Sokakta dolaşırken biraz vatandaş ne diyor diye kulak vermek lazım. Geçim sıkıntısı çeken milletin durumu ortada.
Artan hayat pahalılığı karşında vatandaş inanın ne yapacağını şaşırmış durumda. Bununla birlikte işçiye, memura, emekliye uzun süre sonra yapılacak zammın TÜİK oranlarına göre enflasyon oranında yapılması planı, geleceğin hiç de umutlu olmadığını gösteriyor.
Halihazırda TÜİK zaten gerçek enflasyon rakamlarını açıklamıyor. Hükümetin isteği doğrultusunda rakamlar açıklanıyor.
Gıda fiyatlarındaki rakamlar artık uçmaya başladı. Vatandaşın gıdaya erişimi gün geçtikçe zorlaşıyor. Sokağın tek derdi geçinmek, seçimler vatandaşın umrunda değil. Temel gıda ürünlerindeki etiket fiyatları artık Avrupa’yı bile solladı. İnsanlar evine gramla ya da taneyle almaya başladı. Pazarda sebze fiyatları dudak uçuklatan rakamlara erişti.
Ülkemizde ne zaman bir doğal felaket olsa, bunun faturası maalesef tüketiciye kesiliyor. Antalya’da, bu yükselen fiyatların bahanesi sel oldu. Sanki Antalya böylesi yağışı ilk kez yaşıyor. Fiyatları yükseltmenin her zaman bir sebebi sanki hazır.
Vatandaşın asıl korktuğu ise 31 Mart seçimlerinden sonraki zamlar. Sanırım ekonomik anlamda ciddi sorunlara yol açacak gibi görünüyor. Bir haftada akaryakıta en az 3 kez zam geldi. Bununla beraber insani ihtiyaçların fiyatları da otomatik olarak artıyor. Gerçi artık zam kelimesi yerine güncelleme kullanılıyor. Mutfaklarımızda kullandığımız 12 kg tüp oldu 650 lira ocaktaki tencere hala boş. Zincir marketlere ceza kesmenin bir çözüm olmayacağını hepimiz biliyoruz. Üretimin çözümü aslında basit. Çiftçiye yerli tohum izni vereceksin, girdi fiyatlarını düşürüp, mazotunu ve vergisini düşüreceksin.
Hayatımıza yeni giren KÖK MAAŞ kelimesi ve uygulamaları ise tam bir komedi. Bu durumda eşitlikten nasıl söz ediyorlar ve bunu nasıl inandırıyorlar şaşmamak elde değil.
Ayrıca komik derecede artırılan bayram ikramiyeleri için söylenecek söz bulmak zor. İşte tüm bu nedenler 31 Mart 2024 yerel seçimlerine damga vuracak.
Vatandaş zor durumda, sıkıntılı bu şartlarda seçime gidecek, kime oy verirse versin değişmeyen tek şey bu geçim sıkıntısı olacak. Sandığa giderken kalan tek şansımız iktidarı uyarmak ve politikalarını gözden geçirmelerini sağlamak olacak. Elimizden gelen bu.