CHP’de 59 il başkanı, “olağanüstü kurultaya gerek yok” demiş..
Açık söylüyorum, bence de gerek yok..
Cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinde gördük..
Al Kemal Kılıçdaroğlu’nu vur Muharrem İnce’ye..
Fark görüyor musunuz?
Söylem aynı, kafa aynı, icraat aynı, anlayış aynı..
CHP’nin başına hangisi gelirse gelsin, değişen hiçbir şey olmaz..
CHP’nin oyu, 2 puan bile artmaz..
Çünkü..
Dikkat edin, “ülke ve millet” CHP’nin umurunda bile değil..
…
DEĞİŞİM VE UMUT
Gelin isterseniz bunu “olağanüstü kurultay” talebiyle başlayan imza sürecinin biteceği bugünün öncesindeki son yaşananlara bakarak konuşalım..
Biliyorsunuz, CHP kurultay delegelerinin 16 Temmuz Pazartesi günü olağanüstü kurultay talebiyle noter kanalıyla başlattıkları imza sürecinde sona gelindi..
Kurultay talebinde bulunanlar buna, “Değişim ve Umut Kurultayı” diyor..
Zihniyet aynı olduktan sonra, ne değişecek çok merak ediyorum..
Ama biz süreci izlemeye devam edelim..
…
Parti tüzüğüne göre, imza süreci bugün 17.30'da sona eriyor..
CHP Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün bir açıklama yaptı..
“Olağanüstü kurultayı toplayacak salt çoğunluğa ulaştık” dedi ve ilave etti:
“559 delege imzası elimizde, 69'u da postada, yani toplam 628 imza topladık.."
…
Kurultay isteyen CHP'li delegeler, 625 olan salt çoğunluktaki imzaya ulaştıklarını diyor da..
Genel Merkez yöneticileri bunu kabul etmiyor..
“Toplanan imza 530’lar civarında, üstelik 30-40 kadar daha delege imzasını geri çekecek” diye açıklama yapıyor..
…
CHP içindeki son tartışma şu;
Eğer yeterli imzanın toplanmadığı konusunda ısrar edilirse, süreç mahkemeye taşınabilir..
Bu nedenle..
Bir kesim, “yeterli sayı bulunmasa bile, süreç mahkemeye taşınmadan gereği yapılmalı, kurultay toplanmalı” diyor..
Örneğin; CHP MYK eski üyelerinden Umut Oran, "CHP'yi mahkeme kapılarına düşürmeyin” uyarısı yapıyor..
CHP PM üyesi Erdal Aksünger de Kılıçdaroğlu'nun kendi isteğiyle olağanüstü kurultayı toplaması gerektiğini vurguluyor..
…
DELEGELERE MARKAJ
Bu arada, parti içinde en çok “çalkantı” yaratan olay ise, “delegelere baskı yapılıyor” iddiası..
Hem olağanüstü kurultay isteyenler, hem de genel merkez, delegeleri “sıkı markaj”a alınmış durumda..
İllerde parti üzerinde ağırlığı olan belediye başkanları veya vekiller, hatta “ağır abi”ler, delegelere yemek verip “ne yapmaları gerektiğini” söylüyor..
İddia o ki; delegelere “önümüzde yerel seçimler var, bunu unutmayın” denilerek MECLİS ÜYELİĞİ VEYA BELEDİYE BAŞKAN ADAYLIĞI konuları bir “tehdit, şantaj veya çıkar” aracı olarak kullanılıyor..
…
KILIÇDAROĞLU GİTMEZ
Diyelim ki, “yeterli imza” toplandı..
Diyelim ki, CHP “olağanüstü kurultay”a gitti..
Siyasi Partiler Yasası değişmediği ve demokratikleştirilmediği sürece, mevcut Genel Başkan “çekilmem” derse, yine seçilecektir..
Yani, Kemal Kılıçdaroğlu “adayım” derse yine Genel Başkan seçilir, bundan kuşkunuz olmasın..
Çünkü, mevcut 1245 delegenin çok büyük bir çoğunluğunu bizzat Kılıçdaroğlu belirledi..
Bunlar kurultayda “kime” oy verirler?
Üstelik şu an Kılıçdaroğlu’nun elinde “yerel seçim” silahı da var ki, aman da aman..
…
Peki, bütün bu gelişmeler Kılıçdaroğlu’na ders olur mu?
CHP’de zihniyet ve politika değişir mi, hizip biter mi, yenileşme ve gelişme olur mu?
Hiç sanmıyorum..
Yenildiği her seçimin ardından kendisini “başarılı” bulan biri, “geçmişten ders alsaydı” bu kadar seçim yenilgisi yaşar mıydı, parti oyları yüzde 22’ye kadar geriler miydi sizce?
…
DEĞİŞEN BİR ŞEY OLMAZ
Özetle..
Kurultay yapılsa da yapılmasa da;
1- Kemal Kılıçdaroğlu (kendiliğinden çekilmezse) yerinde kalır, koltuğunu sağlama alır..
2- CHP yine “bildiğimiz” haliyle (yani ülkeyi ve milleti umursamayan bir parti olarak) devam eder, “iktidarın kendisine verilmesini” bekler..
En başta söylemiştim; CHP’de 59 il başkanı, “olağanüstü kurultaya gerek yok” demiş..
Haklılar, bence de yok..