Ne genel seçimde ne de yerel seçimde CHP içindeki kavgalar bir türlü bitmek tükenmek bilmiyor.
Kendi içinde muhalefeti yüksek dozda yaşayan bir parti CHP. Bu muhalefeti Meclis kürsülerinde yapsa aslında çok şey başaracak.
Çok tartışmalı, karşılıklı atışmalı bir aday belirleme süreci yaşandı. Peki, CHP’deki sorun ne acaba? Cevap; çift başlılık. Değişim cephesinin genel başkanlık koltuğuna oturttuğu Özgür Özel ve kendini genel başkan adına karar mekanizması gören İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu. İmamoğlu’nun kritik kentlerde, aday belirlemelerinde etkin rol oynadığı söyleniyor. Özellikle sona bırakılan büyükşehirlerde gerginlik yaşandığı hepimizin malumu.
Genel Başkan Özgür Özel için bu seçim çok önemli. Bir yanda acemilik bir yanda kendini kanıtlama gayretiyle ilk sınavını verme telaşında.
CHP’ye gönül veren herkes bu partinin sahibidir. Başkanların aldıkları oyu kendi başarıları gibi anlatmaları gerçekten gülünç oluyor. Bölgelerindeki seçmen kitlesinin kriterlerine baksalar, bilinçli seçmen ve eğitimli insanlar olduğunu görecekler. Maalesef bazı ilçe belediye başkanları bunu görmezden geliyor. Zannediyor ki aldığı oy verdiği hizmet kalitesiyle ilgili. Cumhuriyet ve Atatürk’ü özümsemiş çoğunluk otomatik olarak CHP’ye oy verir. Bunu bilmek için üstün zekalı olmaya gerek yok.
Yani Antalya’da CHP’nin kaleleri olan Muratpaşa, Konyaaltı, Manavgat gibi ilçeler örnek. Başkanlar sözüm meclisten dışarı ama kendi başarılarından dolayı olmadığını anlasınlar artık. Bu gerçeği anladığı anda da koltuk kavgaları bitecektir.
‘Başarılıyım’ egosundan da kurtulun artık. Koltuğun bedeli ya da diploması yok. Ya da belli mesleklere tahsis edilmemiştir. İşçi emeklisi bir kişi de belediye başkanı olabilir. Özellikle bu konuda çok yaygara çıkardınız. Nerde kaldı sizin emekçi düşünceniz.
Yeniden görev alacak belediye başkanları gerçekten kentleşme adına proje üretsinler. ‘Biz zaten bunu yapıyoruz’ demesinler. Yaz aylarının uzun olduğu Antalya’da görsel kirlilik, kaldırım işgalleri ve kötü koku yayan çöp konteyneri sorunları artık geride kalmalı. Örneğin kent kültüründen bahsediyoruz ya sadece ufak bir örnek, insanları, temiz mahalle ve temiz sokaklar yaratmak adına sabah ve akşam olmak üzere çöp saatleri uygulamasına yönlendirin.
Mahallelere sokaklara atık makinaları kurun. Yerlere atılan şişeler ve benzeri geri dönüşümler, Avrupa’da olduğu gibi bir sistemle vatandaşlar tarafından toplanabilir. İnsanlar elindeki geri dönüşümün barkotunu okutup, bankamatik gibi o makinalardan parasını alabilir. Bu tip örnekleri çoğaltabiliriz. Yeter ki başkanlarımız rutinden çıkıp kent kültürü bilincine ulaşsın.