Sorunun sahibi ben değilim. Bir gazeteci olarak görevimi yapıp, yıllardır, defalarca sorma hakkımı kullandım. Sadece ben değil, neredeyse sormayan meslektaşım kalmadı. Ancak bugüne kadar Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın’dan mantıklı hiçbir yanıt alamadım. Sorunun sahibi bu sefer konunun direk muhatabı olan esnaf adına Antalya Otobüsçüler Odası Başkanı Ali Tüzün.
Soru çok basit. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın hocam, bak Ali Tüzün gazetemize verdiği röportajda ne diyor?
Diyorki; “A- Kent firmasının iptal olduğuna dair odamıza yazı geldi. A-Kent firması mahkeme tarafından iptal olmasına rağmen bizim esnafımızdan yüzde 5 para kesiliyor. Yüzde 2’si belediyeye gidecek deniliyor. Sözleşmesinde okuduk. Yüzde 3’ü de kart yapan firmaya gidecek deniliyor. Bu kesilen yüzde 5 para Büyükşehir Belediyesi’ne gidiyor. Daha doğrusu gideceğini söyleniyor. Haksız yere esnafımızdan para alıyorlar. Yaklaşık 2 yıldır, yüzde 5 kesilirken yüzde 2’sinin büyükşehir belediyesine gitmesi lazım. Büyükşehir belediyesine gitmedi. Paranın nereye gittiği belli değil, para buharlaşıp bir yerlere gitmiş. A- Kent firması iptal olduğu halde bizden yüzde 5 para kesmeye devam ediyorlar. Esnafın üzerinden geçiniyorlar.”
Çok ağır be iki lafından birisi “ben dürüstüm” diyen Akaydın hocam bu sözler çok ağır. O kadar ağırki, zaten bu nedenle Antalya Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanıyorsun. Varmı acaba buna vereceğin bir yanıt. Bu para kimin cebinde? Kimlere gidiyor? Öyle üç kuruş, beş kuruş değil, trilyonlarla ifade ediliyor.
Bu kadarla sınırlı değil esnafın isyanı. Ali Tüzün diyorki; “Hoca hem bize, hem halka eziyet ediyor. 2009 seçimlerinde “Yaparsa hoca yapar” dedi. O’na güvendik. Ancak o bizi de, Antalya halkını da aldattı. O’nun getirdiği sistem nedeniyle halkımız kazıklanıyor. Kazıklayan da biz görünüyoruz. Ey hocam!.. Yeter artık. Aktarma sistemini bize hiç sormadan, bizden görüş almadan getirdin. Vatandaş normalin ötesinde ödemeler yapmak zorunda kalıyor.”
Duydun mu Akaydın hocam!..
Bak esnaf senin için neler söylüyor. Acaba ne kadar umurunda?
Bu saatten sonra seçime kalmış 18 gün, bir şey desen bile sana kim inanır? 5 yıl boyunca Festival Çarşısı esnafını da hiç dikkate almadın. Şimdi seçime günler kala onları ziyaret edip, vaadlerde bulunuyorsun. Acaba ne kadar inanılır?
5 yıl sayın hocam. Koskocaman 5 yıl geçti. Çok iyi biliyorumki bu millet her kesimi ile seninle hesaplaşacak. 30 Mart günü sandıkta bir çok şeyin hesabı sorulacak.
Soru çok basit hocam.
Bu para kimin cebine gitti?
Bence güzeldi