Söz vermiştim kıyaslamasını yapmaya.. Bu nedenle haftasonu hem Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan, hem bir gün sonra CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’nun Antalya mitinglerini yerinde ve canlı olarak takip ettim.
Bu seçimi Antalya’da Ak Parti veya CHP kazanacaksa, mitingler de bu işin bir göstergesi ise, iş bitmiştir. Kalan 12 günde mucizeler olmaz ise, Ak Parti için sonuç hayırlı olsun. Bu saatten sonra “ayak oyunları”, “tezgahlar”, “kirli hesaplar”, “yalanlar”, “dolanlar” da halkın fikrini değiştirmez. Halkın tam tersine Ak Parti’ye daha fazla yüklenmesini sağlar. Daha fazla sahip çıkmasını sağlar. Bunu neden yazdım. Ortalıkta umudunu bu tezgahlara bağlamış ve bunu da açıkça ifade etmekten çekinmeyecek kadar fütursuzca konuşabilen insanlar olduğu için yazdım.
Başbakan Erdoğan, düzenlediği miting ile Antalya’yı tek kelime ile salladı! Antalya mitinginin de, bugüne kadar gittiği diğer şehirlerden hiçbir farkı yoktu. Aynı durum bir gün sonra İzmir’de de yaşandı.
Sayın Kılıçdaroğlu’nun mitingi de iyiydi. Hakkını yiyemem. Ancak, burada kıyas yaptığım için gölgede kaldığını rahatlıkla söyleyebilirim. Ak Parti’nin mitingi çok daha öndeydi. Öyle ki tarihi bir rekor kırıldı.
Her iki mitingin beni mutlu eden bir tarafı vardı. Antalya bir kez daha “demokrasi aşkı”nı gösterdi. Sandık aşkını gösterdi. Sonuç 30 Mart’ta ne olursa olsun, Antalya bir bütün olarak liderlere güzel mesajlar verdi.
Sonucunu merak ettiğim bir miting daha var. O da, Sayın Devlet Bahçeli’nin katılımı ile yapılacak MHP mitingi. Bakalım nasıl geçecek? Kuşkusuz o miting de, seçimlere çok kısa bir süre kala bize bazı işaretler verecek.
Yıllar, yılları, aylar ayları ve günler günleri deviriyor. Şunun şurasında seçimlere kaldı 12 gün. Umut ediyorum ki; Bu seçimde Antalya kazansın. Antalya için en hayırlı sonuçlar ne ise inşallah o sonuçlar çıksın. Bizler mesleğimiz gereği gördüklerimizi, izlenimlerimizi, tahminlerimizi yazıyoruz. Ancak iyi biliyoruz ki; Son sözü her zaman millet söyler. Söyleyince de güzel söyler.