Son yıllarda siyasette, söylemler ve eleştiriler en uç noktaya ulaştı… Sinirli ve asabi görünümle birlikte insanları kutuplaştıran unsurlar ortaya çıktı.
Oysaki siyaset, dinle bütünleştirilemez… Türkiye Cumhuriyeti laik bir hukuk devletidir.
İnsanların dini, dili ve ırkına saygı gösterilmesi gerekmektedir..
Türkiye Cumhuriyeti coğrafyasında farklı milletler, farklı dinler ve farklı mezhepler bulunur.
Bizler coğrafyamızda yüzyıllar boyu barış, huzur, saygı ve anlayış içerisinde yaşadık.. Yaşamaya da devam edebilmek için değerlerimize saygı göstermek gerekiyor.
Birkaç gün önce yaşanan ve ekranlara yansıyan görüntüler aslında nereden nereye geldiğimizi gösteriyor.
Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, bir cenazeye katılıyor ve herkes gibi Fatiha okuyor. Cenaze sahipleri ya da yakınları veya provokatörler her neyse öyle bir söz söylüyor ki, ”Bunlar Fatiha okumayı bilmez” gibi akla ziyan, boylarından büyük laflar ediyorlar.
Aslında cehalette gelinen son nokta…
Bir insanın farklı mezheplerden olması onun dinsiz olduğu anlamına gelmez.. İslam dini içerisinde Sünnilik, Şiilik, Alevilik, Nusayrilik mezhepleri bulunmaktadır.. İslam coğrafyasında dini bölünmeleri ifade etmekle birlikte bu bölünmelerin başlangıcı dini değil, siyasî ve sosyal bölünmelerden oluşmaktadır.
Bununla birlikte cemaatler ortaya çıkmış ve toplumun bazı kesimleri tarafından kabul görmüştür. Cemaatler bununla da yetinmeyip, devlet kadrolarında yer almıştır. Daha da ötesi cemaatler siyasetin ortasına çöreklenmişlerdir. Daha üç-beş yıl öncesine kadar yere göğe sığdırılamayan FETÖ, terör listesine girmiş, ülkede darbe yapmaya kalkışmıştı. Ne yazık ki FETÖ gitti, onun yerine devlet kurumlarına başka cemaatçiler gelmeye başladı.
Bu cemaatlerin ne işe yaradığını bu yaşıma kadar anlamadım. Sanki Müslümanlığı sadece cemaatler öğretiyor..
Siyasetin merkezine çöreklenen tarikatlar ve cemaatler özellikle kırsal bölgelerde etkin durumda… Yıl 2023 ve maalesef hala cehaletin kurbanı oluyoruz. Cemaatler farklı mezheplerin de Müslüman olduğunu, onların da Fatiha suresini okumasını bildiğini sanırım anlatmamış. Peki Diyanet neden açıklama yapmıyor (?) Oysa ki, gerekli gereksiz konularda açıklama yapıyor..
O lafı söyleyen kışkırtıcı vatandaş; madem sen Fatiha okumayı biliyorsun, neden yaratılanı Yaradan’dan dolayı sevmeyi bilmiyorsun?
Türkiye coğrafyası, farklı renkleri ve kültürleri içinde barındıran ve güzelliklerini de bu farklılıklardan almış güzel bir ülke..
İnsanlar yeterince kutuplaştı, gerildi, üzüldü. Bizler bu coğrafyada Alevi, Kürt, Laz, Çerkez ve gayrimüslimlerle barış, sevgi ve saygı içerisinde yaşadık. Biz olduk, birlik olduk. Zaten İslam dini de bu değil mi? İslam dini hoşgörü ve anlayış dinidir. Farklılıklara saygı duymayı öğütler.
14 Mayıs seçimlerine haftalar kala, yine aynı manzaralar başladı. Maalesef din, yine siyasetin merkezinde.. Fatiha okumayı sanki sadece Sünniler ve cemaatler bilir.. Bırakın artık bunları.. Gerçekten çok sıkıldık. Türkiye coğrafyasının farklı renkleri ve kültürleri bizim en büyük zenginliğimiz…
“İyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru ve en hakikî tarikat, medeniyet tarikatıdır, medeniyet yoludur”.. Mustafa Kemal ATATÜRK.