Anamuhalefet partisi CHP’nin, kurultay arifesindeki manzarasını konuşalım bugün..
Çünkü, asli görevi “iktidara ayar vermek” ve ülke halkına, “o yönetemezse biz varız” diyerek güven vermek olan bir partinin;
1- Halkından ve halkının hassasiyetlerinden ne kadar uzak olduğunu,
2- Dış tehlikelere ve teröre karşı halkıyla beraber olması gerekirken, bu ülkenin düşmanlarıyla “aynı dile” konuştuğunu,
3- Farklı görüşteki insanları (sözkonusu ülke olduğunda) birleştirmek yerine sürekli olarak ayrıştırıp gerdiğini,
Bir kez daha görmenizi istiyorum..
Şimdi yazacaklarımı okuyunca, “yahu bunlar gerçekten neyin peşinde” diye sormanız gerekir diye düşünüyorum..
…
CHP'DE AFRİN TAKİYESİ
Hatırlıyor musunuz?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, işgal altında tuttuğu Afrin’den Türkiye’ye bir yılda 700’ün üzerinde roketli saldırı yapan PKK/PYD’li teröristlere yönelik Zeytin Dalı Harekatı’na hazırlanılırken, “Afrin’e operasyon yapılmamalı” demişti..
Harekat başladıktan ve milletin bu harekata büyük desteğini gördükten sonra, “cılız bir sesle” operasyona destek verdi..
Ama..
CHP’nin “dolaylı yollardan” Afrin operasyonuna cephe alarak başarıyı gölgeleme taktiği yürüttüğü ortaya çıktı..
…
Güneş'in haberine göre;
Kılıçdaroğlu, Afrin operasyonunun başlamasıyla birlikte partisinin yönetici kadrosuyla bir araya geldi..
Bu toplantıda CHP’nin tavrı belirlendi..
Afrin’e yapılan operasyondan duyulan rahatsızlık “terör sevici vekiller” tarafından o toplantıda gündeme getirildi..
Kılıçdaroğlu da, “operasyona karşı bir tavır içinde olmak bizi bitirir.. Dolaylı yollardan bu operasyona cephe alarak başarıyı gölgelemeliyiz” dedi..
Tıpkı, FETÖ’nün darbe girişimine karşıymış gibi görünüp sonradan şanlı mücadeleyi karalamak için topyekun saldırıya geçtiği gibi..
Şimdi aynı taktiği Afrin operasyonu için uygulamaya başladı..
Kılıçdaroğlu önce,“hiç milli silahımız yok” iftirasını ortaya attı..
Son olarak da tıpkı CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz gibi ÖSO’yu hedef alıp, “Afrin operasyonunda başarı AK Parti’nin değil TSK’nın” diyerek tuhaf bir çıkış yaptı..
Türkiye’nin yekvücut olduğu Zeytin Dalı Harekatı’nı siyasi tartışmaya çevirmeye kalkıştı..
Bu arada, bir de “ihanet taktiği” uyguladıkları çıktı ortaya..
CHP Kilis İl Başkanı Perker New York Times’a verdiği röportajda, “Afrin’e yönelik operasyona karşı olduklarını, ancak oluşan milli duyarlılık nedeniyle bunu söyleyemediklerini, halkın tepkisinden çekindiklerini” söyledi..
…
DÜŞMANLIKLARI KİME?
Bu tavır sadece “genel başkan”la sınırlı değil..
“Çok sesli ve demokrat” olmalarıyla övünmelerine rağmen, aslında CHP’de “tek sesliliğin” hakim olduğunu anlamanız için, bazı CHP’li vekillerin de aynı konudaki tavırlarından örnekler vermek istiyorum..
…
CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, Suriye’deki operasyonda askerimizle aynı safta çarpışan Özgür Suriye Ordusu’nu (ÖSO) “terör örgütü” ilan etmişti..
Ama aynı tanımı PKK, PYD, YPG, KCK, DAEŞ gibi terör örgütleri için hiç yapmadı, yapmıyor..
…
Yılmaz'ın ÖSO'yu hedef alan ifadelerinden sonra Eren Erdem de konuştu..
Erdem ÖSO'yla ilgili, “asıl vatan hainliği TSK'yı ÖSO gibi bir terör örgütüyle operasyona yollamaktır.. ÖSO kimdir ya, kimdir bu çapulcu sürüsü, kimdir bu it sürüsü?”
…
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Afrin'e düzenlediği operasyondan rahatsız olan Amedspor, “Kalbimizle duamızla Mehmetçiğin yanındayız” yazılı pankartla sahaya girmemek için Sivas Belediyespor’la yapacağı maça çıkmadı..
Büyük tepki toplayan “Amedspor'a tek destek” CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'dan geldi..
…
“KARALAMASI” YAKINDIR
İşte, “Türkiye’nin anamuhalefet partisi”nin manzarası bu..
“Biz seçimle iktidar olamayacağımızı anladık, bunu ancak dış yardımla yapacağız” der gibi bir tavır sergiliyorlar..
Mesailerini-kafalarını-enerjilerini “bu ülkeye hizmet üretmek” için kullanmak yerine, “iktidarı itibarsızlaştırabilmek” için harcıyorlar..
Göreceksiniz..
Şimdilik “Zeytin Dalı Harekatı”na destek veriyormuş gibi görünen Kemal Kılıçdaroğlu, bir süre sonra bu operasyonu karalamak için düğmeye basacak..
…
Merak ediyorum;
“Bunlar neyin peşinde” diye hiç merak ettiğiniz oluyor mu?