Türk Milleti olarak oldukça farklıyız…
Ya babadan kalma partiye oy veririz, ya da vaatleri çok olana..
Nesil değiştikçe seçmen kitlesi de değişmeye başladı.. Babadan kalma alışkanlıklar neredeyse bir kuşak sonrası bitecek..
Yeni nesil seçmen, yapacağız, edeceğiz gibi lafa değil, sosyal devlet anlayışı ve projelere bakmaya başladı. Yani bilimin ve teknolojinin öne çıktığı projelerle daha fazla ilgilendiğini her ortamda görüyoruz..
Bu durum bize seçmen kitlesinin her geçen seçim döneminde biraz daha bilinçlendiğini gösteriyor.
Örneğin gençlere yönelik KDV’siz cep telefonu, ücretsiz internet gibi vaatlerin şimdiden karşılık bulduğunu görüyoruz. Gençlerin ellerinden düşürmedikleri cep telefonları ve neredeyse günlerinin yarısından fazlasını geçirdikleri sosyal medya düşünüldüğünde cazip bir vaat olarak karşımıza çıkıyor. Ancak bu durum tam istediğimiz gibi bilim ve teknoloji olmasa bile başlangıç olarak olumlu olarak kabul edebiliriz.
En azından gençlerimizin, babadan oğula geçen tercih profilinden uzaklaşmaya başladıklarını görebiliyoruz. Bu olumlu çünkü yeni yetişenler dünyayı, gelişmeleri idrak ederek oy verecekler..
Yetişkinlerin derdi ise çok daha farklı..
Onların birinci sırası geçim derdi. Ay sonunu nasıl getireceğini, çocuklarının ihtiyacını nasıl karşılayacağını, kiraların anormal artması gibi sorunlarla hayatlarını geçiriyor. Haksız değiller çünkü ülkemizde çalışan nüfusun yarısından fazlası asgari ücret ile geçinmeye çalışıyor..
Türkiye ekonomisinin bu zor zamanlarında işçi, memur, emekli, dul ve yetim aylıkları alanlara ve diğer vatandaşlara yapılan ödemeler zamlı olsa dahi, yüksek enflasyon başta olmak üzere, yanlış ekonomik politikalar da vatandaşın alım gücünü olumsuz etkiliyor. Maaşlara yapılan zam bir sonraki ay eriyip gidiyor..
Ekonominin bozukluğunun en önemli sebeplerinden biri de hiç kuşkusuz gözü doymaz fırsatçılar.
Başta ev sahipleri, sonra üreticiden ucuz alıp reyonlara pahalı veren aracı tüccarlar. Stokçular.
Kısaca yetişkin seçmenin derdi geçim. Ev sahibi dertli, kiracı memnun değil, işçi memur zor durumda, üretici dertli, tüketici dertli..
Ekonomi alanında gerçek vaatlere ihtiyaç var. Taban ve tavan fiyatlarının devlet tarafından belirlenmesi, en önemlisi de denetlenmesi gerekiyor. Kurallar net ve denetlenebilir düzenli olması gerekiyor..
Bol vaat yerine istikrarlı bir Türkiye’yi herkes kabul ediyor. Umarım seçimden sonra daha derli toplu bir durum ortaya çıkar..