Hava sıcak, ekonomi sıcak, siyaset sıcak..
Demire şekil verilmeden önce ısıtılıp harlanması gibi ortam yaşıyoruz. Bu sıcak gündemin ardından umarım her şey yerli yerine oturacak. Biraz zaman, biraz sabır her şeyin ilacı olacak.
Bunu söylerken bulunduğumuz durumu aklamak için söylemiyorum, nasıl ki havanın sıcaklığını değiştiremeyeceksek, ekonomiye yön veren iktidarın yanlış kararlarını düzeltemeyeceksek, muhalefetin yangın yerine döndüğü, adeta buharlaşıp yok olduğu bu günlerde onlara laf anlatamayacaksak şimdilik yapacak bir şeyimiz yok gibi duruyor.
Zaten millet olarak kendi derdimize düşmüşüz. Geçim derdi had safhaya ulaştı. Ne kadar anlatırsak anlatalım, iktidar kendi bildiğinden şaşmıyor, etkili muhalefet de olmayınca ortaya çıkan tablo, millet kaderiyle baş başa bırakıldı görüntüsünü ortaya çıkarıyor.
Bu durumdan memnun olan, yapılan bir araştırmaya göre 2 milyon kişi varmış. Kalan milyonlarca insan açlık ve fakirlik sınırının altında yaşamaya mahkum..
Hal böyle olunca her zaman olduğu gibi dua etmekten başka elimizden bir şey gelmiyor. Sivri dilli olursan işin zor.
Hak aramak, yasal ortamda gösteri ve protesto hakkı kullanmak, eleştirmek, iktidara muhalefet etmek adeta suç sayılır hale geldi.
Söylediğim gibi muhalefete oy veren 25 milyon insanın hakkını savunması gerekenler şimdilerde ortalarda görünmüyor. Kendi dertleriyle meşguller..
Geldiğimiz şu durumu haklı olarak iktidara yüklüyoruz ancak, bu milletin menfaatini ve çıkarlarını gözetmekle yükümlü olan muhalefet partilerinin de en az iktidar kadar suçu var.
Sonuç itibarıyla havalar çok sıcak elektrik faturasından dolayı serinlemek zor, ekonomi çok sıcak, başta gıda olmak üzere tüm ürünler adeta el yakıyor, ulaşmak zor. Siyaseti söyledik zaten..
Bu milletin derdini anlayacak, çare bulacak bir babayiğit de çıkmadı ya ben de ona yanarım..