Gerçekten çok ilginç bir ülkeyiz. Asıl sorunu bir kenara bırakıp, yeni bir gündemle, tartışmaları alevlendirebilen başka bir ülke olamaz. “Başka ülkede yaşayamam. Yurdumdan insan manzaraları” tam da bu yüzden çıkmış sanırım..
İthalatın arttığı ihracatın azaldığı ve betonlaşan kentler oluşturulan bir ülke haline geldik. Türk lirası her geçen gün değer kaybederken Dolar ile Euro kendi aralarında kıyasıya zirve yarışı yapıyorlar..
Konut fiyatları ise rüyalarda görebileceğimiz rakamlara ulaştı. Söylerken bile dile kolay gelmiyor artık. Fiyatlar bilmem kaç milyonlardan başlıyor. Daha 1 buçuk yıl önce, orta ölçekli bir daire 250 ya da 300 bin lira iken 3-5 milyona çıktı.
Bu ülkede kimlerin maaşı bankadan çektikleri kredi taksitlerini (aylık) ödemeye yetecek anlamadım..
Sadece bu da değil! Temmuz, asgari ücret ve emekli maaş zammının belirlenme ayı.. Bunu bilen fırsatçılar, daha emeklinin ve çalışanın eline farklı maaş geçmeden etiketleri değiştiriyor. Bir gerçek de şu; bu konuda iktidarın bir yaptırımı ve denetimi maalesef yok.
Ekmekten akaryakıta kadar zam geldi.. Bizde serbest piyasa anlayışı farklı, milleti öpen öpene.. Oysa serbest piyasa demek, rekabetin olduğu, kalitenin artığı ve fiyatın düştüğü olaydır. Bizdeki serbest piyasa anlayışı ‘fırsatçılık!’
İnşaat sektöründe de durum hoş değil. Müteahhite, “Kardeşim bir dairenin maliyeti ne kadar? Sen ne kadara satıyorsun” diyen bir Allah’ın kulu yok..
Milliyetçi arkadaşların bu konuyla ilgili düşüncelerini gerçekten çok merak ediyorum. Milli paramızın bu kadar ezilmesinden ve değer kaybetmesinden hiç rahatsızlık duymuyorlar mı? Yabancıya bu kadar çok gayrimenkul satışından hiç rahatsız olmuyorlar mı?.. Tüm bunları ‘biz çok ilerledik, ekonomi büyüdü, şahlanıyoruz’ gibi inandırıcılığı olmayan süslü kelimelerle üstünü kapatmaya çalışıyorlar.
Vatandaş olarak yaşadığımız sıkıntılar dağ gibi olmuşken, gündem CHP’nin iç sorunları ile oluşturulmaya çalışılıyor. Kılıçdaroğlu istifa etmeli mi? Yeni genel başkan kim olmalı? gibi suni gündemler yaratılıyor.
Yapılacak iş çok basit, başarısız olan siyasetçiler görevleri ne olursa olsun istifa etmeli. Siyaseti bırakmalı. Yenilik her zaman iyidir. Genelde ve yerelde yeni isimlerin önü açılmalı..
Asıl sorun ekonomi. Bunu anlayın artık..