Geçen haftaki yazımda İnternet’in sadece günlük hayatımızda değil, endüstriyel anlamda da oldukça önemli bir rolü olduğunu ifade etmiştim. Peki, günlük yaşamımız açısından İnternet gerçekten önemli bir ihtiyaç mıdır? Bu soruyu derslerde öğrencilerime sorduğumda her zaman en az bir öğrenci konuyu sadece sosyal ağların kullanımına indirgeyip İnternet olmadan da yaşayabileceğini ifade ediyor. Oysa ki, yazının devamında da göreceğiniz gibi günümüzde İnternet altyapısı olmadan pek çok ihtiyacımızı karşılayamayacak duruma geldik.
Yeni ürün ve hizmetler bazen bir ihtiyacı karşılamak için bazense rekabetçi inovasyon ihtiyacı sonrasında ortaya çıkar ki bu gibi durumlarda pazarlama sanatı devreye girer ve bu yeniliklere ihtiyaç yaratma, yani yeni pazar yaratma çabaları ile karşı karşıya kalırız. Örneğin, insanların büyük bir kısmı Edison ampulü icat edene kadar evlerin kandillerle ya da gaz lambalarıyla aydınlatıldığını sanırlar. Oysa ki insanlar Edison'dan önce de elektrik ya da gazlı sistemle çalışan farklı aydınlatma sistemleri kullanıyorlardı. Çok sayıda patente sahip olan Edison, sadece elektrikle çalışan ampulü değil ABD ve İngiltere'deki mevcut gazlı ve elektrikli aydınlatma sistemlerinin eksiklerini gideren yeni bir aydınlatma sistemi oluşturarak insanlara bu yeni aydınlatma sistemini pazarlayan önemli bir girişimci olarak tarihe geçmiştir. Bugün, günlük hayatımızda elektriğin bizler için bir temel ihtiyaç olmasında ampul sisteminin çalışması için ilk elektrik istasyonunu 1882’de New York Pearl Street’te faaliyete sokan Edison'ın payı büyüktür.
Nasıl ki şu anda elektriğe olan bağımlılığımız sebebiyle elektriksiz bir hayat düşünülemezse, günümüz dünyasında İnternet'in görevi de elektrik kadar önemlidir. İnternet ihtiyacını sadece sosyal ağlar ya da web sitelerinden yararlanma ile sınırlı olarak düşünmek, elektriğin kullanım alanını sadece aydınlatma olarak nitelendirmek kadar gülünç kalır. Çünkü, günümüzde bankacılıktan lojistiğe, ulaşımdan sağlığa kadar her alanın altyapısı ağlar üzerinde çalışan karmaşık sistemlerden oluşuyor.
Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler yaşanmamış olsaydı günümüzde havale gibi bankacılık hizmetleri hâlâ posta ya da telefonla gerçekleştirilmeye devam ediyor olurdu. Mektuplarınızı güvercinlerle göndermenize gerek olmasa da, gönderdiğiniz paketleri İnternet üzerinden takip edebilme lüksüne de sahip olamayacaktınız. Devletin İnternet üzerinden sunduğu hizmetlerin eskiden hangi koşullarda sağlandığını hatırlatmaya gerek bile yok. Tüm bunlar göz önüne alındığında sanırım İnternet'in hayatımızı ne kadar kolaylaştırdığını biraz daha kolay fark edebiliyoruz. Kaldı ki, yazının başında da hatırlattığım gibi İnternet’in endüstriyel bir enstrüman olarak kullanımı da biz farkında olmasak bile pek çok alanda bizlere sunulan hizmetleri olumlu yönde etkiliyor. O yüzden de “İnternet temel bir ihtiyaç mıdır?” sorusunu ‘hayır’ diye cevaplamak büyük bir insafsızlık olur. Peki ya daha hızlı İnternet bir ihtiyaç mıdır? Bu sorunun cevabını da aslında farkında olmadan bugünkü köşemde vermiş olduğumu düşünüyorum!
Sevgiyle kalın...
dayı ne diyon evet yada hayır de