en iyi hizmeti CHP yapar” diyerek, bunun için ortaya bir fikir, proje, program koyan bir CHP gördünüz mü?
Hayır..
Peki ne gördünüz?
Ali Cengiz oyunlarıyla yönetimini ve fikrini değiştirmeyen, Türkiye düşmanları ile aynı kulvarda koşan, milleti sandık yerine sokağa çağıran bir CHP gördünüz..
Yani..
Değişme yok, gelişme yok, yenileşme yok..
…
Benim merak ettiğim; “CHP tabanı bu CHP’yi tercih etmeye devam edecek mi etmeyecek mi?”
İşte asıl sorun bu..
Bakalım, bizi şaşırtabilecekler mi?