Yaklaşık bir aydır Gazze’de zulüm var, katliam var, soykırım var. 2 milyonlu kent sıkı bir abluka altında tutuluyor. Dile kolay 10 bin ölüm gerçekleşti. Yine on binlerce yaralı söz konusu. Ne kadar insanın kayıp olduğu ise bilinmiyor. Ve ölüm sayısı her geçen gün kat kat artıyor maalesef. Gece gündüz binalar yerle bir ediliyor. Gazze şehri, insani ihtiyaçlardan yoksun bırakılıyor. Yaralı veya ölü taşıyan ambulanslar bile bombalanıyor. Olmadı camiler bombalanıyor. Olmadı okullar hedef alınıyor. Olmadı Gazze’deki mülteci kampları vuruluyor. İsrail, her yanıyla soykırıma imza atıyor. Netanyahu, Hitler olmuş. Hatta Hitler’i geçmiş de diyebiliriz. Ateşkes yok, soykırıma devam naralarını atıyor her gün.
Peki, bu insanlık mı? Savaş çare mi sorunları halletmek için? Yan yana yaşamak mümkünken, savaşmak niye? Bir insanın canından daha mı kıymetli toprak? Bir annenin göz yaşı dökmesine sebep olmak en büyük haksızlık değil mi? Bir babanın kollarında çocuğunun parçalanmış cesedini taşımak kadar zor bir durum var mı? Hangi çağdayız? Bu katliamı durdurmaktan neden aciz dünya devletleri? Birleşmiş Milletler kuruluşu, neden savaşı durdurmak için harekete geçmiyor? Daha kaç insan canından olacak? Ne yazık ki insanlığın sınıfta kaldığı, insan canının hesaba katılmadığı zamanlar yaşıyoruz.
İnsanlık olarak bu vahşeti, bu Siyonizm barbarlığını seyrediyoruz sadece. İsrail Devleti Terör Örgütü, bildiğini okuyor resmen. Her an, tonlarca mühimmatla şehri bombalıyor. Çocuk yaşlı demeden öldürüyor. Yerinden ve canından ediyor Filistinlileri.
Bu savaşı durduran, bu savaş bitsin diye uğraşan Batılı devletler ortalıkta yok. Herkes suskun, başını kuma sokmuş. İnsanlar göz göre göre kıyımdan geçiriliyor ancak dünya kılını kıpırdatmıyor. Yok boykot, yok kınama, yok diplomat çekme... Bu tepkiler de bir işe yaramıyor. Çünkü İsrail, zulmetmeye ve öldürmeye devam ediyor. Olan masum insanlara ve özellikle ömrünün baharındaki çocuklara oluyor.