Muratpaşa Belediye Başkanı Süleyman Evcilmen çok ilginç bir açıklama yaptı geçtiğimiz günlerde. “Ben şuan DSP Muratpaşa Belediye Başkan adayıyım. Ama gerçek CHP’lilerin doğrudan adayıyım” dedi. Buna birazdan döneceğim. Aynı açıklama içerisinde yeralan bomba gibi bilgilere değinmek istiyorum önce.
Seçim kampanyasını başlatan Evcilmen, CHP’de yaşadığı adaylık sürecini Komedi Dükkanı ve Hisseli Harikalar Kumpanyası’na benzeterek, “Yaşananları kabul etmek mümkün değil. Farklı olsaydı bunu kabul edebilirdim. Beni çağırıp “Sayın Başkan yeter 15 yıl yaptın. Biz senin başarından memnunuz. Senden başka yardımlar alabiliriz” denilebilirdi. Bunu kabul edebilirdim. Başvuran arkadaşım olması koşuluyla adaylığını kabul eder onun elini kaldırabilirdim. Bunların hiçbiri olamadı.
Bu bir onur mücadelesidir. Biz neden aday olmadık? 150 bin metrekarelik Türkiye’nin en büyük AVM’sine karşı olduğum için mi? Herkesin bildiği o rant kavgasının içinde tek başıma ilkeli durduğum için mi? Benim dışarıda tutulmamım en önemli nedenlerinden biri bir sermayeye çomak sokmamdır. O planı iptal ettirerek en doğrusunu yaptığım anda bir dürüstlük nişanı almak niyetinde değildim. Ama sokağa konulmayı da hiç ama hiç hazmedemedim. Yazıklar olsun. Burada sadece ben değil, Muratpaşa seçmeni de kandırıldı. Anketlerde, Muratpaşa’da Evcilmen olmalı diyen yüzde 68’lik halkı da kandırdılar. Sonucu 30 Martta hep birlikte göreceksiniz. Ben şu an DSP Muratpaşa Belediye Başkan Adayıyım. CHP il Başkanının ve Mustafa Akaydın’ın adayı değilim. Ama gerçek CHP’lilerin doğrudan adayıyım.” dedi.
Düşünelim. Evcilmen haksız mı? Kesinlikle değil. Bu konuda birkaç yazı yazdığım için tekrar yapmak istemiyorum. Bir nokta hariç. Bu süreçte Muratpaşa seçmeni Evcilmen’in söylediği gibi kandırıldı mı? Hayır demem mümkün değil. Yapılan tüm anketlerde Evcilmen ismi ön plandaydı. Muratpaşa seçmeni CHP adayı olarak onu görmek istedi. Dahası partinin İl Başkanı ellerini havaya kaldırıp, “Bizim adayımız Evcilmen’dir” dedi. Aday yapılmaması “şok etkisi” yarattı. Hiç kimse tarafından beklenmiyordu. Belliki “sermaye”, “çomak” kelimelerinin içi boş değil. Sonra Evcilmen istifa etti ve DSP süreci başladı. İşte bu noktayı atlayanlar, 30 Mart’tan sonra karşıma çıksın.
Evcilmen zeki bir adamdır. Çok önemli destek bulmasa bu yola çıkmazdı. Nitekim bu kararı vermeden önce de kendisini sokaklara atıp, halkın nabzını yokladı ve gördüki; Aday olursa destek var. O da bu yola çıktı. Elbet de Evcilmen için DSP adayı olarak Muratpaşa’da yaşayan CHP’lilerin tümünün gerçek adayı diyebilmem mümkün değildir. Ancak; Bu seçimde CHP’li olduğu halde Evcilmen’e oy verecek kişi sayısı tahmin edilenlerin çok çok üzerinde. Bunu da görmemek mümkün değil. Daha önce de söylediğim gibi adaylık belirleme süreci farklı olsa, işler bu noktaya gelmezdi. Gelinen noktada da bir çok CHP’linin gözünde “mağdur” edilmiş bir başkan var. Yani en tehlikeli rakip var.