Kaldığım yerden devam ediyorum.
Evcilmen’in son seçimlerde kazandığı başarının, bugün Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğunda oturan Mustafa Akaydın’ın kazanmış olmasına da çok ciddi etki ettiğini inkar eden, en hafif tabirle “nankörlük” yapmış olacaktır.
1994’ten, 2009’a Muratpaşa ve Evcilmen’i anlattım. İlk tespitimi bu bilgiler ışığında biraz daha açayım. Mustafa Akaydın ve tayfası aday kim olursa olsun, CHP’nin Muratpaşa Belediye Başkanlığı’nı çantada keklik görüyorlar. Oysa; Dün verdiğim bilgiler bunun hiç de öyle olmadığını net bir şekilde gösteriyor. Evcilmen CHP’siz, CHP Evcilmen’siz olmaz diye bir kural elbet de yoktur. Ancak; Bunun nasıl yapıldığı da tarihi öneme sahiptir. İşte ikinci ve daha önemli tespitim bu noktada başlıyor. Dün itibariyle sahada artık milletin gözünde “mağdur” edilmiş bir siyasetçi vardır.
Evcilmen’i CHP’den koparan ekip, Muratpaşa’yı garanti görerek öncelikle seçmene karşı çok büyük bir saygısızlık yapmaktadır. Yakın tarih hakkında da hiçbir bilgiye sahip değil demektir. Deniz Baykal’ın 2004 seçimlerinde buluşturduğu kafa ile vücut, bu tayfanın eliyle birbirinden koparılmıştır. İstifa eden Evcilmen, “Hak etmediğim bu davranış benim için onur mücadelesi” demiştir. Yüzde yüz doğrudur. Nasıl mı?
“Kirli oyunlar” tezgahlanırken ki bu oyunların aylar öncesinden hazırlandığı da artık kabak gibi açığa çıkmıştır, ciddi hesap hataları yapılmıştır. Antalya’da artık halkın gözünde “mağdur” bir siyasetçi vardır. Evcilmen’in onuru ile pervasızca oynanmıştır. Bu Akaydın’ın daha bir çok insanın onuru ile oynamaktan çekinmeyen tabiatının yeni bir örneği olmuştur. Türk milletinin mağdur olduğuna inandığı siyasetçilere yönelik nasıl bir tavır içerisinde yeraldığı hesaba hiç katılmamıştır. “Onur mücadelesi” sözü çok önemlidir. Bu milletin gözünde de bu saatten sonra Evcilmen’in aldığı kararlar böyle kabul edilecektir. Vicdan sahibi hiç kimse, “Bak koltuk gitti, partisini bıraktı” demeyecektir. Çünkü kendisini çok zeki sananlar ortaya ciddi anlamda bir “mağdur” çıkarmıştır. Bunun de nedeni, o ekibin adaylık sürecinde 10 yıldır partilerini temsil eden bir insana karşı yaptıkları akıl almaz işlerdir.
Dünkü tespitlerim 1994 yılından bugüne mesleğim gereği tam göbeğinde yeraldığım Antalya siyaseti bilgime, bugünkü tespitim ise sokaktan gelen tepkiler üzerine ortaya çıkmıştır.
Bu arada iki noktaya daha değinmekte fayda var.
Evcilmen neden aday yapılmadı?
Mesele; Belediye yönetiminde herhangi bir usulsüzlük iddiasıysa, Manavgat Belediye Başkanı cezaevine girmiş, çıkmış bir isimdir. Yeniden aday gösterilmiştir. Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmaktadır. Yeniden aday gösterilmiştir. Mesele özel hayat ile ilgili bir konuysa, yeminim olduğu için yazmayıp, sadece şu kadarını ifade etmek zorundayım ki özel hayat kimsenin umurunda olmadığı gibi, O’nunla ilgili bir iddia varsa, CHP adayları içerisinde kabak gibi belli çok daha önemli kişiler de vardır. Üstelik O’nların durumu, iddia boyutunu çoktan aşmıştır.
O zaman sorun nedir?
İşte millet bunu sormaktadır ve sormaya da devam edecektir.
Bugün DSP’ye törenle geçecek olan Evcilmen meselesinin o kadar üzerinde durulması gereken boyutu varki; Bugün de yerim kalmadı. Yarın devam.