Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu, dün bütün Türkiye’de yayın yapan “yerel gazetelerin sürmanşetlerini” kullanarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan, “YEREL BASINA DESTEK” istedi..
Niye istedi?
Gazetecilik mesleğini icra edenler daha iyi koşullarda çalışabilsin, insanlar da “doğru bilgi”ye daha doğru bir biçimde ulaşabilsin diye istedi..
Avukatlar, doktorlar, mühendisler vs gibi, “gazetecilik” mesleğini de gazetecilik tahsil edenler yapsın, meslek daha kaliteli yapılır hale gelsin diye istedi..
Bu istek sadece gazetecileri değil, eline gazete alan, radyo dinleyen, TV seyreden herkesi çok yakından ilgilendiriyor..
Konuyla ilgili bilgi sahibi olmanızda yarar var bence..
…
NE BEKLİYORLAR?
Konfederasyon tarafından binlerce gazeteci adına Erdoğan’a yazılan ortak mektupta, “yerel basının beklentisi” şu 5 maddede özetlendi:
1- 2017 yılı için Bakanlar Kurulu resmi ilan fiyat tarifesi yayınlanmamıştır.. Ekim ayında tarifenin yayınlanması büyük önem taşımaktadır..
2- İnternet Yasası çıkartılmalı ve bu alandaki belirsiz yapı ortadan kaldırılmalıdır..
3- Hazine, KOSGEB, İŞKUR, Kalkınma Ajansları eli ile Anadolu’nun gazete, radyo ve televizyonları ile internet sitelerine destek paketi hazırlanmalıdır..
4- Gazete, radyo ve televizyonlar ile yasası çıkmış internet siteleri aynı mantık çerçevesinde düzenlenmeli, denetlenmeli ve mutlak surette desteklenmelidir..
5- Mesleki yapılanma yasayla düzenlenmeli, şantajla habercilik önlenmeli, çalışma koşulları iyileştirilmelidir..
…
Gazeteciler ve okuyucu-dinleyici-izleyici olarak sizler adına söylüyorum; beklentiler gayet iyi özetlenmiş..
Ama..
Bu beklentiler giderilse ve sorunlar düzeltilse bile sadece yerelde değil, genelde de gazetecilerin yaşadığı sıkıntıların biteceğini hiç sanmıyorum..
Çünkü gazeteciler olarak, yayın organları olarak, gazeteciler cemiyetleri olarak, okuyucular olarak ÖNCE kendimizi düzeltmek zorundayız..
…
İŞTE GÖRDÜKLERİM
Gazeteciliğe Ankara’da yerel bir gazetede başladım..
Sonra Türkiye’nin en büyük gazetelerinde yıllarım geçti..
1994’te Tercüman’dan emekli olup Antalya’ya geldim..
Ve o günden bu yana yine gazeteci-yazar ve moderatör olarak “yerel medya”da çalışmaya devam ediyorum..
Gördüğüm şey şu;
1- Gazetecilik yapanlar arasında “gazetecilik tahsil etmiş kişi” sayısı yok denecek kadar az..
Yerel gazetelerin genelinde genellikle liseyi bitirmiş, tanıdığı veya merakı yüzünden gazetelerde çalışmaya başlamış..
Bir-iki yıl geçince de “gazeteci” olup çıkıvermiş..
Dilbilgisi yok, konuşurken ve yazarken Türkçe’yi doğru kullanmak yok, haberi bile yazmaktan uzaklar..
2- Yerel gazetelerin, internet gazetelerinin ve dergilerin birçoğu, “adam yerine konmak, başkanlara, vekillere, işadamlarına daha kolay yaklaşmak” için çıkarılıyor..
Genellikle seçim zamanlarında mantar gibi çıkıyor, ama “geçici” oluyor..
Çünkü, gazete çıkarmak pahalı bir iş..
Bu nedenle çalışanına ya maaş vermiyor, ya zamanında vermiyor..
Bu da “şantajcı gazeteci” söylentilerini beraberinde getiriyor..
3- Gazeteciler cemiyetleri ise, bu durumu sadece seyrediyor..
Üyeleriyle ilgili ihtiyaca göre sosyal çalışma yapmıyorlar, üyelerin çalışma koşullarıyla ilgili konularda “yaptırımcı” olmuyorlar, gazeteciliği sadece gazetecilik tahsil edenlerin yapması için gereken çabayı göstermiyorlar, işsiz ve maaş alamayan üyeleri için “sorun çözücü” rol üstlenmiyorlar..
Cemiyete yönetici olup birkaç ülke gezerek, bunu perdelemek için de birkaç üyeyi bu gezilere dahil ederek ve birkaç söyleşiye katılıp “yerel medyanın sorunlarını” konuşarak gazetecilerin sorunlarını çözmeye çalıştıklarını sanıyorlar..
…
OLMASI GEREKENLER
Evet, Konfederasyon’un yerel basın için istediği desteğe ben de katılıyorum..
1- Gazete/internet gazetesi/dergi çıkarmak, radyo ve TV açmak bu kadar kolay olmamalı..
2- Medyada artık sadece “gazetecilik” tahsil edenler görev yapmalı..
3- Medyanın tek gelir kaynağı olan ilan/reklam gelirleri, çalıştırdıkları kişilerin maaşını kolaylıkla ödeyebileceği bir düzeye getirilmeli..
4- Yaygın medyanın her konuda şehir ve bölge ilaveleri çıkartması önlenmeli..
5- Bu konulardaki “yasal belirsizlikler” bir an önce giderilmeli..
6- Bu konularda medya sahipleri ve cemiyetler de gereken çabayı göstermeli..
Ayrıca..
Her meslekte olduğu gibi, bizim içimizde de meslek adına utanılacak işler yapan çürük elmalar var..
Bizim işimiz, onları bu camianın içinde tutmamak olmalı..
Bir çeşit “oto kontrol” yani..
Meslek etiğine aykırı hareketi kim yaparsa yapsın, “bağışlamamak” ilk işimiz olmalı..
Bu tür gazeteci(!)leri, hemen meslek kuruluşumuza şikayet etmeli ve meslek kuruluşumuz da, “bu kişinin bir daha gazetecilik yapamaması” için gereğini yapmalı..
…
İĞNE VE ÇUVALDIZ
Evet, Anayasa ile güvence altına alınmış kamu görevi yapan bir mesleği icra ediyoruz..
Evet, devletten özellikle yerel medyanın yaşadığı ekonomik zorlukları gidermek için bazı düzenlemelerin bir an önce yapılmasını bekliyoruz..
Ama..
Gazeteciler de işini iyi yapmalı, okuyucular da yerel gazetelere biraz ilgi göstermeli..
Yoksa, yıllar geçer ve biz bu sorunları tekrar tekrar yaşarız..