Listeler YSK’ya teslim edildi. Tüm partiler günler süren aday belirleme çalışmalarında yoğun mesai harcadı. Amaç daha fazla vekil sayısına ulaşmak. Gayet normal bir süreç..
Aday sıralamasından memnun olanlar da var, memnuniyetsizler de, hoş, herkesi memnun etmek zordur bu işin başka boyutu, o konuya hiç girmeyeceğim..
Parti misyonuyla hareket eden, seçmenin teveccühü doğrultusunda siyaset yapan partilere söylenecek bir söz yok.
Benim eleştirim özellikle iki parti için olacak. DSP ve Memleket Partisi..
Türkiye’nin ‘Karaoğlan’ı, DSP’nin kurucusu ve Kıbrıs Fatihi Bülent Ecevit, partisinin geldiği bu durumdan sonra yattığı yerden ters dönmüştür!
DSP ‘Demokratik Sol Parti’
Kurulduğu günden bu güne kadar sol yelpazeden sapmadı. Genel Başkan Önder Aksakal yıllardır Ak Parti aleyhine sözler sarf etti, broşürler dağıttı, partili genç gibi sokaklarda hükümeti eleştiren çalışmalar yaptı. Geldiğimiz nokta hepinizin malumu eleştirdiği insana birkaç gündür övgüler yağdırmaya başladı. Bu da anlaşılabilir. Bir sıkıntı yok..
Ancak..
DSP’nin parti politikasına ve üstlendiği misyona ve tarihi sürecine baktığımızda neden böyle olduğu sorusunun havada kaldığını görüyoruz. Yani işin neden kısmının parti, seçmen ekseninde cevabı yok. O nedenle partiden istifalar yaşandı. DSP tabanında yoğun eleştirilere hedef oldu. Yaşanan gelişmelerin ardından çıkan sonuç sadece ve sadece şahsi menfaat.. Başka bir izahı yok.
Ak Parti listesinden seçime girebilirsin bu anlaşılır fakat DSP’nin, Hüda-Par’ın da içinde bulunduğu bir ittifakta yer almasının bir açıklaması olamaz. Kaldı ki 80 döneminde 5 yıl hapis yatmış, bedel ödemiş ve o tarihte Hizbullah ve diğer terör örgütlere karşı mücadele etmiş biri olarak bu duruma gelmek nasıl savunulabilir, sanki film jeneriği gibi..
Ya Muharrem İnce’ye ne diyeceğiz?
Teşkilat görevlerinden vekilliğe, grup başkan vekilliğinden parti sözcülüğüne son olarak Cumhurbaşkanlığı adaylığına kadar içi dışı CHP olmuş birinin geldiği durum.
Buradaki neden sorusunun da cevabının CHP içinde olduğuna asla inanmıyorum. Kılıçdaroğlu başta olmak üzere tüm parti teşkilatları ve partili vatandaşlar her alanda İnce’ye sahip çıktılar. İnce ve arkadaşları bu yoruma karşı çıkabilir, fakat İnce’yi İnce yapan sol ve CHP kimliğidir..
Ayrıca..
Ak Parti, CHP, İyi Parti, HDP, MHP gibi güçlü ve köklü partiler ve kadroları var iken, seçime iki aydan az süre kalmış halen devleti nasıl yöneteceğini halka anlatamayan biri var karşımızda. Ayrıca hangi kişilerin bakanlık yapacağını, devlet politikasının ne olacağını belirlememiş biri olarak, yaptığı dans ile gençlerden oy istiyor.
2018 seçimlerinde aldığı oyların şahsına münhasır olduğu yanılgısıyla bunları yapıyor.
İnce meselesindeki ‘neden’ sorusunun cevabı da kişisel menfaat.
Yani sözün özü şu;
Al Aksakal’ı vur İnce’ye..