Lütfen bugün ve sonraki iki yazımı bir kenara kaydedin. Çünkü; Yaptığım iki tespitin 30 Mart seçimlerine etkisini, seçimlerden sonra uzun süre tartışacağız. Daha doğrusu birileri tartışacak, ben ise “seçimden önce söylemiştim” diyerek sadece izleyeceğim. O kadar iddialıyım.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın ve tayfası el ele verip, “Yokuşpaşa Belediye Başkanı” dedikleri Muratpaşa Belediye Başkanı Süleyman Evcilmen’i yedi. Ancak; İki tespitim varki, bunlar çok değil 44 gün sonra aslında Akaydın ve tayfasını yiyecek. Bu arada Evcilmen’i yediler lafım, sadece CHP adayı olarak seçime giremiyor olmasıdır. O’na “Yokuşpaşa Belediye Başkanı” demelerinin nedeni ise, Akaydın’ın meşhur kırmızı otobüs alma hırsına karşı direnmiş olmasıdır. Tıpkı başka “olmaz” işlere karşı çıktığı gibi. Bunları izah etmekte fayda var.
İki tespitimden birincisi; Bu tayfanın CHP için Muratpaşa’yı çantada keklik görmesi, kim aday olursa olsun seçileceğinin düşünülmesi, seçmene yapılan çok büyük saygısızlığın yanında, asıl gerçeğin görülmüyor olmasıdır. Aşağıda detaylı anlatacağım. İkincisi ise siyaset de “mağdur”un en tehlikeli rakip olduğunun hesaplanmamış olmasıdır. Evcilmen’i yerlerken, onuruyla oynanmış olmasıdır ki O’na yapılanlar bir düşmana yapılmayacak kadar büyük haksızlıklardır. Partiiçi “kirli oyunlar” tezgahlanırken, buna milletin nasıl bir tepki vereceği hiçbir şekilde hesaplanmamıştır ve bu hesapsızlığın artık geri dönüşü de kalmamıştır. Tıpkı İzmir’in Konak ilçesinde Hakan Tartan’a yapılanlar gibi. Yarın daha detaylı yazacağım.
Gelin size öncelikle tam göbeğinde gazetecilik yaptığım 1994 seçimlerinden bugüne Muratpaşa’yı anlatayım. Birinci tespitimin doğru olup, olmadığına sizler karar verin. 1994 yılına kadar seçimlere sadece Antalya Belediyesi olarak giriyorduk. Ancak o seçimden önce şehirde üç altkademe belediyesi belirlendi. Bunlar Muratpaşa, Kepez ve Konyaaltı idi. Antalya Belediyesi de artık Antalya Büyükşehir Belediyesi olmuştu.
Bugün herkesin “CHP’nin kalesi, kim aday olursa olsun % 50’den aşağı oy almaz” denilen Muratpaşa seçimlerinin sonucunda başkan seçilen kişi, DYP’den Mehmet Manavoğlu’ydu. Tarihi bir sonuç ile başkan seçilmişti ki; Meclis üyeleri yarışında sonuç 36-0’dı. CHP’nin adı bile yoktu. 5 yıl sonra 1999 seçimlerinde ANAP, DYP, CHP’nin yanında yarışa daha az şans verilen bir parti daha katılıyordu. O da, Süleyman Evcilmen’li DSP idi. Kimsenin şans vermediği Evcilmen, yüzde 34 civarında oy alarak başkan seçilmeyi başarmıştı. CHP yine hüsranı yaşamıştı.
Ve aradan beş yıl daha geçti. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal 2004 seçimleri yaklaşırken, Muratpaşa için tek çarenin CHP çatısı altında seçime gidecek Süleyman Evcilmen olduğunu iyi görmüştü. Evcilmen TBMM’de yapılan CHP Grup Toplantısı’nda partiye kabul edilmiş, rozetini de Deniz Baykal takmıştı. O gün oraya Antalya’dan iki kişi gitmişti. Birisi ben, diğeri de Adnan Çoban’dı. Baykal yanılmadı ve Evcilmen’in potansiyeli ile CHP’nin gücü birleşince, Büyükşehir Belediyesi kaybedilmiş ancak Muratpaşa artık CHP’li bir başkan tarafından yönetilir olmuştu. Oy oranı o seçimlerde % 46 civarındaydı. Ortaya çıkan rakam zaten bir belediye başkanının potansiyeli ile partinin gücünün birleşmiş olduğunun tek başına ispatıydı. Bu birleşme olmasa o seçimlerin galibi kesinlikle Ak Parti’li İzzet Bayar olacaktı. Çünkü; Çok az bir farkla kaybetmişti. Yani; Evcilmen DSP adayı olarak 30’larda kalsa, CHP’li aday da 20’lere bile dayansa, 40’ın üzerinde oy alan bir isim vardı.
Son yerel seçimlerin yapıldığı 29 Mart 2009 tarihinde sandıklar açılınca, ortaya rekor bir sonuç çıkmıştı. Süleyman Evcilmen’li CHP’nin oyu yüzde 57.5’ti. Yani; 1999 ila 2004 arasında yapılan üç seçimde oyunu sürekli artıran ve son seçimde rekor kıran bir belediye başkanı sözkonusuydu.
Yarın devam edeceğim.