Yeni yıla girmemizle birlikte zamlar sağanak yağmur halinde sürmeye devam etti. Özellikle asgari ücretli ve kök maaşa kilitledikleri emekliler, enflasyonun altında ezilmeye başladı.
Zam oranları ne zaman konuşulmaya başlasa, market, fırınlar, kiralar vb. konulara hemen zam geliyor. Pardon fiyat güncellemesi diyelim. Son yılların trend kelimesi, “güncelleme.”
Zamlarda özellikle ekmek zamları emekli maaş zamlarıyla neredeyse aynı oranda artış gösteriyor. Örnek emekli kök maaş 7 bin 500 iken ekmek fiyatı 7,50 kuruştu. Kök maaş 10 bin oldu. Ekmekteki fiyat da 10 TL oldu. İşte konu tam da burada başlıyor.
Seçim öncesi temel gıda maddelerinin başında gelen ekmek, özellikle üç veya daha fazla nüfusa sahip olan aileler için aylık giderlerinin abartılı bir şekilde artmasına sebep oldu. Seçim öncesi farklı illerde valilikler araya girerek fiyatta indirim istedi. Antalya’da da aynısı oldu. Vali Bey’in ‘9 lira olsun’ teklifini fırıncılar kabul etti. Ancak bu fiyatın seçim öncesi için geçerli olduğunu belirten fırıncılar var. Marketçilerin anlattıklarına göre ise seçimden sonra bu fiyatın 12,5 lira olacağı yönünde açıklamalar var.
Maalesef ülkemizdeki gıda fiyatlarındaki zirve fiyatlar, seçimden sonra da kendini iyice gösterecek. Dünyada gıda fiyatları düşüyor bizde katlanarak artıyor. 2024 yılı zor bir yıl olacak. 31 Mart seçimlerine de ekonomik sıkıntı ve hayat pahalılığının damga vuracağına inanıyorum. Güllük gülistanlık bir durum maalesef yok. İnsanlar özellikle süt ürünlerini almakta zorlanıyorlar. Küçük çocuğu olan aileler için en önemli besin grubu.
Neden ısrarla bu ekonomik politikaya devam edildiğini anlamıyorum. Resmen altta kalanın canı çıksın uygulaması. Avrupa’da insanlar, Euro ile maaş aldıkları halde, gıda fiyatları çok ucuz iken aynı ürün bizde iki katına satılıyor. Gurbetçilerimize naçizane önerim, tatilde kullanacakları gıda ihtiyaçlarını gelirken yanlarında getirmeleri. Buna kırmızı et de dahil.
İyi giden bir ekonomi yok. Zam fırtınasının devamı sanırım seçimlerden sonra gelecek. Bunun sonucu ise, parçalanan aileler ve artan adli olaylar. Yapılan istatistiklerde suç oranı sıralamasında Antalya 4. sırada. İpini koparanın geldiği bir kent oldu. Ekonomik durum başta olmak üzere, suç oranlarının artışlarına sokaklarda yaşam mücadelesi verenler, dilenenler, öldürülenler, kolay yoldan para kazanmak isteyen uyuşturucu ve çeteleşen gruplar neden oluyor.
Vatandaş gerçekten zor durumda.