Sevgili meslektaşım Songül Başkaya’yı tebrik ederek başlamak istiyorum bugün yazmak istediğim konuya. CHP İl Genel Meclis Üyesi olarak son derece aktif ve başarılı bir beş yılı geride bırakmaya hazırlanırken, önümüzdeki beş yıl için de Antalya Büyükşehir Belediye Meclis Üyeliğini garantilemiş görünüyor. Üstelik müthiş bir başarı ile, tabanın, örgütün desteği ile geliyor Songül. Öyle masa başı oyunlarla, örgütü adam yerine koymayanların isteğiyle, torpille falan değil. 5 yıldır gösterdiği başarının örgüt de karşılık bulduğunu ispat ederek tam bin 100 oy alarak geliyor.
Kutluyorum kendisini. Aynı zamanda örgütün desteğini bulan ve haftasonu “sandık”tan çıkmayı başaran tüm belediye meclis üyesi aday adaylarını da kutluyorum. Ne güzel şeymiş sandık, bir kez daha gördük. CHP örgütü yıllardır hasret kalmıştı ön seçimlere.. Bu hasretlerini kısmen de olsa, Muratpaşa ve Konyaaltı Belediye Meclis Üyeliği aday adaylarına oy vererek dindirdiler. Sandık sonuçlarıyla da özellikle üç genç ismi ön plana çıkardılar. Bunlardan birisi Songül Başkaya, diğer iki isim de Önder Önen ve Ercan Merthatun. Aldıkları sonuçlarla belediye başkanları seçim kaybetse bile, Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde önümüzdeki beş yıl boyunca görev yapmayı garantilediler.
Sandık deyip, geçmeleyim. Haftasonu “Demokrasi Şenliği” yaşandı. Sonuçlar da ilginçtir, belediye başkanlığı için yarışan herkes tarafından başarı olarak kabul edildi. Bana gelen bilgiler bu yöndeydi. Bakalım bu sonuçların henüz açıklanmayan Muratpaşa Belediye Başkan Adaylığı ve Konyaaltı Belediye Başkan Adaylığına herhangi bir etkisi olacak mı?
Sonuçlar tutunak altına alındı ve CHP Genel Merkezi’ne gönderildi. Bildiğim kadarıyla dün akşam saatlerine kadar da bu sonuçlar ile ilgili MYK’ya herhangi bir itiraz yapılmadı. Şayet dün saat 17:00’ye kadar yapılmadıysa, süreç bitmiş demektir. Ancak son sözün Genel Merkez’de olduğu da unutulmamalıdır.
Sandık önemlidir. Partililere değer verildiğinin en önemli göstergesidir. Sonuçlarına da herkes saygı duymalıdır. Aksini yapan, büyük bir fırtınayı, büyük bir tepkiyi de göze almalıdır. Ben diyeyim de, dememiş olmayayım.
Böyle bir hata yapılır mı?
Bunun olacağına inanmadığımı da yazayım da, yanlış anlamalar olmasın.