Duyduk duymadık demeyin..
EĞİTİM-İŞ, “Boğaçayı Projesi’ni yaptırtmayacağız” diye eylem yapmış..
Kim yapmış kim?
“Eğitim-İş sendikası..”
Allah Allah; Boğaçayı Projesi’nin eğitimle ne alakası var ki, bu sendika “istemiyoruz” eylem yapıyor?
…
Bu “iztemezük”çüler için, kendi iştigal konusu olup-olmaması hiç farketmiyor..
Ak Parti tarafından ne yapılırsa yapılsın, “istememeyi, karşı çıkmayı” vazife edinmişler kendilerine..
Eğitim-İş’in Şube Başkanı Fatin İltar, “stada engel olamadık, ama Boğaçayı Projesi’ni yaptırmayacağız” diyor..
Görüyorsunuz değil mi?
Antalya’ya “kalite” sağlamış-sağlamamış umurlarında değil, sadece “yapılmasın” istiyorlar..
İşin garip tarafı ne biliyor musunuz?
Eğitim-Sen’i, “kardeşim bu senin iştigal alanın değil” diye uyaracakları yerde, peşine takılıp “aynı aymazlığı” gösterenlere bakın:
“Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı İbrahim Daş, Tüm Yerel-Sen Antalya Şube Başkanı Ünal Şahin Vatan Partisi İl Başkanı Ahmet Özbay ve bazı Eşgüdüm’ü oluşturan bazı STK’ların temsilcileri..”
Bunların arasında “teknik” anlamda Boğaçayı Projesi’nden anlayan yok mu?
Elbette var, ama “maşa” kullanmak ruhlarında var..
…
RANT KİŞİYE DEĞİL KENTE
Madem yeri geldi, Boğaçayı gibi, Antalya’ya kalite getirecek/kalitesini arttıracak, aynı zamanda her yıl çektiği 10 milyondan fazla turistin sayısını arttırabilmek için yapılan çalışmalara bir bakalım..
Bu “istemezükçüler neyi /niye istemiyor”u daha iyi anlayacaksınız..
…
Biliyorsunuz, Antalya’ya Allah her konuda çok cömert davranmış..
Öylesine fazla zenginliklere sahip ki, “alın bunları değerlendirin, Antalya uçsun” diyor adeta..
Ama, maalesef doğa-tarih ve coğrafya anlamında çok cömert olan Allah, insan/siyasetçi/yönetici anlamında Antalya’ya karşı çok pintileşmiş..
Yöneticilik yapanlar genellikle göstermelik bir-iki çalışmayla göz boyayıp eyyamcılık yapmışlar..
Şimdi çalışan, Antalya’ya kalite getirmek için didinen biri çıkmış, sadece kent merkezine değil, 19 ilçeye de hizmet yağdırıyor..
Onu da engellemek için çırpınıyorlar..
Boğaçayı Projesi, işte bu “kalite getirecek” çalışmalardan sadece biri..
Eğitim-Sen başkanı İltar’ın dediği gibi, bu proje “birilerine rant kazandırmak” için ortaya konmadı..
Ya ne için kondu?
1- Boğaçayı Projesi öncelikle, her yağmurda sular altında kalan Konyaaltı’nı “sel baskınlarından önleme” projesi..
2- Kişilerin değil, kentin rantın arttırmak için geliştirilmiş, 4 ayrı etabı olan muhteşem bir “cazibe merkezi”..
3- Aynı zamanda Ak Parti hükümetine ve Ak Parti’li Başkan Menderes Türel’e siyasi anlamda itibar kazandıracak bir proje..
İşte “istemezükçü”lerin derdi bu..
“Antalya kazansın, ama bu kazanımları Ak Parti yapmasın..”
İyi de Ak Parti’li olmayanlar gördük..
Çalışmadığı gibi, dünya kadar da zarara sokuyor bu kenti..
Olsun, “yandaş” olunca, kötü şeyler bile iyi geliyor onlara..
…
İŞT BOĞAÇAYI PROJESİ
Bilenler veya az bilenler için Boğaçayı Projesi’ni biraz anlatalım..
…
27 kilometrekarelik bir havzayı içeren Boğaçayı Projesi; Büyük Liman'ın mendireğin arkasında 500 yat kapasiteli bir marina, taşkın önleme ve rekreasyon, özel proje alanı, film stüdyoları ve doğal yaşam parkı olmak üzere 4 ayrı etabı içeriyor..
Temalı park, ar-ge üniteleri, üniversite, sağlık ve konaklama tesisleri, yaşam ve ticaret alanları, eğlence parkları ve fuar alanları inşa edilecek müthiş bir proje..
Bugün sinema platosu dediğimizde hemen herkesin aklına Hollywood ve Los Angeles geliyor..
Güneş ışığının film çekimi için açısın en uygun olduğu iki şehir var dünyada; biri Los Angeles diğeri Antalya..
Antalya’da sinema platolarının içine sinema akademisini de olacak..
Ve sinema stüdyolarının yanında “entertainment (eğlence) merkezi” ile birlikte Büyük Liman’ın oradan, Yat Limanı’ndan, Boğaçayı’nın dere kenarından sinema stüdyolarına dağın arkasına kadar kendi içinde bir shuttle (servis aracı) raylı sistemle de bağlanacak..
Hatta Tünektepe’den bir teleferik hattı da dağın üstünden sinema stüdyolarının olduğu yere indirilecek..
Böylelikle çok farklı bir cazibe merkezi oluşturulacak..
Burası şehrin merkezinden çok daha yüksek bir ziyaretçi sayısına sahip olacak..
Üstelik, istemezükçülerin savunmak için öne sürdükleri Konyaaltı sahili de değişiyor..
Önümüzdeki yıldan itibaren artık TIR’ların-kamyonların geçtiği bir sahil yolu değil, spor yapılan, spor alanlarının olduğu, gezi alanlarının, yeşil alanların rekreasyon alanlarının olduğu bir Konyaaltı olacak..
…
PEŞLERİNDEN GİTMEYİN ARTIK
Bu kadar “kısa” açıklamaya rağmen soruyorum;
“Bu projede bazı kişilere rant kazandırılıyor” iddiasını inandırıcı buluyor musunuz?
Çalışan, üreten ve Antalya’yı seven yöneticileri engellemeye çalışan bu zihniyetin peşinden gitmeyin artık..
Antalya’nın yeni bir “Akaydın faciası” yaşamaya tahammülü yok..
Çünkü, başa Antalya yok..