Kasım ayında köşe yazılarıma dönüp, Antalya’nın gerçekleri öğrenmesini sağlamak için yazacağımı duyurmuştum. Bu gerçeklerin önemli kısmı mevcut Büyükşehir Belediye Başkanımız ve yönetimi ile ilgiliydi.. Onlarca soru yönelttim bu köşeden, bazı konuları da gazetemizde haber olarak okudunuz.
Bugüne kadar, cevap varmı? Emin olun “tık” yok.. Çünkü; Verilecek cevap yok. Bir şarkı vardı hatırlarmısınız, “Her şey yalan gerçek sensin” diye.. O bizim başkan için değişip, “Her şey doğru, yalan sensin”e döndü. Değilse çıkıp, cevap versin.
Bakın o haberler ve köşemden yönelttiğim sorulardan en can alıcı olanlardan birinde nasıl gelişmeler yaşandı.
2 Aralık 2013 günü gazetemizin manşet haberi; “Ey Akaydın cevap ver!” şeklindeydi.. Soru çok basitti. 21 Ocak 2008 tarihinde projesi önceki başkan Menderes Türel döneminde imzalanan, fakat 2009 yerel seçimlerinin ardından göreve gelen Mustafa Akaydın tarafından iptal edilen 100.Yıl Spor Kompleksi Projesi, Antalya’yı 300 milyon liraya yakın (eski parayla trilyon) bir tazminat ödeme tehlikesi ile karşı karşıya bırakmıştı. Peki mahkeme kararı basit bir değişiklik isterken, projeyi tümden iptal edip, Akaydın tarafından yaratılan bu tehlike karşısında, stajyer hukukçuların bile aklına gelebilecek veya bildiği savunmalar yapılmışmıydı?
Yapılması gerekirdi. Çünkü; Hiçbir belediye başkanı başında olduğu belediyenin böylesine bir tazminat ile karşı karşıya kalmasını istemezdi. Yada hiçbir belediye hukukçusu buna müsaade etmezdi. Öyle değil mi? Tabiki işin içinde başka iş yoksa..
2 Aralık günü haberimizle, aynı günlerde ben de köşe yazımdan bunları sordum. Akaydın’dan yanıt gelmedi ancak bizim korktuğumuz Antalya’nın başına gelmeye başladı. Haberi okudunuz mu bilmiyorum. Onlarca gazete ve internet sitesinde “Akaydın’a Sayıştay Şoku” başlığı ile yayınlandı. Sayıştay 6.Dairesi Yargılama Heyeti Başkanı Hasan Fehmi Ezber, Denetçi Mustafa Akyol ve Savcı Mustafa Görmezoğlu tarafından bir rapor hazırlandı. Raporda; İçerisinde 30 bin kişi seyirci kapasiteli stadyum, 10 bin kişi seyirci kapasiteli kapalı spor salonu ile 2 bin 500 kişilik seyirci kapasitesine sahip kapalı yüzme havuzu bulunan projenin kamuyu zarara uğratacak biçimde iptal edildiği hükmüne varılarak bu zararın başta Mustafa Akaydın olmak üzere projenin iptaline yol açan 197 sayılı meclis kararına onay veren meclis üyelerine faiziyle birlikte ödettirilmesine karar verildi.
Proje yüklenicisi tarafından bugüne kadar tahsil edilen tazminat miktarlarına vurgu yapılan raporda; yüklenici kusuru olmaksızın söz konusu alanı hizmet ve sosyal tesis alanı olarak düzenleyen ve sözleşmenin ifasını hukuken imkansız hale getiren meclis kararı sonrasında açılan tazminat davasına vurgu yapılarak 2011 yılında yersiz bir biçimde belediye bütçesinden 558 bin 119 lira ödeme gerçekleştirildiği belirtildi. Ve bu paranın Akaydın ile kararın altında imzası bulunanlardan tahsil edilmesi sonucuna vardı.
Aynı raporda benim 2 Aralık günü de dikkat çektiğim çok daha can alıcı tespitlerde yeraldı. 277 milyon, yani eski parayla 277 trilyon 166 milyar liralık bu kısmı da yarın yazacağım.