Zaman hızla akarken, dünyadaki gelişmeler, savaşlar ve katledilen masum insanlar..
Fatura her zaman ağır oluyor. Özellikle savaşın en ağır faturasını masum çocuklar ve kadınlar çekiyor. Çocuklar ölmemeli. Onların yaşam hakkı menfaat uğruna yok olmamalı.
Biz de büyük savaşlar yaşadık ve büyük kayıplar verdik. Atalarımız canları pahasına topraklarımızı savundu. En büyük fedakarlığı yine analarımız yaptı. “Anasız bebe büyür de vatansız bebe büyümez” dedi Türk kadını. Tarih boyu savaştan kaçan bir millet olmadık. Bunları söylüyorum ama savaşı asla sevmiyorum. 21. Yüzyıldayız ve hala sorunları silahla ve insan kanıyla çözmek akıl dışı bir olay. Oysa Savaş yerine siyasi diyaloglarla çözülebilmeli sorunlar.
Sosyal medya dahil herkes olur olmaz yorumlar yapıyor, İsrail-Filistin savaşı hakkında. Yıl 1981 ben ortaokul öğrenciyim ve tarih dersindeki dönem sonu ödevim İsrail-Filistin savaşıydı. Haftalarca kütüphaneye gitmiştim. Yıl 2023 hala İsrail-Filistin savaşı. Yani bu savaşı artık torunlarımızda gördü. Maalesef Filistin halkı atalarının geçmişte yaptıkları hataları düzeltmeye çalışırken İsrail toprakların tamamını istiyor. Yani Filistin’i haritadan silmek istiyor. Oysaki İsrail diye bir devlet yokken Filistin vardı. Türk düşmanı ya da dostu bu konulara hiç girmeyeceğim. Çünkü tarihçiler zaten bunu on yıllarca yazdılar. Tarih tarihçilerin işi. Bilip bilmeyen herkes bu konuda yorum yapmasın.
Bu savaşta konu neredeyse dinler savaşına çevrilmeye çalışılıyor. Bu çok tehlikeli. Tüm dinlere saygım var. Ama dinler savaşı maazallah üçüncü dünya savaşı demek. Tüm ülke liderleri bir masa etrafında toplanıp bu konuyu tartışıp uzlaşmaya götürmeleri gerekmektedir.
Ülke liderlerinin farklı ve ırkçı açıklamaları artık bizleri de usandırdı.
Söylediğim gibi biz Türkler de çok savaşlar yaptık. Zaferler kazandık, şimdi bu zaferi milletçe taçlandırmak zamanı geldi.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak Cumhuriyetimizin 100. yılını sevgiyle, barış ve kardeşlik içinde kutlayacağız.
Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi, “YURTTA SULH, CİHANDA SULH”.